‘Bugün benim için önemli bir gün. Abimin ölüm yıl dönümü. Beni Beşiktaşlı yapan abimdir. Onun sayesinde Beşiktaşlı oldum ben. Ve bugün de şampiyon olduk. Ben 4 yaşından beri Beşiktaşlı olduğumu söylüyorum. Beşiktaşlı olmak demek, Beşiktaş forması giymek demek değildir. Ben giyemedim ama Beşiktaşlı yaşadım.’

[MUSTAFA DENİZLİ]

Ünal Aysal kimi getireceğine şaşırdı, denize düştü yılana sarıldı.

Koskoca Galatasaray, gel gör ki kimlerin eline kaldı…

Kendi içimden bir adam getiriyorum dersin, Hikmet Karaman’ı getirirsin anlarım. 2 lafta bitirirsin işi. Fener’i de Ersun Yanal çalıştırıyor der, çıkarsın kenara…

Tolunay Kafkas’ı getiriyorum dersin onu da anlar Galatasaray taraftarı…

Kalkıp Beşiktaşlı Mustafa Denizli’yi getirmeye çalışmak sadece Ünal Aysal efendinin aklına gelirdi. Aslında doğrusunu söylemek gerekirse hiç şaşırmadım.

Klasik bir Ünal Aysal işi olur.

Denizli, Galatasaray’da başarılı olamaz ve itibarını da kaybeder eğer Galatasaray’a imza atarsa… Beşiktaş da söylemiş olduğu iddialı sözleri, tekrar Galatasaray’a dönerse onun kişiliğinin olmadığının da göstergesi olacaktır.

Şimdi sormak lazım;

Be Ünal Aysal başka adam bulamadın mı?

Yok efendim Gerets bir takım ile sözleşme imzalamış da bilmem neymiş de… Gerets’e teklif götür, anında istifayı basar koşar gelir.

Mustafa Denizli’mi yoksa Gerets’mi? Akıl var mantık var be kardeşim…

Hadi diyelim Gerets olmadı. Tolunay Kafkas ve Hikmet Karaman başta olmak üzere, Galatasaray kökenli hocalar varken neden Mustafa Denizli?

Mustafa Denizli, Galatasaray için bir intihar olacaktır.