Merhaba Arkadaşlar,

Ara transfer dönemini bugün saat 00:00’da kapanacak. Birçok takım kadrolarını güçlendirdiler ama biz çok büyük bir silahımızı kaybettik. Badou Ndiaye’yi stoke city’ye göndermiş bulunuyoruz. Daha henüz alacağımız bonservis ücreti netleşmedi ama 17 milyon euro civarında olacak gibi görünüyor. Çok önemli bir meblağ ama şampiyon olamazsak kaybımız kaç milyon euro olacak bunu düşündünüz mü?

En son oynadığımız Osmanlıspor maçında orta sahada geçen yıl herkesin nefret ettiği ikili Tolga ve Selçuk’u izledik. İstediğimiz zaman tempo yapamadık. Selçuk da Tolga da topla dikine alan kat edebilecek oyuncular değiller. Onların topu hücuma taşıma süresi 15 saniye ise, bu süre Ndiaye’nin driplingiyle 3 saniye. Ayrıca Osmanlıspor küme düşme potasındaki ekiplerden biri, maçta çok sayıda pozisyon bulmamıza rağmen oyun üstünlüğünü uzun süre elimizde tutamadık. Maç sonunda Fatih Terim’in açıklamaları da bu yöndeydi. Ndiaye oynadığında rakip topu aldığı zaman ve yeri sahamıza geçtiği anda deparı bastığı gibi rakibin ensesine yapışan ve onu bozan, çoğu zaman da topu aldığı gibi takımı atağa kaldıran bir adamı göndermiş bulunuyoruz. Ligin 2. sırasında olmamızın sebeplerinden biri, orta sahamızda bir anda oyunun temposunu yükseltebilen bu tipte bir oyuncu bulunuyor olmasıdır.

Oynadığımız maçlardan sonra televizyon yorumcularını dinlediğim zaman Ndiaye’ye bu kadar para veren olursa hemen satılsın, ben beğenmiyorum, böyle oyuncuları taraftar çok sever ama bence iyi değil gibi algı yaratacak maç yorumları dinledim durdum. Bu sübjektif yorumcular kendi takımlarında Atiba, Medel, Mehmet Topal, Josef De Souza gibi takoz oyuncuları izlemekten demek ki zevk alıyorlar. Böyle bir oyuncunun bizde olmasını gerçekten çekemiyorlar. Resmen satılsın diye propaganda yaptılar. Trabzon maçında oyuna giren Elif Elmas iki kere dikine top sürdü diye yere göğe konulamadı hemen yıldız adayı oldu. Bir takım GS taraftarı da muhasebeci mantığıyla bu oyuncunun satılabileceği konusunda hemfikir oldular. Bunu gören yeni yönetim de kamuoyunda tepki almayacaklarını hissederek bana göre bu oyuncunun satışını onayladı. Sonuç olarak orta sahamızın dinamosunu kaybettik. Adam hem 6 numaramızdı hem 8 numaramızdı hem 10 numaramızdı bizi orta sahada 1 kişi fazla oynatıyordu. Hepimize geçmiş olsun şampiyonluk şansımız en az %15-20 oranında azaldı.

Ndiaye takımda kalsaydı Fatih Terim’in 1 numaralı askeri olacaktı. Bu sezon şampiyon olsaydık seneye Ndiaye şampiyonlar liginde piyasa yapsaydı değil 17, 27’ye 37’ye giderdi.

Osmanlıspor maçında gördüğüm kadarıyla hoca formayı adaletli dağıtmaya başlamış. Geçen hafta 2 gol atan Eren 11’de kendine yer bulmuş. Daha önceki yazımda; Fatih Hoca’nın elimizdeki oyuncuların performansını yukarı çekeceğini ve en büyük transferimizin bu olacağını söylemiştim. Öyle de oldu. Selçuk, Eren, Donk, Denayer, Feghouli, Rodrigues ve Yasin’in performanslarında gözle görülür şekilde artış oldu. Fatih Hoca’nın gelişine bu oyuncular olumlu cevap verdiler.

Bunun tam tersi cevap vermeyen 1 oyuncu var: BELHANDA. Geldiğinden beri sneijder’le kıyaslanıyor. Öncelikle bence bu haksızlık. Sneijder’in gidişi de bence doğruydu. Şu an ancak Katar’da futbol oynayabilecek fizik kapasitesi var, bunu görebiliyoruz. Belhanda klasik 10 numaralara benzemiyor, takıma defansif olarak da katkı sağlıyor. Ancak skor katkısı ve şutör özelliği maalesef yok. Oyunu açacak pasları, topsuz koşuları, mücadelesi, asist öncesi pasları, endirekt duran topları kullanışı, topla dikine yaptığı koşuları beğeniyorum. Fatih Hoca geldi ve ligin ikinci yarısının ilk maçında Belhanda’yı haklı olarak oynatmadı. Bütün taraftarlar gibi Hoca’nın ondan beklentisi çok daha yüksek. Osmanlı maçında onu oyuna alacağını tahmin etmiştim. İçeride oynadığımız bu maçta daha etkili olacak ve özgüveni artacaktı. Ama bakıyorum oyuna girdi ve en etkisiz maçlarından birini oynadı. Adamda hırs falan hak getire. Kesik yemişsin kardeşim maça asılsana, ben daha ölmedim bu takımın 11’inde ben olacağım, bu takımın 10 numarası benim de yırt kendini. YOK. Fatih Terim bir keresinde Burak Yılmaz’ı 2 maç kesmişti, ondan sonraki Burak performansını hatırlıyorsanız attığı gollerle hırsıyla bizi şampiyonluğa götürmüştü, şampiyonlar ligi çeyrek finali yapmıştık. Belhanda’nın derhal kendine gelmesi ve bu takımın önemli bir hücum silahı olmasını bekliyoruz. Bunu Fatih Hocayla yapamıyorsa kimseyle yapamaz. Sene sonu da gider. Keşke Belhanda satılsaydı da Ndiaye kalsaydı.

Belhanda gibi Kuzey Afrikalı oyuncular genellikle aldıkları parayı ön planda tutarlar. Bu performans düşüklüğünün sebebi belki de ödenemeyen maaşlar olabilir. Adama haksız da diyemem, sonuçta Galatasaray’ın kara kaşına kara gözüne gelip burada top oynamıyor yabancı oyuncular. Hepsi para kazanmak için mesleğini icra ediyor. Yeni yönetimin dediğine göre, 4 aydır futbolcular paralarını alamıyorlarmış. Ocak sonundayız, 4 ay geriye gittiğimiz zaman Eylül ayına dönüyoruz. Zaten bu kadrodaki futbolcuların çoğu Ağustos-Eylül ayında geldi. Demek ki adamlar Galatasaray’a geldiklerinden beri neredeyse para almıyorlar. Bu nasıl bir saçmalık? Ben oyuncu olsam %100 performansımı asla sergileyemem. Para almadığım yerde çalışmak da istemem. Bu şartlarda bu takım liderin 1 puan gerisindeyse bütün futbolculara HELAL OLSUN!

Gelelim YENİ YÖNETİME. Dursun Özbek’ten nefret etmiş bir taraftar olarak bu seçimde Dursun Özbek’i destekledim. Neden mi: futbolcu kadromuz sağlamdı, Fatih Terim de takıma geri döndü. Bu saatten sonra yönetimde istikrar esastır diye düşündüm. Bu yönetim kalsın da transferler ve ödemeler aksamasın, takım şampiyonluk yolunda yara almasın istedim. Şimdi öğreniyoruz eski yönetimin yolsuzluklarını, Ndiaye transferinde el altından ödenen paralar falan bunlar gerçekten skandal, Dursun Özbek’in geçmiş sportif başarısızlıklarını falan saymaya zaten gerek yok. Galatasaray’ın en başarısız başkanı olarak tarihe geçti. Mustafa Cengiz başkan hayırlı uğurlu olsun umarım bize Dursun Özbek’i aratmaz

Mustafa Cengiz belli ki gelen yeni yönetim sadece tepki oylarını alarak geldiler. Tek dertleri “Biz tüymedik, biz burdayız biz Galatasaraylıyız!” diye kongrede tezahürat yapabilmekmiş. Adamların tek bir hazırlığı yok. Fellik fellik para arıyorlar şu an. Milyonlarca lira sıcak para lazım ki çarklar dönsün. Bu zamana kadar ne yaptınız, belli ki sadece seçim kulisi yapmışsınız. Peki niye geldiniz kardeşim hazırlığınız, paranız yoksa? Sizin liseli-alaylı çatışmanızın altında bir futbol takımı eziliyor ve güç kaybediyor. Hoca gelir gelmez transfere ihtiyacım var demişti. Transferin son gününde Nagatomo’yu getirdiniz. Ne kadar katkısı olur bilinmez. Ama transfer döneminin kapanmasına 10 gün kala seçim yapmanın mantığı nedir? Yeni yönetim geldikten sonra, yok mazbatamızı alalım, yok mali duruma bakalım derken 1 aylık transfer periyodu bitti! Kadroyu doğru düzgün güçlendirmeyi bırak bir de en önemli oyuncularımızdan birini satıyorsunuz.

Nagatomo’yu birkaç yıl önce seyretmiştim. Ligimiz için süratli bir oyuncu, tekniği de yeterli. Son yıllarda gol ve asist katkısı üretememiş olması Inter’in kötü durumundan kaynaklı. Kesinlikle kötü bir futbolcu değil. Tek sıkıntısı kısa boyu, zaten sıkıntılı olan defanstaki yüksek toplarda bir handikap olabilir.

Başakşehir dolu dizgin gidiyor ve zor puan kaybedecekler gibi görünüyor. Şampiyonlukta en kuvvetli adaylar Galatasarayımız ve Başakşehir. Tek güven veren şey ise Fatih Terim. Bu sene de bizi bu şartlar altında şampiyon yaparsa: içimizde yer alan Fatih Terim düşmanı Galatasaraylı hainler, sadece gazla teknik direktörlük yapıyor diyen futbol cahilleri çenelerini kapayıp Fatih Terim’in Türkiye’nin en büyük teknik direktörü olduğunu seve seve kabul etsinler ya da gidip başka takım tutsunlar.

Son olarak da taraftar futbolcu ıslıklamayı bıraksın. Kadrodaki bütün oyuncular Galatasaray’ın oyuncusu, şampiyon olacaksak mecburen bu oyuncularla olacağız. Hem hocamıza hem de futbolculara destek verelim.

Allah yardımcımız olsun.