Galatasaray yanlış transfer politikası izlemekten bir türlü usanmadı. Yanlış transfer politikasını izlemekten usanmayan bu kurumsal ve yanlış yönetimden de, Galatasaray’ın bazı yanlış taraftarları usanmadı.

‘Görünen köy uzakta değildir’ atasözünü benimseyememiş ve anlayamamışsak bize yazık olur.

Zannediliyor ki, Fenerbahçe İsmail Kartal ile hiçbir hedefe varamaz. Bu büyük bir yanlış ve büyük bir Galatasaray’ı rehavete sokma oyunudur.

Fenerbahçe’nin oturmuş sistematik şablonu ve oyuncu kadrosu, antrenörsüz de oynasa pek bir fark anlaşılmayacaktır. Ersun Yanal gerçekten anlatıldığı gibiyse, ki zaten anlaşılan öyle, Fenerbahçe İsmail Kartal ile daha başarılı olacaktır demektir.

Galatasaray yönetimi, Fener’e veya Beşiktaş’a bakarak kendini şekillendirmeye çalışıyorsa, bu vahimdir. Bu daha önce ki hüsranlara, yeni bir hüsran katmak anlamına gelir.

• Ünal Aysal, ben futbolu bilmem ama futbolu bilenleri bilirim diyerek geldi. Futbolu bilenleri yolladı. Futboldan anlayan ve futboldan gelme bir yönetim kadrosu bırakmadı. Söz de bir scout ekibi kurdu. O ekibin Galatasaray’ kaybettirdikleriı; Burdisso oldu. Umut Gündoğan, Hajrovic, Ontivero, Salih Dursun gibi takviyeler Galatasaray’ı içten içe eritti...

Alman veya Hollanda ekolü kurmak isteyen kurumsal başkan, İtalyan gönderip İtalyan getirirken de, kurumsallığın ve planlamanın Galatasaray da olmadığını göstermiş oldu.

Ünal Aysal bu sefer vurdu vurdu, vuramadı kendisi de tez elden gider. Galatasaray ilk haftalar başta olmak üzere, bu kadro ile aşikar bir şekil de tökezleyecektir. Böyle olursa taraftar başta olmak üzere, yönetimde de çatlak sesler meydana gelir.

• Galatasaray hiçbir futbolcu alamıyorsa, en azından bir forvet tiplemesi almalı ve en azından Avrupa’da alternatifli bir kadro oluşturmalı. Görünen o ki, Veysel Sarı’yı sağ bek olarak izleyeceğiz. Gönül isterdi ki Tarık olsun ama olmadı. Yönetim o paraları Oğuzhan örneğin de olduğu gibi yine deneme futbolculara harcadı.

Stoper kurgusunun da ne olacağı merak konusu. Prandelli de bence işin içinden çıkamıyor. Hakan’ı ve Semih’i yan yana oynatmak lig de bile kritik olabilir. Gökhan Zan’ın da devamlılığı yok. Tekniği de sıfır. Dan duncu bir stoper… Geleni öne şişir anlayışı bugün Anadolu takımlarının stoperlerinde bile yok denecek kadar az.

Koray ve Emre Can’da ne kapalı kutu. Nasrettin hoca misali; Ya Tutarsa!

Dany, Amrabat, Eboue gibi bazı yabancıların durumları da belli değil. Gidecekler mi kalacaklar mı bilinmiyor. Trabzonspor bir çok futbolcusunu iyi rakamlara satıp, Cardozo’yu getirirken, Galatasaray henüz eldekileri değil satmak, başka bir kulübe dahi gönderemedi.

Santrafor mevki için oyun tarzı Balotelli’ye benzeyen bir isim yazılıyor medyada… Takip ettiğim ve beğendiğim bir isim olan Victor İbarbo, Galatasaray’ın forvet adayıymış yazılanlar doğruysa.

• Olursa muhteşem olacaktır. Ön tarafa top taşıyan, tek santrafor oynama özelliğinin yanı sıra kanatlarda da oynama özelliği olan bir isim. Oyun stili olarak Balotelli’ye çok benzetiyorum. Fizik gücü ve sürati yüksek. Adam geçebiliyor ve son vuruşları da yeterli bir futbolcu.

Galatasaray bu transferi gerçekleştirirse, orta alanı ve forveti alternatifli bir kadro oluşturabilir. Zira aynı şeyi defans hattı için söylemek güç.

Ujfalusi’li, Semih ve yeni geldiğinde iyi performansı olan Eboue’li bir defans hattından, Hakan’lı ve Veysel’li bir defansif hatta geçiyoruz anlaşılan. Balanta ismi de medya da yazılıyor. Galatasaray hem sağ bek, hem stoper, hem de forvet alamayacak belli ki…

Paramız çok diyen Aysal’ın, parası yok sanırım… Balanta ve Victor İbarbo takviyeleri, Galatasaray’ı oldukça güçlendirecektir. Galatasaray dönem dönem ligde gerekirse Telles’i kızağa çekerek kontenjanı da ona göre ayarlar ve gümbür gümbür top oynar. Avrupa da kontenjan sıkıntısı olmadığı için her yabancısını kullanabilen daha da iyi bir Galatasaray görebiliriz.

Campbell transferi olmadı. Aslında İbarbo, Campbell’e göre, daha çok aranılan bir isim. Podolski’ye gelince, açıkçası hiç istediğim bir isim değil. İbarbo ve Campbell’den sonra düşünülebilir buna katılırım ama bu isimleri yok sayıp öncelikli düşünürsek, Podolski Galatasaray’ın istediği bir santrafor tiplemesi değil. Lakin hiç yoktan da iyidir. Sanırım zaten olmamış. Transferinde büyük pürüzler var diye yazıldı medyada…

Bu kadro ile 3 kulvarda yürümek zor. Galatasaray bu forvet kısırlığı ile deplasman da maç alamaz. Büyük maçlarda sıkıntı yaşar.

Aysal hiçbir şey yapamıyorsa, elinden geleni ardına koymayıp biraz mantığın dediğini yapmalı ve ne pahasına olursa olsun Victor İbarbo transferini gerçekleştirmeli. En azından Galatasaray; Bruma’lı, Olcan’lı hızlı kanatlarının, Sneijder’li Melo’lu ve de Selçuk’lu orta alanının önüne, güvenilebilecek bir isim koymuş olacaktır. Galatasaray’ın hücum hattının oldukça kaliteli olacağı da bu şekilde aşikarlaşacaktır. Arka tarafında performansını yükseltmek görünürde ki tek çare…

Hüsran yaşamamak için, Victor İbarbo transferi bir an önce bitirilmeli.

Tüm Galatasaraylılara sevgilerimle…