Makale Yaz
okytay
Bu haberi yazdır
Türk Futbolunun Sonu
 Ağu
16
 2011

Yazıma öncelikle M.A.Aydınlar’ın yapmış olduğu saçma basın toplantısı sırasında sarfettiği sözlere yönelik verilmesi gereken cevaplar ve sorularla başlayacağım:

MAA- İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 157. maddesi uyarınca gizli olarak yürütülmektedir.

*Sözde gizli ! Neredeyse tüm deliller ve belgelerin hepsi  gazetelerde televizyon kanallarında çarşaf çarşaf yayınlanıyor !!! Gizli olan, TFF’nin Fenerbahçe’yi kurtarma operasyonudur.

MAA- Belgeler teslim edilirken, dosyadaki kısıtlılık kararı çerçevesinde işlem yapılması gerektiği ayrıca bir üst yazı ile tarafımıza bildirilmiştir.

*Dosyadaki kısıtlılık kararı çerçevesinde işlem yapabildiniz mi? Hayır. Peki elinizdekiler yetersiz diyelim, yeterli olması için ne gerekiyor yargı kararı mı? Peki  Ankaraspor  olayında hangi yargı kararına  dayanarak  karar aldı bu ülkenin federasyonu ? Ankaraspor’la ilgili bir tek yargı kararı var mıydı küme düşürülürken?  Ya şimdi ne değişti? İşin içine yutabileceğinizden büyük lokmalar girince iş yargıya mı kaldı? O federasyon başka, bu federasyon başka muhabbetine girilecekse, peki o zaman “o federasyon” döneminde kazanılmış Galatasaray şampiyonluğu üzerinde neden araştırma gereği duyuldu? Eliniz değmişken Ankaraspor’un kendini savunma hakkına da bir el atsaydınız değil mi?

MAA- Belgelerin Federasyonumuzca bu aşamada şüpheli kulüpler ve gerçek kişilerle paylaşılması, Türk Ceza Kanunu'nun 285. maddesinde düzenlenen gizliliğinin ihlali suçunu oluşturacaktır. Bu suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olup, basın yoluyla işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılmaktadır.

*Sadece bilgi paylaştığı için içeri gireceğinden korkan TFF başkanı, Metris cezaevini görmüyor anlaşılan. Orada yatanlar medyada paylaşılanlar sebebiyle içeride. Peki içeride medya mensubu var mı? Yok… O zaman sağır sultanın duyduğunu sen niye birinci ağızdan dile getiremiyorsun ???

MAA- Söz konusu belgelerin paylaşılmasının, halen gizli bir şekilde sürmekte olan soruşturmanın selametini olumsuz şekilde etkileyeceği de açıktır.

*Selameti etkilenebilecek bir soruşturma varken 9 Eylül’de liglerin başlaması şüphe uyandırıcı değil mi? Belgeler paylaşılırsa soruşturmanın selameti etkileniyorsa işin içinde büyük bir şaibe var demektir. Bu noktada bu lig nasıl başlayabilir? Velev ki lig başladı ve belgeler paylaşıldı soruşturmanın selameti etkilendi. O selametin ne yönden etkileneceğini düşünüyor acaba TFF?

MAA- Soruşturma evrakının anılan sebeplerle şüpheli kulüp ve gerçek kişilerle paylaşılamaması, Federasyonumuzca yapılacak disiplin yargılamasında ilgili taraflara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. , Anayasamızın 36. ve Futbol Disiplin Talimatı'nın 72. maddesi ile teminat altına alınan savunma hakkının tanınmasına engel olmaktadır. Savunma hakkı tanınmadan yapılacak bir disiplin yargılamasının hak arama hürriyetini ve adil yargılanma hakkını ağır bir biçimde ihlal edeceği açıktır.

*TFF şu güne kadar özellikle Galatasaray  ve  Beşiktaş kulüplerine verilen para ve saha kapatma cezalarında hiçbir zaman savunma hakkını gözetmemişken,  ortada koca bir ligi darmadağın etmiş şike soruşturmasına karışmış kulüplerden savunma istiyorsa, bunun adı ÇİFTE STANDARTTIR ! Taraftarının çıkardığı olaylar sebebiyle 3-0 hükmen malup sayılan Bursaspor’a savunma hakkını hangi federasyon tanımıştır? Diyarbakırspor yine taraftarlarının çıkardıkları olaylar sebebiyle puanları silinirken savunmalarını kim almıştır?

Beşiktaş amigoları birbirini bıçakladıkları için İnönü stadında seyircisiz maç oynanması kararı hangi savunmanın ardından verilmiştir? Galatasaray taraftarları arasında çıkan kavga sebebiyle ne zaman ve nasıl savunma alınarak Galatasaray’a seyircisiz maç oynama cezası verilmiştir? Hal böyleyken şuan neyin savunması beklenmektedir? Eğer savunma yargının bir gereği ise, tüm  kulüplere yıllardır kesilmiş, geçmişe yönelik ne kadar PARA CEZASI varsa derhal  geri  ödenmeli ve savunmaları alındıktan sonra verilecek ceza neticesinde karar verilmelidir !!! Kafanıza esince savunmaya gerek yok, kafanıza esince savunmaya gerek var anlayışının Türk futboluna yararı nedir? Para cezası kesmeye gelince, kabadayıların haraç alması gibi savunmaya ihtiyaç duymadan baş kesen TFF, futbolu kirletenlerden savunma bekliyorsa şeref ve haysiyetten yoksundur !

MAA- Ayrıca söz konusu soruşturma evrakı, Federasyonumuza teslim edildiği an itibariyle doğal olarak konuya ilişkin tüm belgeleri içermemektedir. Diğer yandan belgelerin Federasyonumuza tesliminin ardından, söz konusu soruşturmanın kapsamı giderek genişlemiş, soruşturma derinleşerek çok sayıda kulüp ve futbol ailesine mensup gerçek kişiyi kapsar bir biçimde sürmüş ve halen de sürmektedir. Bu hususlarla ilgili hiçbir yeni belge ve bilgi zamanlama nedeniyle henüz Federasyonumuza ulaşmamıştır. Federasyonumuzca yapılacak disiplin yargılamasının adil bir şekilde sürdürülebilmesi için, eksik olan bu belgelerin de Federasyonumuza ulaşması gerektiği açıktır.

*Hukuk dersi vermeye çalışan TFF’ye hatırlatma:  Şu an kişiler haklarında ortaya atılan iddialar neticesinde değil, Emniyet güçlerinin sundukları deliller neticesinde tutuklu konumundadırlar. Anlamayanlar için bir kez daha yazmakta fayda görüyorum. Tane tane bir daha:

Şu an kişiler haklarında ortaya atılan iddialar neticesinde değil, Emniyet güçlerinin sundukları deliller neticesinde tutuklu konumundadırlar.

Kişilerin bir çoğu, başta Aziz Yıldırım olmak üzere , suçları kendilerine değil  kurumlara, kulüplere fayda sağlamak için işlemişlerdir. Hal böyleyken, haksız yoldan fayda sağlanmış kulüplerin herhangi bir resmi turnuvada  yer almaları, o turnuvanın da hakkaniyetine ve temizliğine gölge düşürmektedir. Federasyona tüm belgelerin sunulabilmesi  Emniyet Güçlerinin ve Savcılığın tasarrufundadır, eğer belgelerin  tedbir sebebiyle sunulmaması söz konusu olursa  bu şaibe altında lig nasıl ve daha önemlisi NEDEN devam edecektir ???

MAA- Anılan nedenlerle, Federasyonumuz Yönetim Kurulunca bu aşamada, karar verilmesi için gerekli delillerin tamamına erişilmeden ve savunma hakkının hukuka uygun bir biçimde kullanımına imkan tanınmadan, vicdani kanaate varılmasının mümkün olmadığı görülmüştür. Bu aşamada bir hüküm verilmesinin doğru, adil ve hakkaniyete uygun olmayacağı kamuoyu takdirlerine sunulur.

*Kamuoyunun takdirine sunulacak kararlar alınması TFF’nin yapısına aykırıdır. TFF’nin alacağı her karar kamuoyunun takdirine sunulsa acaba şu güne kadar hangi takıma para cezası kesilebilirdi? Ardına sığınılacak bir tek savunma hakkı kalmışsa, şu da unutulmamalıdır ki dünya tarihinde işlediği suçu savunmasında kabul etmiş suçlu sayısı yok denecek kadar azdır. Savunmalar alındıktan sonra TFF, savunmaların nesine dayanarak karar alacaktır?

MAA- Federasyonumuzca yapılacak disiplin yargılamasının hukuka uygun ve adil bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için, gizlilik kararının kaldırılması şarttır. Bunun için de Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 175. maddesi uyarınca iddianamenin kabul edilmesi gerekmektedir. Ancak bu takdirde, şüpheli kulüp ve gerçek kişiler haklarındaki tüm iddiaları, bütün detaylarıyla ve açıklığıyla görüp inceleyebilecek ve savunma haklarını etkin bir şekilde kullanabileceklerdir.

* Takım , futbolcu ve hakemlere verilebilecek tüm cezalarda bundan sonra yargı kararı mı beklenecektir? Buradan bunu mu anlamalıyız? Yani bir futbolcunun soyunma odasında, diğer bir futbolcuyu dövmesi, olay saha içinde gerçekleşmediği için yargıya intikal edip oradan gelecek  karar belli olana kadar o oyuncunun herhangi bir ceza almadan maçlara çıkmaya devam etmesi mümkün müdür? Eğer saha dışında işlenen her suç kesinlikle yargı kararı gerektiriyorsa, taraftarların çıkardığı olaylarlarda TFF, yargı kararı olmadan nasıl başına buyruk karar alabilmektedir ???

MAA- Kısacası Federasyonumuzca, iddianamenin kabulüne bağlı olarak gizlilik kararının kalkmasını müteakip, derhal şüpheli kulüp ve gerçek kişilerin savunmaları alınacak, bu savunmalar ve tüm soruşturma evrakı incelenmek suretiyle, Etik Kurulu'ndan nihai rapor istenecek daha sonra da hukuka ve adalete uygun bir karar verilecektir.

*TFF , Türk futboluna zarar vermek istemiyorsa, akıbeti belli olan bu yolda Fenerbahçe’yi sezon ortasında ligde düşürmekle bu kulübe ne kadar zarar vereceğinin acaba farkında mıdır? Aslında burada anlatılmak istenen, Hukuk ne derse desin TFF’nin kendi kararını almış olduğudur. TFF’nin gözünde bu lig temizdir ve herhangi bir şaibe yoktur. TFF bunu kabul etmiştir. Peki gerçek bu mudur?

MAA- Bununla birlikte, kulüpler hakkında nihai karar beklenmeksizin, söz konusu soruşturma dosyası kapsamında tutuklanan ve tutuklanma kararına yaptıkları itirazı reddedilen, aşağıdaki futbol ailesi mensuplarının, şike ve teşvik primi eylemleri çerçevesinde tedbirli olarak Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk edilmesine karar verilmiştir …. İsimler ….

*Madem ortada ceza verecek bir durum yok bu kadar adamı neden PFDK’ya sevkediyorsunuz? Ne anlamı ne gereği ne manası var? Bu isimler PFDK’ya sevkediliyorsa, bu kişilerin  sorumluluğunu yürüttükleri  kulüplerin  de aynı şekilde  PFDK’ya sevkedilmesi   gerekmez mi?  Bir taraftarın   çıkardığı olay  nasıl ki  o taraftarın kulübünün başını   yakıyorsa, o  kulübün   yöneticilerinin işledikleri  bir suç  da   pekala o kulübün başını fazlasıyla  ağrıtır. PFDK’ya  sevkedilenler  masumsa  neden PFDK’ya sevkediliyorlar, şüpheli  veya suçlularsa   aynı şekilde  sorumlu oldukları kulüpler  de suçlu veya şüphelidir. Böyle bir ortamda  ligin  başlaması kime ne fayda getirecektir.

SONUÇ:

Avrupa’da mücadele eden takımlar için “Bir çekinceleri varsa kupalardan çekilebilirler, bu onlarla UEFA arasında bir durum, bizimle alaksı yok” diyen bir TFF başkanı, acaba UEFA’ya  Avrupa’ya gidecek takımları kendilerinin bildirdiğinden haberdar mıdır? Çok değil birkaç ay önce tüm takımların UEFA organizasyonlarına geçen sezonki sıralamalarına göre gideceklerini tescil edip UEFA’ya bildiren kendisi değil midir? Şimdi “Herkes başının çaresine baksın” demek nasıl bir amatörlüktür? Federasyon olarak neyin sorumluğunu yaşamaktadırlar? Fenerbahçe’yi kurtarmanın sorumluluğu, UEFA kupalarından men edilebilecek takımların sorumluluğunu almaktan daha mı ağır basmıştır?

Herşeyin ötesinde Mehmet Ali Aydınlar, Türk futbolunun sonunu getirecek kararları ard arda almaya devam ederek kesinlikle karanlık bir leke olarak tarihteki yerini almaktadır. Sınırsız yabancı oyuncu ile sözleşme imkanının kulüplerimize sunulma kararının alınmasında yine kendisi vardır. Yıllardır Türk futboluna vereceği zarar tartışılmakta olan bu kararı şike soruşturması içerisinde katakuli ile almış olan Mehmet Ali Aydınlar’ı  bundan 10-20 yıl sonra  uluslar arası organizasyonlarda seri sonu olarak gireceğimiz kuralarda bolca anacağımıza emin olabilirsiniz.

Yabancı sınırlamasının olduğu ve tüm takımlarımızın en az 15-16 Türk futbolcuyla mücadele ettiği bir ligimiz olmasına rağmen milli takımımızın durumu ortadadır. Fizik gücü ancak 60-70 dakka sürebilen bir Arda Turan’a dayalı açıkçası günümüz futbolunda esamesi okunmayacak bir taktiğe mahkum bir şekilde sürekli geriye giden, Belçika gibi orta derece bir rakibe karşı direklerden dönen toplarla ayakta durabilen bir durumdayız. Hal böyleyken, nitelikli yerli futbolcu yetiştirme sıkıntımıza boyun eğmişken sınırsız yabancı hakkının bize getireceği zararları bugün düşünmezsek yarın çok geç olacaktır.

İngiltere gibi ligi elit kalitede olan bir ülkenin, ekol olmuş futbol dünyasından çıkarabildiği milli takım uluslar arası kupalarda darmadağın olmaktadır. Neden? Nedeni bellidir. İngiltere Premiere liginin hangi takımında 10’un üstünde İngiliz futbolcu vardır? Bugün İngiltere milli takımı kendi kalecisini, oyun kurucusunu yetiştiremeyecek noktaya gelmiştir. İngiltere gibi futbolu endüstri olmuş bir ülke bile, sınırsız sayıda yabancı oyuncular sebebiyle bu hale gelebiliyorsa, bizim gibi henüz daha gelişme evresini bile tamamlayamamış bir ülke futbolunda nasıl bir felaketin yaşanabileceğini varın siz düşünün.

Bundan önceki TFF başkanları aptal oldukları için mi acaba sınırsız yabancı kontenjanı açmamışlardı kulüplere? Peki Mehmet Ali Aydınlar neden böyle bir karar aldı, daha önemli sorunlarımız varken? Başkanının yani Aziz Yıldırım’ın güdümüyle hareket etmekte hala…Başka bir açıklaması yok. Yıllardır federasyonlara bu yönde baskı yapan Aziz Yıldırım değil miydi? Böyle bir kararı alan TFF başkanı da ancak zaten FB yönetimi içinden gelen biri olabilirdi… Öyle de oldu.

Soruşturmanın  ilk gününde  Kadıköy’de bir avuç FB taraftarı  “Burası Türkiye İtalya Değil” diye slogan atıyorlardı. Haklı olduklarını görmüş olduk aslında…

Bu ülkede bir takımın başkanı  şike  soruşturması sebebiyle  içerideyken, federasyon başkanı  yeterli delil  yok diyebilmektedir. Şu güne kadar savunması alınmamış  yüzlerce kulüp ve kişi varken  şu anda  kulüpleri   bağlayan bir olayda  kişilerin savunmaları  beklenmektedir.

Bunun Türkçe’sini hepimiz biliyoruz aslında:

Türk futbolunun sonu gelmiştir. Fransa, Marsilya küme düşürüldükten sonra temizlenip arınıp hem dünya hem Avrupa şampiyonluğu kazanmıştır. Keza İtalya’da Juventus’un düşürülmesi ve bir çok kulübe ağır cezalar verilmesi sonrasında toparlanan futbolları onlara Dünya kupasını getirmiştir. Türkiye’nin futbolundaki düşüşün sebebi, gerçek futbolunu oynamayan, para karşılığı kendini satan takım ve oyunculardır. TFF şu an bu düşüşe farkında olmadan yol vermektedir. Düşüş bu ortamda devam edecektir. Bu düşüşün içinde bir de sınırsız yabancı hakkının gelmesiyle çok değil beklide 10 sene sonra, bundan 40 yıl önce olduğu gibi ortasahayı geçebildiği zaman sevinen bir milli takımımız ve kulüplerimiz olacak. Tüm bunların altına imza atan kişi olarak da M.A.Aydınlar unutulmayacaktır.

Bu ortamda Galatasaray’ı da izlemenin takip etmenin bir anlamı kalmamıştır aslında. Parayı verenin düdüğü çaldığının görüldüğü bir lig temizlenmeden, Galatasaray gibi bir takımın da takımın taraftarlarının da kulvarı değildir. Hiçbir zaman da olmamıştır. Şahsen bu şekilde devam eden bir sezonu takip etmeyi düşünmüyorum. Sinema, Tiyatro gibi en azından senaryosu sanat için yazılmış aktiviteleri  izlemek   varken, para  ve  eyyam  için yazılmış bir senaryonun oynandığı Türkiye Süper Liginin hiçbir anlamı kalmamıştır. Bunun adı Süper Lig değil ancak Utanç Ligi olabilir. Türk futbolunun ölümüne şahit olmaktayız farkında değil aklı ermeyenler…

 





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...