21 Ağustos 2013 tarihinde yine webaslan’da yazdığım ‘Yapma Başkan…’ isimli yazımda şöyle demiştim. Aynen aktarıyorum;

‘Tabi bu operasyonun birde federasyon ayağı var. Hemen tarihin satır aralarından bir örnek verelim. Fenerbahçe’nin eski yöneticisinin sırf Galatasaray’ın önünü kesmek için Fatih Terim’e önerdikleri parayı hatırlayalım. Amaç Galatasaray'ın önünü kesmek. İlk yıl lig bitmeden çok önce kazanılmış şampiyonluk, uygulamaya geçirilen LİGTV kupası, geçen sezon yine benzer durum. Fatih hocaya verilen dokuz maç ceza. O zaman ne yapmalı Fatih Terim’i göndererek Ligi tekrar çekişmeli hale getirmeli. İşte son günlerin mevzusu kısaca bu.’

Ki o zaman daha Fatih Terim gönderilmemiş ama Albayrak ve Dürüst yönetimden flaş bir kararla çıkarılarak yalnızlaştırılmıştı. Ve ben de sadece uyarmak istemiştim.

26 Ekim 2014 tarihinde ise bu sefer ‘Fatih Terim Geri Dönmeli…’ isimli yazımı;

‘Eğer buradan birileri görüp te bu yazıyı İmparatora iletirlerse; sadece şunu öğrenmek isterim. Benim bildiğim Galatasaraylılık yenik durumda uzatmaları oynarken bile kazanabileceğimize inanmaktır. Şimdi uzatmaları oynuyoruz ve kazanmaya inanmak istiyoruz. Ve Fatih hocam sizde bizimle inanıyor musunuz? Saygılarımla...’

Dönem Prandelli dönemi ve takım yine çöküşte.

Ve günümüz…

Şimdi iki noktaya özetle dikkat çekmek istiyorum. Sürekli bir algı operasyonu olduğundan kimin Galatasaraylı kimin menfaatçi olduğunu anlamak için.

Öncelikle Terim Galatasaray’ı batırdı söylemleri.

Benim hatırladığım ki hafızam çok iyidir Fatih Terim dönemlerinde öyle zarar ettiğimiz söylenemez. Bir başarısız olduğu ikinci gelişi var onda da daha önce yazmıştım olimpiyat stadı faktörü, genç bir yapılanmaya gitme isteği gibi nedenlere rağmen Beşiktaş’a son haftalarda kaybettiğimiz bir şampiyonluk var.

Üçüncü gelişi ve benim hala aklımın almadığı hani bazıları dile getiriyor ya çıldıracak gibi oluyorum gidişi ve sonrası var. İki sene üst üste şampiyon olmuş, ikinci senesinde şampiyonlar liginde Real’e elenmiş ve elenirken bile bize keyif vermiş bir takım düşünün. Ama ‘düşünün’ burası önemli çünkü güzel ülkemin son döneminde herkes akıntı nereye çekiyorsa oraya gidiyor. Şimdi bu takımda her şey yolundayken Beşiktaş deplasmanından beraberlikle dönülmüşken kendisini o noktaya getiren teknik direktörünü hiçbir sebep yokken gönderiyor.

Şampiyon takıma devre arası 20 milyon euroluk 9 transfer…

Yerine Mancini getiriliyor ve işin akıl tutulması kısmı orada başlıyor. Terim’in o sezon yönetimden istediği bir sol bek fakat nedense alınmıyor, burası ilginç çünkü iki sene üst üste şampiyon olmuş şampiyonlar liginde Real’e kök söktürmüş bir takımın ihtiyacı sadece bir sol bek ama Terim gittikten sonra sadece devre arasında tam ama tam olarak sata sata bitiremediğimiz 20 milyon euroluk dokuz transfer yapılıyor. Bunlardan tutan ise yine işin komiği sol bek transferi olan Telles ama Aysal ve Mancini değil de Terim batırdı oluyor. Ki devamında Prandelli dönemi Dzemaililer, Pandevler, Tarıklar ama batıran hep Terim tabi yersen.  

Oyuncu satışı en iyi dönemlerinde İlie ve Flipescu…

Yine Uefa şampiyonluğu öncesi ve sonrasına bakalım. Oyuncuların maaşları ödenemediği için satılan ki en iyi dönemlerinde İlie ve Filipescu transferlerinden o zaman için ciddi miktarlar kazanılmıştı. Ki İlie gibi bir forvet bilmiyorum bize ne zaman gelir? Fakat yine Terim bıraktıktan sonra kesinlikle Galatasaray tarihinin en hatalı transferi diyebilirim Jardel’e ödenen paralar, Bülent Akın’dı galiba Denizli’den 8-9 milyon euroya almalar, Samsun’dan Serkan transferi ve ödenen rakamlar dönem Lucescu dönemi ama batıran yine Terim.

İkincisi önemli nokta ise Terim bizi bıraktı söylemleri.

Buna da şöyle yanıt verelim, giderken gözleri dolu dolu hakkınızı helal edin diyen, takımdan gönderildiğini televizyondan antrenman esnasında öğrenen bir teknik direktör düşünün bizi bırakmış olsun. Ki Dürüst ve Albayrak yönetimden gönderilerek daha aylar öncesinden kuyusu kazılmış.Tabi düşünebilirsen ve yersen.  

Hayatta inandığım bir şey kaldıysa o da doğru bildiğini söylemek, ki sadece doğruyu bilmek yetmez onu aramak, onu araştırmak onu bulmak gerekir. Bunlar benim bulabildiğim doğruluğuna inandığım tespitler.

İmparatordan beklentim ise 2013 ve 2014 yıllarında da söylediğim gibi evine, yuvasına geri dönmesidir.

Biliyorum ki Şampiyonlar ligi finali, hatta şampiyonluğu gibi kimilerine göre imkansız ama bizlere göre zaman alacak yarım kalan hayallerimiz var…  

Her zaman söylediğim gibi sevgili Galatasaray ailem;

Galatasaray’la kalın, hoşçakalın…

@verazone