Evet, daha yazdıklarımızın mürekkebi kurumadan hikaye gerçek olmaya başladı….

Galatasaray bu kaybettiği ve eğer böyle oynamaya devam ederse de muhtemelen daha çoğunu kaybedeceği bu puanları ileride çok arayacak durumlara düşebilir…..

Hani ne demişler?

“SU UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ” demişler atalarımız.

Doğru bir söz ama  “Şampiyonlukların sahada kazanılmadığını öğrendik” diyen, Mustafa Denizli’ye “Takımı sen mi şampiyon yaptın sanki?” diye bıyık altından gülen, Mahkemede kendisine şikeli maçlar sorulduğunda heyete Galatasaray-Strum Graz maçını izlettiren  Aziz Yıldırım ise hiç uyumaz. Gözleri 7/24 açıktır maşallah….

Artık işi çok büyüttü F.Bahçe’lilerin çok öğündükleri başkanları Aziz Yıldırım. Eskiden sadece soyunma odasını basardı…..

Sonra işi hakem odası basmaya kadar vardırdı..

Ama, son rekoru o hakem odası falan derken yeni bir atakla işi Federasyon Binası basmaya kadar vardırdı azizim.

Bilmiyorum ama her halde bundan daha büyük bir rekor da olmaz her halde.:))..

Bundan sonraki kulüp başkanlarının bu rekoru kırması çok zor görünüyor bana göre.:))….

……………………………………………

 

Şaka bir yana bu hafta iki tane maç izledik ki evlere şenlik. Pek çok maçta hakem hataları yaşandı ama bizi yakından ilgilendirdiği için iki maçı örnek gösteriyorum. Bunlardan birisi Bursaspor-Galatasaray, diğeri de F.Bahçe-Sivas maçları idi….

Ama yapılan hakem hatalarını toplayın, çıkarın, çarpın her ne hikmetse hatalardan eninde sonunda Galatasaray hatalı çıkıyor.

Çünkü hatalar her ne hikmetse hep Galatasaray aleyhine oluyor..

Sadece Galatasaray maçlarındaki hatalar değil, Fenerbahçe’nin maçındaki hatalar bile Galatasaray aleyhine(!) oluyor.:))…..

Öncelikle gerçekten de gerçek bir hakem hatasından dolayı Fırat Aydunus’a Fenerbahçelilerin YERSİZ ALKIŞLARI(!) yüzünden Aydınus’un darmadağın olduğunu gördük Bursa maçında…

Resmen ama resmen Galatasaray’ın galip gelmesini önledi sanki verdiği yanlış(!) kararlar ile…..

Mesela maçın hemen başında, 4. dakikada Elmander’in faul yaptığını söyledi ve Galatasaray bir golden oldu.

O hareket eğer faul ise her halde maçlarda yüzün üstünde faul çalınması icap eder….

Aynı hakem maçın 14. Dakikasında yine Elmander tam ceza sahası çizgisine yakın bir yerde gol vuruşu için hareketini yaptığında bu defa kendisine İbrahim tarafından bariz bir faul yapıldı ki daha önceki faul olarak kesilen pozisyondan kat be kat fauldü o pozisyon bu defa Aydınus devam kararı verdi…

Ki orada faul verse ki vermeliydi. O zaman İbrahim’i oyundan atması icap ederdi….

Ve maç büyük ihtimalle Galatasaray lehine sonlanırdı….

Daha sonraki sözde hataları tartışmak bile gereksiz olurdu….

Onu geçtik, Fenerbahçe-Sivas maçının hakemi Serdar Çakır’ın oğlu Cüneyt Çakır bir kez daha abizleri yanıltmadı ve Avrupa’da başka , Türkiye’de başka maçlar yönettiğin i bizlere bir kez daha ispat etti….

Maçın ilk yarısında öyle kararlar verdi ki evlere şenlik…

Azizoğullarından Çakır Gazi sanki…..

Rıdvan’ın bile en azından turuncu kart verilmesi gerekir dediği pozisyonda  Musa Show’un yaptığı harekete kart dahi çıkarmaması, sonrasında Zigler’in arkadan çekerek yaptığı harekete, sonra Egemen’in güreşte bile faul kabul edilen hareketlerine sarı kart çıkarmaması, üstüne adamın göğsünün ortasına (KOLA YAKIN BÖLGESİNE BİLE DEĞİL) çarpan bir topa neredeyse penaltı sayılabilecek bir noktada topun el ile kesildiğine hükmederek F.Bahçe’lilere atış  şansı tanıması haftanın bizce en akılda kalan hakem hataları oldu…..

Şahsen ben bu masum(!) hakem hatalarının ilerleyen haftalarda artarak devam edeceğini düşünüyorum…

Dilerim yönetimimiz bu konuda uyanık olur……

……………………………………………

 

Galatasaray’ın Durumu……

Hayat akıp giderken bizim yönetimin de maşallahı var yani…..

Bilmiyorum içinizde Fatih Terim’in öncelikle bu futbolcuları, yani Sneijder ve Drgba’yı istediğine inanan var mı?....

Eğer Terim’i birazcık tanıyorsanız, ya da insan psikolojisinden azıcık anlıyorsanız Hocamızın çok mutsuz olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz….

Değil Türkiye’de, Dünyada hiçbir Teknik Direktör,  futbol ile haşır neşir olan hiç kimse Sneijder ile Drogba’ya hayır demez….

Tabi ki hocamız Terim de alınmasın demez.

Ama çok iyi biliyoruz ki Terim öncelikle bir sol bek alınmasında ısrar etti.

Ve üstelik bu sorun sezon başından beri devam ediyordu….

Ama, öyle veya böyle ara transferde de takıma kaliteli bir sol bek kazandırılmadı…

Dikkat edin, kazandırılamadı değil, özellikle kazandırılmadı diye düşünüyorum…..

Bizim otomobilin sol arka lastiği patlamış, araba jantın üzerinde gidiyor ama zavallı(!) Ünal Aysal ve ekibi ise hala bu ülkeye çilek getireceğim, Galatasaray’ı dünya kulübü yapacağım gibi uçuk hedefler ile uğraşıp duruyor….

Halbuki bu araba ilk yarının sonuna kadar gerçekten de ite kaka geldi.

Tamam, yarışın ilk etabını önde bitirdik ama belli ki diğer arabaların pek çoğunda motor su kaynattı da o yüzden biz ilk turu önde bitirdik. Eğer o otomobillerin motorları sağlam olsaydı şimdi  bizler ağlaşıp duruyor olacaktık nerede hata yaptık diye….

Bizim arabada kaporta sağlam, güçlendirilmiş motor var ama arka lastikler yok. Şöför arkaya iki lastik alacağına arabayı modifiye etmeye kalkıyor….

Bakalım lastiksiz, jantların üzerinde o araba nereye kadar gidecek?.:))..

Dilerim şans hep yanımızda olur….

Yoksa, biz böyle gidersek biraz toparlayan ve vites yükselten kaplumbağa bizi geçer gider….

Uyandığımızda iş işten geçmiş olur….

 

Saygılarımla,

Hakan GİRGİN