Sezon sonuna kadar Sergen Yalçın'la anlaşmakta yarar var. Neden? Çünkü hangi takımla anlaşırsa anlaşsın, ilk etapta takıma muazzam bir hava katıyor. Daha sonra yönetimle vs. bir anlaşmazlık yaşıyor ve kendi bırakıp gidiyor. Ki zaten bize sezon sonuna kadar bir hoca lazım. Türkiye'nin şartlarında bir hocaya iki dönem sabredebilmek çok zor çünkü...

Ben Tudor'u göndermezdim. Çekerdim bir kenara üçlü savunma oynatma, iyi giden düzeni bozma vs. derdim. Bunu yapması gereken Cenk Ergün'dü. Lakin yapmadı. Zira sportif direktörlüğün ne anlama geldiğini bilmiyor kendileri. Burası kesin. Böylece medya baskısına dayanamayan yönetim de kendisine yakışanı değil, yakıştırılanı yaptı.

Halbuki büyük şirketlerde asla sistemler bu şekilde yürümez. B planı her zaman hazırdır. Tudor'u göndermeden önce ertesi günü takımın başında kimin olacağının belli olması lazım. Önümüzde çok önemli Göztepe maçı var. Kiminle çıkacağız? Emrah Bayraktar'la. Dünyanın en iyi teorik bilgisine sahip olasa bile pratik bilgisi ''sıfır'' olan bir kişiye koskoca Galatasaray'ı bırakmanın Riekerink'i Galatasaray'ın başına getirmekten ne farkı var? Emrah Bayraktar da Göztepe maçında kendisini ispatlasın, o halde onunla da sezonluk sözleşme imzalansın. Oldu mu şimdi? Milyon euroları bu şekilde B planı olmayan zamansız kararlar vererek yönetmek doğru mudur? Halbuki Göztepe maçı bittikten sonra önünde uzunca bir zaman olacak. O zaman ne yapacaksan yap. Kaldı ki Tudor saçma sapan işler yapsa da Galatasaray evinde farklı oynuyor. Şu anda ise Emrah hoca da bir maçlığına farkındalık oluşturmak isterse, vay Galatasaray'ın haline. Göztepe bile üstümüze çıkabilir.

Dediğim gibi ben olsam şu aşamada Sergen Yalçın'ı getirirdim. Yılmaz Vural'dan sonra geldiği gibi takımın performansını ikiye katlayan başka bir hoca da bilmiyorum. Terim mi? O zaten bu erken seçim şartlarında gelmek istemez. Ki zaten gelmesin de. Otuz pas yaparak rakip yarı sahaya on metre yaklaşan bir anlayış artık çoktan demode oldu. Bugün PSG'nin, M. City'nin oyun anlaşına bakın, bir de Fatih Terim'in oynattığı Milli Takım'a. Schuster'e bu konu hakkında mikrofon uzatsanız, kesinlikle 1960'ların futbolu derdi.

Terim bal yapmayan arı misali 70 dakika topa sahip oluyor. Sonra da forveti çiftleyip kaos futboluna dönüyor. Artık ne olursa... 70'ten önce iş bitecekse de, bireysel futbolcular çıkıyor ön plana. Galatasaray'ın şimdiki kadrosunda ise ne Bruma, ne de Sneijder var. Çünkü takım oyunu oynamak üzerine kurulu bir kadro inşa edildi. Sırf bu yüzden Tolga'yı, Yasin'e tercih etmişti Tudor. O zaman Fatih hoca gelsin ve bireysel takviyeler yapsın devre arasında. Peki hangi parayla? En kötü bir Valbuena'yı kiralamak gerekiyor o halde. 

Halbuki Sergen, elindeki malzemeden bir şeyler çıkartmaya çalışıyor ve çıkartıyor da. Tek sorunu istikrar. Bu da bize yarıyor. Çünkü biz bir antrenöre imza attırıp, onun arkasında yıllarca durabilecek bir yapıda değiliz. Aksi halde kendi gerçeklerimizle çelişiriz. Bu yüzden Sergen Yalçın tam bize göre.

Bu arada Arda'nın gelmesine karşıydım. Ancak Türkiye gerçeklerinde bir sonraki sezonun zaten hiç bir anlamı yok. Mevzu bahis bir hava yakalamaksa eğer, Mayıs 2018 hedefi için Arda da kiralanabilir. O da gelsin bakalım. Tabi eğer maaşından bir fedakarlık yapabilecekse...

Saygılar...