Futbol filan oynamadan bir haftayı daha geçirdik çok şükür. Zaten bu ülkede G.Saray iyiyse ,güçlüyse futbol vardır ,aksi durumda futbol filan yoktur. Bakın isterseniz Süper !!! ligimizi Fener in ,Beşiktaş ın domine ettiği sezonlarda Uefa klasmanında kazanılan puanlara ,gelinen sıralamaya bir de bizim iyi olduğumuzda alınan ülke puanlarına. Ya da bunları araştırmak zor geliyor ise Türk milli takımının başarılı olduğu dönemlerde Türkiye ligini kimin domine ettiğine.

G.Saray ligin iyilerinden Kasımpaşa yı yendi. Bakmayın galibiyetin 90. dk. da geldiğine. Hiç de öyle zor bir maç olmadı aslında. Sonuçta bu sezon gelenek olduğu üzere bizim takım maça yine ikinci yarıda başladı. Yani oynamaya çalıştığımız futbola benzer oyunu 45 dk. oynamak yetti paşaya. Takımın oyunu için vasat demek futbola ,oyuncuları şu iyiydi ,bu kötüydü diye ayırmak gerçek futbol emekçilerine ,Sabri ye ayrı bir parantez açıp canı gönülden alnından öpmemek ise emeğe ,alın terine ,profesyonelliğe ve forma aşkına hakaret sayılır.

Hakemin verdiği ilk golümüzde Burak ofsayt değil diyene acil bir göz muayenesi tavsiye ederim. Ancak şu 10 cm. için olay yapanlara da Sivas maçında aynı cm. den yediğimiz golde neredeydiniz sorusunu sormak isterim. Burası Türkiye arkadaş adam 1 mt. taca çıkan topla gol atar ve o golle lider olur ama bunları nedense görmezler. G.Saray -Eskişehir maçında Eses lerin 1 G.Saray ın ise hem de yine Burak ile 2 nizami pozisyonu yancıya kurban gider geçiştirirler. Ama mutlak puan kaybımızı bekledikleri ,kaosun zirve yapmasına kesin gözüyle baktıkları maçta baist bir hatayı ayyuka çıkartırlar.

Bu hafta G.Saray futbolcusu için çok verimli geçti aslında. Futbol oynamadan kazanılan 3 puan ilaç gibi geldi. Ama daha da önemlisi futbolcular gördüler ki bu yolda yalnız yürüyecekler. Hiç kimse kötü günlerinde yanlarında filan olmayacak. Kendileri sahtekar olmadıkları gibi arkalarında da öyle en büyük filan yok. Hakan ,Sabri gibi eskiler ise bizim eski ASY stadının bu taraftara yeter de artar olduğunu gördüler. En azından İstanbul da oturanlar için rahatlıkla söyleyebilirim ki 10 binde fazla değiliz gerçek sevdalılar. Onlardan da Başakşehir e kadar zahmet edecek aşkı yaşayanlar sadece bin kadar. Yok birileri taraftar olmayı şampiyonluk kutlamalarına katılıp takım iyiyken yanında olup ,kötüyken formasını taşıyanlara küfür etmek sanıyorsa onlar olmadan daha büyük G.Saray. Herkes bilmeli ki şu maçta destek olmayan ,şu durumda yandaş olmayan yarın gölge etmesin başka da ihsan istemez bu kulüp.

Genel olarak ilginç bir hafta yaşandı futbolda. Geçen hafta kendi başkanı tarafından abandone edilmiş G.Saray a 4 gol attı diye şişirilen Abdullah Avcı balonu Ankara da sönüverdi. Fener futbol cahillerinin favorisi Beşiktaş ı Olimpiyat stadına gömdü. Sözde centilmen Fikret başkan şu maçta iyi olmasa da hiç bir rolü de olmayan hakeme veryansın etti. BJK TV. öyle bir yayın yaptı ki ben ne izledim diye gözümden şüphe ettim. Trabzon Akhisar da yine kazanamadı ama emek ve alın teri için her iki takımda hak ettikleri alkışı aldılar. Bursa ilk devresi taiboks maçına benzeyen maçta Sivası parçaladı ve istikrarlı bir şekilde ligin en iyi topunu oynamaya devam ediyor. Rize de su topu Antep de çamur güreşi seyrettik Süper !!! ligimizde. Ve haftanın en güzel yorumunu da dün gece Hasan Şaş yaptı ;" Gündüz İngilterden Manchester derbysiniz izledim ,City 10 kişi kalan United ı 1-0 yendi. Maç sonunda United başkanı hakemi ve federasyonu çok ağr dille suçlarken City 2. başkanı da hakemi övdü ve korudu. Desem inanır mısınız ? Elbette böyle bir şey olmaz orada ,zaten bu şahısları kimse tanımaz bile." Bu arada izlemeyen arkadaşlara ısrarla Barcelona - Celta Vigo maçını seyretmelerini öneririm. Bakın bakalımı futbolun adaleti ,topun canı var mı yok mu ?