Makale Yaz
sukru-melek
Bu haberi yazdır
Kayseri'de Esir Pazarı
 Oca
01
 2012

Yılbaşı nedeniyle birkaç saatliğine havamız değiştikten sonra bildik gündemimizle karşı karşıya geldik yine.

Kayseri’ye olan sempatim birkaç yıl öncesine kadar dorukta idi. Onların da Trabzon gibi bir şampiyonluk başarısını hak ettiklerini düşünüyor ve arzu ediyordum.

Kayseri’nin bendeki ilk düş kırıklığı yaptıkları stadyum  konusunda olmuştur. 20.000 kişilik Anadolu’nun en büyük stadlarından biri olan Kayseri Atatürk Stadyumu yıkılmış, ama yerine yapılan çağdaş, harika stada başka bir şahsın adı verilmiştir: Kadir Has... Sanırım Kayseri’de iyi tanınan ve bilinen, ünlü ve hayırsever bir iş adamı.

Ama, bu Atatürk Adının spor arenasından silinme operasyonu bende çok hüzünlü  duygular oluşturmuştur…

Peşinden de önce Ali Turan ve şimdi de Amrabat olayları gelişmiştir.

Takımı ile sözleşmesi olan bir oyuncunun önce tabii ki kulübü ile görüşülmesi gerekir.  Oyuncuyu ayartmak suçtur öyle mi?

Oyuncu bu kadar aptal ve aşağılık bir yaratık mıdır ki, biz  çift sözle ayartılsın.  Bu yaşa ve pozisyona gelmiş bir oyuncu yaptığı sözleşmelerin, attığı imzaların bilinç ve sorumluluğundadır. Hele şimdilerde hepsinin davranışlarını denetim altında tutan menajerleri de varken.  

Bir benzetme yapmak isterim: Örneğin ülkemiz geleneğinde evlenme yaşına gelmiş kızlarımız babalarından istenir. Peki de babasına istemeye gidilmeden önce doğrudan veya bir aracı ile kızımıza “gönlü olup olmadığı” sorulmaz mı? Bu yöndeki görüşü alınmaz mı?

Tabii ki günümüz gençleri, hatta bizler, eşlerimizin önce gönlünü, olurunu aldık, sonra da gidip babalarından istedik. Hanımlar bir eşya imiş gibi pas geçilip direkt olarak babaya gidilme tarzı bizim dedelerimiz döneminde bile  terk edilmişti.

Amrabat’ın Kayseri’ye sözleşme ile bağlı olduğunu Amrabat’ın kendisi kadar GS yönetimi de biliyordu kuşkusuz.

Onu Kayseri’den istemeden önce "acaba ister mi diye" muhtemelen bir nabız yoklaması yapmışlardır. Olumlu görüş gelince de kulübe başvurulmuş olsa gerek.

Kayseri’de Mamur-Hurma ikilisi GS adını duyunca nedense asabileşiyorlar.  Ali Turan’da da böyle olmuştu.. Hatta biri çapına bakmadan GS ve yönetimi ile çirkin şekilde dalga geçmeye bile kalkışmıştı.

Hayrettir ki, daha yakın geçmişte de talip olduğumuz oyuncularını bize sırtlarını dönüp ezeli rakiplerimize altın tepside sunanlar da bu yöneticilerdi.

Bir GS düşmanlığıdır gidiyor. Oysa ki GS'liler Kayserispor'un  renktaşı ve dostudur. Ayrıca da, Kayseri'de  Kayserispor’ludan fazla GS’lı vardır farkında değiller.

Ele geçirmişler Kayserispor'u,  babalarının çiftliği gibi yönetelim istiyorlar.

Kayserispor adı üstünde spor kulübüdür. Esir pazarı değil. Kayseri’li Mamur-Hurma kardeşler Kayseri’yi esir kampına çeviremez, sporculara da esir muamelesi yapamazlar.

Duyuyoruz ki,  Amrabat’ı kadro dışı bırakmışlar.

O da resti çekmiş dönmüş Kayseri’ye A2 ye…

Yazıktır, günahtır. Amrabat'ın hayali GS’da top oynamak.  Ve bir gün o hayallerini süsleyen kulübün kendisini istediğini duyuyor. O genç kalbi fıkır fıkır atmaz mı?

Ona da bir kulp takmışlar: Amrabat GS’yi değil, “parayı” istiyormuş! Sayın Mamur ve Hurma söylesinler, tanıdıkları paradan hoşlanmıyan biri var mıymış?

Bırakın Amrabat'ı, Kayseri’de GS'ye çağırılsa gelmek istemiyecek bir sporcu var mıdır sanıyorsunuz?  Hem de koştura koştura.

Bu fırsat Amrabat’a düşer mi bir kez daha?

Gerçek bir yönetici aynı zamanda iyi bir ağabey, hatta baba olmalıdır. Tabii ki mensubu bulunduğu müssesenin hak ve hukukunu  koruyacaktır, ama bir oyuncu istenmesini böyle namus davası haline getirmek ilkelliktir. Fiatı belirlenir, karşı taraf alabiliyorsa alır. Ama böyle ortaçağ zihniyeti ile davranmak, sporcuya terör ve zorbalık uygulamak Patagonyada bile bir yöneticiye yakışmaz.

GS’nın en kilit ismi Arda’yı ligin başlamasına 3 gün kala istemediler mi? Önce nabzını yokladılar, olumlu görüş alınca gelip istediler GS’dan. Yönecileri de dönüp “gönlü var mı” diye sordular Arda'ya. Gönüllü olduğu görülünce de makul bir fiat belirlendi ve yol verildi. Üstelik Terim’in tüm teknik hesapları onun üzerine yapılmıştı ve takımın ona çok gereksinimi vardı.

Sporcunun önünü kilitlemek yakışır mı?

Spor kulüpleri birer esir  kampı olmamalıdır. Bu işten zararlı çıkacak olan yine Kayserispor olacaktır.

Dilerim ki, zaten şikeden beli bükülmüş futbolumuzda şimdi de bir de zalim yönetici terörü başlamaz.

Saygı ve Sevgilerimle.





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2013
 
Mart (1)
 
Ocak (1)
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...