Galatasaray taraftarı olarak bizlere helal olsun. Her yıl transferi son dakikaya getirerek bizlerin sabırlarını zorluyorlar. Başka takım taraftarları olsa sanırım sinir krizi geçirirlerdi.

Sayın Ünal Aysal, bak canım kardeşim, bak güzel kardeşim, görünen köy kılavuz istemez.

Dany, Amrabat, Ontivero, Chedjou ve o gitmese senin de kurtulamayacağın Hajrovic gibi isimlerin takımda kalması, boşuna kontenjan sıkıntısı yaşamak demektir.

Bu adamlardan ne kadar erken kurtulursan o kadar kârdır.

Chedjou’nun yerine stoper de Hakan Balta’yı oynatsan, o da en az Chedjou kadar oynar. Güvenip Koray Günter’i oynatsan, belki bir Semih Kaya daha çıkar.

Zira ben birkaç makale önce ki yazımda, bunları anlattım ama kısaca tekrar yazmak istiyorum.

Olay şu ki, Galatasaray bu sene 4.yıldızı takmalı. Fener eğer 4.yıldızı takarsa, yönetimden başkana, başkandan hocaya kadar iç durumları biraz karışık olan Galatasaray camiası, iyice karışacaktır. Bu yüzden büyük bir psikolojik hezimete uğrayacak olan Galatasaray, ertesi senede şampiyonluğu Fenerbahçe’ye kaptırırsa, bu işin ardı arkası gelmez.

Galatasaray akıllı davranmak zorun da... Transfer de ısrarla yanlış yapılıyor. Olcan ve Sinan Bolat doğru karar. Gerçi ben olsam 4 milyon euroyu Olcan’a değil, Gökhan Töre’ye verirdim  ama yönetim Olcan’ı tercih etti.

Yedek kaleci sorunu da çözüldü Sinan Bolat ile… Buda güzel!

Fakat;

Galatasaray’ın sağ beki kim?

Galatasaray’ın stoper kurgusu kimlerden oluşacak?

Galatasaray’ın golcüsü kim?

Yani Ünal Aysal’ın hakikaten ne yapmak istediğini merak ediyorum. Kasadan 5 milyon fazla çıksa ne olmuş, çıkmasa ne olmuş?

Gören de sansın ki çok güzel transfer politikası yapan bir isim Ünal Aysal… Geç sen o işleri başkan. Senin transferlerini gördük devre arasında…

Hajrovic, Ontivero, Burdisso, Salih Dursun, Umut Gündoğan vb…

Ünal Aysal, araya da Sneijder ve Drogba’yı getirdim laflarını ekliyor taraftarımız da zannediyor ki Aysal iyi transferlere imza atmış.

Sneijder ve Drogba’ya o paraları ben de versem, bende getirirdim. Bunda yadırganacak bir şey yok. Verdin parayı, getirdin adamı…

Biz ne Sneijder ile Drogba’yı övelim. Ne de Salih ve Hajrovic’e sövelim…

Gelin biz bu güne bakalım. Bundan sonrasını konuşalım.

Evvela Galatasaray’ın İtalyan hocasının taktiğini 3 aşağı 5 yukarı hepimiz öğrendik. Prandelli’nin aklında olan, 4-2-3-1 ve oyunun için de 4-4-2’ye de dönebilecek bir Galatasaray düşünüyor. İdmanlardan tutalım, İtalya milli takımına da hafif göz atalım yapmaya çalıştığı sistem bu.

Prandelli, bu sistemi düşünmese bile düşünmek zorunda kalacaktır çünkü Galatasaray futbolcularının yapısı da, oynayacağı sistem de bizzat bu sistem. Galatasaray futbolcuların özelliklerine uyan sistem, 4-2-3-1 sistemidir.  

Artık bu saha içerisinde değişir ama benim anlatmaya çalıştığım olay dizilişten ziyade şablon ve oyun felsefesi anlayışıdır. Bir adam arkaya yürür, 2 adam öne yürür, 4-2-3-1’den eser bile kalmaz…

Bu yüzden oyunun mantalitesini anlatmaya çalışıyorum.

Muslera kalede devam eder.  Defans hattında, sol beke Telles geçer. Stoper de Semih’in yeri banko. Semih’in yanına yabancı bir isim gelirse, dönem dönem Telles’de kızağa geçer.

Bu yüzden Tarık Çamdal transferi mutlaka yapılmalı. Tarık Galatasaray için her yere geçecek bir bal kaymak demektir.

Ön tarafta Melo ve Selçuk devam eder, Sneijder onların önün de ki 3’lünün ortasında serbest gezici olarak görev alır. Sol da kontenjana ve maçına göre Bruma olur gibime geliyor. Bu kontenjan sıkıntısında, Bruma yedek kalırsa, Galatasaray Olcan’ı sola alıp, Burak’ı sağ çizgiye de çekebilir. Bu işe pek sıcak bakmıyorum. Bence Erkan Zengin’i getirsen kanatlarda hiçbir sıkıntı yaşamayacaksın demektir.

Galatasaray ön tarafa da olmazsa olmaz olan bir santrafor almak zorunda. Campbell ismi aklıma yatıyor. 1.78 boyunda 22 yaşında, süratli, adam geçen, atik ve hızlı bir isim. Toplara da iyi vuruyor. Çok üst düzey bir bitiriciliğe sahip olmasa da, üstüne koyacak ve gelişime açık bir potansiyeli olduğunun görüntüsünü veriyor.

Galatasaray’ın aradığı santrafor mu dersek dürüst olmak gerekirse bence tam anlamı ile Galatasaray’ın aradığı santrafor değil çünkü daha çok çizgi tiplemesi ve içeri kat eden bir adam görüntüsü veriyor.

Sol ayaklı bir futbolcu. Sürekli sağ ve sol çizgilerden içeriye top taşıyor. Aslın da bu Galatasaray için saha içerisinde ciddi bir avantaja da dönüşebilir. Burak ilerde, Bruma ve Campbell çizgilerde, ya da Olcan Campbell gerçekten kaliteli iş çıkarabilirler.

Galatasaray daha iyisini bulamıyorsa, Campbell takviyesini gerçekleştirmeli. Bunun yanı sıra, stopere de bir genç kiralayabilir.

Doria ismi muhteşem olur ama Galatasaray bonservisini şimdi alamaz. Campbell’de düşünüldüğü gibi Doria ismi de bence kiralama yöntemi ile çözülür.

Galatasaray, Tarık Çamdal, kaliteli bir santrafor ve alternatif stoper takviyelerini bir an önce bitirmeli, elde ki gereksiz isimleri de derhal göndermelidir.

• 3 tane transferi 2 ayda bitirememek kadar saçma sapan bir şey görmedim. 2 tanesini de zaten kiralık düşünüyorsun.

Tarık için de 5 milyon istiyorlar. Bu fazla diyorsun.

Alternatifin yok. Fener Alper’i kaça getirdi? Sende gideceksin alacaksın. Bu Tarık Çamdal konusun da fazla pazarlık yapıldı en sonun da vazgeçecek adamlar diye korkuyor insan…

• Tarık, Doria, Campbell isimlerini al, şampiyon ol.

Sağ bek, stoper ve golcü alamıyorsan, hatta ikisini alıp yalnız birini almıyorsan, şampiyonluk falan hayal…

• Bu güne kadar paradan kaçacağım diye daha fazla parayı saçma sapan isimlere dağıttığınız da yeter...

Fazla para vermem diye saçma sapan adamları koydunuz önümüze daha fazla paralara hem de...

Parayı vereceksin, şampiyon olacaksın.Ne demiş Nasrettin hoca;

Parayı veren, düdüğü çalar.