Makale Yaz
hakan-girgin
Bu haberi yazdır
Mutlu musun Başkan?...
 Mar
23
 2014

Unutmayın...!

Kazanmak, kaybetmekten uzun sürer. Çok çaba gerektirir.

Oysa kaybetmek o kadar kolaydır ki biraz havalara girip, biraz boşladınız mı, ya da biraz hovardalığa kaçtınız mı elde ettiğiniz ne varsa avucunuzun içinden uçar gider...

Hem de siz ne olduğunu anlamadan..

Tıpkı Galatasaray’ın birkaç gün içinde hem Süper Lig’den ve hem de Şampiyonlar Liginden birden uzaklaşıvermesi gibi...

Biliyorum ki şu an için başta sayın(!) Başkan Ünal Aysal ve onun CEO’su olmak üzere pek çok kişi Galatasaray’ın aslında neler kaybettiğinin farkında bile değil...

Bilmiyorum birileri bu işlerin aslında CEO’larla, sadece ismen profesyonel olanlarla değil de bu işe emek vermiş, Kulübe duygusal bağları olan, alaylı kişilerle ortak bir çalışma ile götürülebileceğini ne zaman öğrenecek...

Evet, hayal bile edilemeyen oldu ve Galatasaray 40 yıl sonra Kayseri’ye hem de İstanbul’da kaybetti.

Güler misiniz, ağlar mısınız bilemem ama şahsen ben gerçek Galatasaraylıların bu gece çok çok üzgün olduklarına eminim...

Mancini maç sonrasında diyor ki;

“Bu takımı ben yaratmadım, ben kurmadım.”  

Sinyor’a bakar mısınız?

Sanki geçen sezon ligi sekizinci bitiren bir takım devralmış. :))

 

Neymiş efendim, Ne kadar doğru onu bilmiyorum ama yayılan haberlere bakarsak Yönetim maç sonrası acilen toplanmış ve Başkan Ünal Aysal Yönetim Kurulu üyeleri Şükrü Ergün ile Mehmet Cibara'yı, Florya Metin Oktay Tesisleri'nden sorumlu olarak atamış...

Güler misiniz, ağlar mısınız bilemem ama şahsen ben resmen sinir küpüyüm. Ve benim gibi milyonlarca Galatasaraylının da isyan edip, sinirden bir şeyler kırıp döktüklerine eminim....

Sevgili(!) Başkan,

Adama sorarlar Futbolcuları çok seven, onlarla yatıp, onlarla kalkan, üstelik de spor camiasının çok sevdiği, futbolcuların da ona taptığı Abdürrahim Albayrak gibi bir adamı, Başkan Canaydın ile de çalışmış, futbol dünyasını iyi bilen, sevilen ve sayılan, futbolcularımız tarafından da saygı gören bir Ali Dürüst’ü neden gönderdin ki?

Hani Galatasaray’a başarıyı getirmekten başka, Galatasaray’ın başarılı olması için çalışmaktan başka ne yaptı bu adamlar sana?...

Dili uzun, terbiyesiz, Galatasaray hakkında ileri geri konuşan malum yönetici bozuntularına dobra dobra sözlerle ağızlarının payını veren Adnan Öztürk’ten ne istedin de yolladın onları....

Gördüğün gibi gelinen nokta ortada.

Fatih Terim’e bir tek sol bek, belki de bir sol açık alsaydın rahatlıkla şampiyon olabilecek bir kadroyu sırf kendi egoların yüzünden ne hallere düşürdüğünü bilmem ne zaman göreceksin...

 

Sevgili(!) Başkan,

Bu gün gelinen noktanın en büyük sorumlusunun sen olduğunu her halde biliyorsundur. Çünkü senin kaprislerin sonucu bu noktaya geldi bu kulüp...

Her şey senin “BEN ARTIK OLDUM!” demen ve Kurumsallaşma! ve Profesyonelleşme! adı altında ama aslında TEK ADAM olma uğruna attığı adımlarla başladı...

Evet, çöküşün başlangıcı tam da burasıydı.

Ve kaybedilen sadece bu sezon değil, bu şampiyonluk değil.

O kadar çok şey kaybettik ki bunu zamanla daha iyi anlayacak herkes.

Şahsen ben önümüzdeki sezonu da kaybettiğimiz düşünüyorum hatta çok daha fazlasını da kaybedebiliriz. Dilerim ben yanılırım...

Kulüplerde eğer başarı gelmiyorsa operasyon yapılır. Genel Kurul yapılır, bazı yöneticiler değiştirilir, Teknik Direktör başarısızdır değiştirilir. Yani, kulüplerde operasyonlar başarısızlık sonrası yapılır genelde. Ya da daha başarılı olmak için yapılır...

Eminim ki Ünal Aysal’ın yerinde kim olursa olsun Ünal Aysal’ın yaptığı bu saçma operasyonları yapmazdı...

Hatta normali bu işleyen yapıyı daha da kuvvetlendirmek olmalıydı...

Fatih Terim’i desteklemek, onun istediği futbolcular ile takımı takviye etmek olmalıydı asıl hedef....

Sen, senin tarihini yazan en büyük Galatasaraylılardan birisi olan Fatih Terim’ ‘ELEMAN’ dememeliydin sayın Başkan...

Aksine onu sarıp sarmalayıp, Galatasaray düşmanlarına karşı onu koruyup kollamalı, her zaman arkasın da durmalı ve destek olmalıydın...

İşte sen bunları yapmadığın için kaybettin.

Galatasaray’ın Ferguson’u olması gereken adamı harcadın.

Ama tüm yaptıkların döndü Galatasaray’ı vurdu. Zararın Galatasaray’a oldu...

Sen bunları yapmazsan sonunda saha kenarında bacaklarını uzatmış, gülerek Galatasaray’ın çaresiz bir şekilde elenişini izleyen, her maçta kafasına göre 11 sahaya süren, ligin bitmesine çok az bir süre kala hala bir oyun şablonu oturtamayan RUHSUZ bir Teknik Direktörün yaptıklarını sineye çekmek zorunda kalırsın...

Bu işler kurumsallaşma(!) adına onbinlerce Dolar veya Euro vererek kulübe yığdığın sözde profesyonellerin yiyeceği nane değil sayın(!) Başkan...

Bu işler öyle CEO ile, Profesyonelleşme ile, Kurumsallaşma ile olmuyor....

Sen sadece Galatasaray’ın milyonlarca parasını sokağa atıyorsun...

İşte en son yaptığın icraatlar.

Ali Kırca ve ona verilen aylık 40.000 TL...

Akılına estiğinde kapının önüne koyduğun ama kapı gibi sözleşmelerinden dolayı yine Galatasaray’ın milyonlarca lirasını ödediğin profesyoneller(!)....

Bizim Genel Kurul Üyeleri, Yüksek Divan Kurulu Üyeleri ne iş yapıyor şahsen onu da anlamış değilim aslında...

Her şey ama her şey o kadar yanlış ki, neresinden tutsanız elinizde kalır...

Bilmem farkında mısınız ama devre arasında kuruş harcamasaydık, yani hiç transfer yapmasaydık ben inanıyorum ki durumumuz bundan kötü olmazdı...

Evet, Şampiyonluklar kaçabilir. Her sezon şampiyon olamayabiliriz.

Ama şampiyonluğun mücadele etmeden, özellikle kendi Yönetim yanlışlarımız ve Teknik Direktörümüzün saçma sapan egoları yüzünden kaçmasını içine sindiren kaç Galatasaraylı vardır ki şu dünyada?...

Yoksa goller kaçar, sakatlıklar olur, ya da ligi sekizinci bitirdiğimiz sezondaki gibi üzerimizde fahiş oyunlar oynanır ve bunlar yüzünden şampiyonluk kaçar da bir yere kadar anlarım...

Evet sayın Başkan,

Fatih Terim ile uğraşacağına FeNerasyon yetkilileri ile uğraşsaydın, yumruğunu masaya vursaydın, Kulübünün haklarını savunsaydın, gerektiğinde o muhteşem taraftar ile sokağa inmesini bilseydin, hatta FeNerasyon Binasının önünde sabahlasaydın Galatasaray bugün bu durumlara düşmez, daha kötüsü geleceğini de tehlikeye atmazdı....

Beyler,

Bu gidişle bırakın pastayı ve üzerindeki çilekleri, yiyecek ekmek bile bulamayacağız biz. Çünkü AYSAL sayesinde dükkan İFLAS bayrağını çekmek üzere.

Yapılan transferler ortada.

Ve ne verecekleri şüpheli ama ne vermeyecekleri o kadar açık saçık belli ki...

Bence F.Bahçeliler şampiyonluk kutlamalarında en çok Ünal Aysal’a teşekkür etmeleri gerekir...

Ve iddia ediyorum, bu Kayserispor geride kalan tüm maçlarını bu RUHSUZ G.Saray ile oynasaydı asla ligin son sırasında olmazdı...

 

Öyle bir Teknik Direktörümüz var ki bana göre Galatasaray’ı da Galatasaraylı futbolcuları da, taraftarları da küçük görüyor muhterem(!)....

Hani kendisi Premier Ligde şampiyonluk yaşadı ya...

Ama biliyoruz ki geldiğinden beri Galatasaray’da denemediği oyun sistemi kalmadı...

Galatasaray’ı her maçta ayrı 11, her maçta ayrı taktik ile görmeye alıştık artık. Hatta maç içinde taktik değişiklik yaparken futbolcuların başları döner oldu...

4-1-41 ‘den tutun da, 4-2-3-1 veya 4-3-3 formatı, 3-5-2 ile 4-4-2 formatında sık sık oynadık bu sezon...

Oysa biliyoruz ki zaman zaman bazı değişik formatlarda oynasa da Galatasaray çok uzun yıllardır normal şartlarda 4-4-2 oynayan bir takımdır...

Yani takımların belli bir oyun şablonları vardır ve her şey bu şablona göre planlanır.

Alınan futbolcular da başlarına getirilecek Teknik Direktörler de....

Mesela;

Barcelona’nın tüm katagorilerdeki takımları aynı formatta oynar yıllardır. Transferler de ona göre yapılır...

Mesela, Chelsea yıllardır 4-3-3 formatında oynar...

Bütün bu takımlar oyun içinde değişiklikler yaparlar formatta ama genelde sistem değişmez...

Ama bizim Başkan sağolsun futbolu o kadar kısa sürede nasıl öğrendi(!) ise transferleri de yapmaya başladı süreç içinde ve sonuçta geldiğimiz nokta bu beyler.....

Gitti Teknik Heyetimizin hiç istemediği Sneijder’i transfer etti...

Neden yaptı bu transferi hiç bilen yok ki Galatasaray’ın böyle bir transfere ihtiyacı da yoktu...

Takımın yapısı da Sneijder’in oynayacağı sisteme uygun değildi.

Ve bizim orta sahamız zaten formda idi ve gerekenleri de yapıyordu. Sneijder’e de ihtiyaç yoktu.

Selçuk ve Melo’nun oynadıkları futbol, iki sezonda attıkları goller ve yaptıkları asistler ortada idi...

Hele hele Başkan Drogba’yı da aldığında ortalık tamamen karıştı.

Burak nerede oynayacağını şaşırdı, Selçuk kayboldu gitti.

İşin garip tarafı da Fatih Terim’in bir türlü oynatamadığı(!!!!!) Sneijder’i oynatsın diye getirdiği Mancini de Sneijder’i bir türlü oynatamadı. J

Oysa dünya biliyor ki bu Sneijder’in takımına en fazla fayda sağlayacağı mevkinin forvete arkasıdır...

Mancini takımın dinamikleri ile o kadar çok oynadı ki şartlar değişmediği, mecburiyet olmadığı sürece hiç değişmemesi gereken defans kurgusu bile neredeyse her maç değişti...

Meğer biz onca transferi boşuna yapmışız.

Mancini Engin’in Galatasaray’a faydalı olamayacğına karar vermiş, Mancini Ceyhun’u keşfetmiş, Defansın ortasına Hakan Balta gibi yeni bir yıldız(!) kazandırmıştı....

Demek ki aslında Fatih hoca bu işleri bilmiyormuş. J

 

Ey Başkan,

Galatasaray’ın onca parasını çar-çur ederken hiç mi vicdanın sızlamıyor...

Bilmiyorum İnan Kıraç seni Galatasaray’ın başına getirdiği için ne kadar mutludur.

Asıl alınması gereken futbolcuları hem de çok ucuza almadınız ama alınmasını kimsenin istemediği o yıldızları(!) nerelerden bulup çıkardınız şaşmamak elde değil...

Dünya kadar para verdiğiniz ama asla Galatasaray forması giymeyecek bu futbolcuları nasıl yollayacaksınız, yollarken de ceplerine kaç para koyacaksınız asıl ben onu da merak ediyorum...

-------------------------------------------------------------------

Kimse Selçuk’a kızmasın.

Kimse Umut Bulut’a sitem etmesin.

Kimse Burak kardeşimizi yuhalamasın.

Onlar dün ne ise bugün de o.

Onları başarısız kılan, her geçen gün formdan düşüren hep Sneijder ve Drogba’nın varlığı.

Kimse Sneijder ve Drogba’nın bu takıma verdiklerinden çok fazlasını bu takımdan götürdüklerini görmüyor, görmek istemiyor...

Birileri hala işin şovunda. Ama olan Galatasaray’a oluyor.

Şahsen ben Selçuk ve Burak gibi oyuncularımızı, daha doğrusu tüm oyuncularımızı onurlarını kıracak bir şekilde yuhalamalarını, ıslıklamalarını, haklarında yersiz yorumlar yapmalarını kınıyorum.

Bizler, özellikle Galatasaray taraftarı olarak o konularda çok daha fazla dikkatli olmamız gerekirken geçmişi çok çabuk unutup futbolcularımıza haksızlık yapmalarına asla müsaade etmememiz gerekir diye düşünüyorum...

Çünkü Burak’ın da, Selçuk’un da Galatasaray’a verdikleri ortada.

İnanın Fenerbahçeli medyanın oyununa geliyor ve futbolcularımızı küstürüyorsunuz.

Arda’ya yapılanlar ortada,

Kaybettiklerimiz görün artık...

Eğer Arda’yı küstürmeseydik ve Arda Galatasaray’ımızda oynamaya devam etseydi biz hem çok daha başarılı olurduk, hem de milyonlarımız kulübün kasasında kalırdı diye düşünüyorum...

Gördüğünüz gibi onca transfere rağmen hala onun boşluğunu dolduramadık.

Futbolcularımızı yuhalayacağımıza yaptığı ve yapmadığı icraatlar ile takımın bu duruma düşmesine sebep olan, Şikecilerin yaptıklarını kılını kıpırdatmadan sadece izleyen Ünal Aysal ve ekibine, bizi asla düşünmeyen, sadece aldığı paraya bakan Mancini’ye tepkilerinizi gösterin...

Eğer dürüstseniz sizler de Adalete birer fener yakın ve her tarafı mail yağmuruna tutun. Çünkü Yargıtay’da kararı onanan askerliğini yapmamış adamlar hala sokaklarda geziyor, hatta Anıtkabir’e çıkıyor. Çünkü bu şikecilerin bu ligde gerçekten yerleri yok....

Şampiyonluk gitti mi? Tabi ki gitti.

Bu saatten sonra her hangi bir takımın hele hele FeNerasyonu, kurullarını ve hatta medyayı çok güzel kullanan F.Bahçe’nin şampiyonluğu kaybetmesini beklemek biraz saflık olur...

Biz işi ciddiye alalım da bu saatten sonra ikinciliği kaçırmayalım.

Eğer ikincilik de giderse ki F.Bahçe şampiyonluğu garantiledikten sonra, hele hele bizden de puan alırlarsa inanın bana (ÇÜNKÜ İSTATİSTİKLER BUNU AÇIKÇA GÖSTERİYOR) Beşiktaş’a istemeden(!) yenilir...

Bu konuda hiç çekinmeden iddiaya bile girerim...

Arkadaşlar,

Ben Drogba gibi reklam yüzü istemiyorum takımda. Çünkü biz Galatasarayız.

Bize Elmander gibi sahada kanını akıtacak, tekmeye kafa uzatacak aslanlar lazım.

Hagi gibi kazanmak için hırs yapan oyuncular lazım...

Bana On metre geriden gelen adamdan BEŞ metre fark yiyen Hakan Balta gibi adamlar lazım değil. Onu yeniden keşfedip ikinci baharını yaşatacak Teknik Direktörler de lazım değil...


Son sözüm de Mancini hayranlarına.

Nasıl, huzur içinde seyrediyor musunuz Galatasaray’ı...


Mail adresim: salih.huroll@gmail.com

Hakan GİRGİN





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...