Makale Yaz
Bu haberi yazdır
19. Hafta Öncesi G.Saray…..
 Oca
20
 2013



Atalarımız, “Bazen, bir şer'den çok hayır doğar” demiş….

Gerçi biz bu sezon pek çok olumsuz şeylerle karşılaştık ve akıllanmadık ama belki bu son Kasımpaşa yenilgisi beklediğimiz adımların atılmasına, Galatasaray’ımız için hayırlı işlerin yapılmasına vesile olur inşallah…..

Oysa gerçekten akıllı bir başkanımız ve yönetimimiz olsaydı, Teknik Direktörümüz de bu kadar inatçı olmasaydı, yani “Ben yaparım” deyip Riera’dan bir sol bek yaratmaya(!) kalmasaydı

bizler  bu sezonu gerçekten de hayal ettiğimiz biçimde geçirebilirdik…

Yani, daha ligin ilk yarısı sonunda rakiplerine açık puan farkı atmış, şampiyonluğun en büyük fovorisi olarak ikinci yarıya başlayabilirdik….

Bunu yapabilmek için de bütün şartlar hazırdı aslında.

Yapılacak tek şey ısrarla bir Burak transferi peşinde koşmak yerine ısrarla kaliteli bir sol bek ve Popescu gibi yada en azından Tomas Ujfalusi kalitesinde tecrübeli bir stoper arayışında olsaydık ve bu transferleri yapabilseydik inanıyorum ki bizler şimdi tabiri caiz ise şu sıralar göbeğimizi kaşıyarak maçlarımızı seyrediyor olacaktık.

Çünkü;

O zaman büyük ihtimalle Burak alınmayacak ve belki de Necati gitmeyecekti.

Belki de o Burak değil, Baros’un ilk geldiği zamanlardaki görüntüsünde golcü bir santrafor alacaktık……

Transferde yapılan yanlış hamleler bana göre bir domino etkisi yaparak ard arda hatalar yapılmasına ve bu günlere gelinmesine sebep olmuştur….

Maalesef sevgili hoıcamızın Ambrabat takıntısı bu kulübe çok pahalıya mal olmuştur. Ambrabat olmazsa yerine düşünülen Assiati’nin İngiltere’de başarısız olduğu düşünülürse bizim Teknik ekibin ve Yöneticilerin transferleri nasıl yaptığını sorgulamamız gerekir aslında…..

Bir de şu gerçek vardır ki transfer edilen futbolcular vitrine çıktıkları mevkisinde değil de transfer edildikleri takımlarda başka oyun sistemleri ve taktik anlayışları ile oynadıklarında genellikle bocalıyorlar ve eski formlarını, faydalı futbollarını gösteremiyorlar…

O yüzde önemli olan, takımın sistemine, taktik anlayışına uygun ve takım oyununa yatkın futbolcuları bir araya getirmek önemlidir başarıyı yakalayabilmek için….

Şöhretli, kaliteli oyuncuları bir araya toplamanın her zaman başarıyı getirmediğini geçtiğimiz yıllarda çok defa gördük ve yaşadık oysa. İşte bu sezon da onlardan birisi maalesef….

Her zaman takım olmanın vurgusunu yapan Fatih Hocam maalesef bu sezon takımında geçen sezon yarattığı sinerjiyi bir türlü yakalayamadı. Açıkça görülüyor ki bu sezon takımda geçen sezon ki yenilgiyi kabullenmeyen o asi ruhtan eser yok…..

Saha kenarında takımını yöneten Fatih Hocamızın hırsından da eser yok maalesef…

Yoksa Fatih hocam böylesine sakin mi seyrederdi maçları?...

Dilerim problem her neyse bir an önce çözülür ve Galatasaray yeniden şahlanarak yoluna kaldığı yerden devam eder. Çünkü kaybedilmiş fazla bir şey yok henüz ve hala lideriz…..

………………………………………………….

Arkadaşlar,

Galatasaray’ımızın eksikleri o kadar belli ki birileri hala ‘Wesley Sneijder’ diye bağırıyor, ısrarla onun gelmesini bekliyor…..

Oysa futbolu bilen herkes Sneijder’in bu takım için acil ihtiyaç olmadığını, gerçekten de pastanın üzerindeki bir çilek, Ekmek Kadayıfının üzerindeki bir kaymak gibi görmektedir….

Bu takıma acil olan tek futbolcu kesinlikle bir sol bektir beyler….

Sonrasında da stoperdir.

Hatta daha sonra bir santrafordur alınması gereken…

Bence Snaijder onlardan sonra bu takım için düşünülecek futbolcudur.

İddia ediyorum ki o Snaijder gelsin ve biz hala bu defans ile oynamaya devam edelim inanın hiçbir şey değişmez bu takımda….

Bu takım şampiyonluğu göz göre göre kaybeder gider….

Ve eğer durum böyle olursa önce Snaijder’i yollamaya kalkarız ve de bahanemiz hazırdır zaten…..

“Snaijder’e vereceğimiz şu kadar lira kasamızda kalacak” der ve kendilerini de rahatlatır hemen sayın yöneticilerimiz….

Oysa değil Snaijder onun üzerine dünyaca tanınmış kaliteli birkaç futbolcu daha transfer edebilsek keşke…

Ama öncelikle kulüp olarak ayağımızı yorganımıza göre uzatmak, daha dün çıktığımız o sıkıntılı günlerden (ASLINDA HALA SIKINTILIYIZ) daha bir müddet uzak kalmamız, dikkatli harcamalar yapmamız gerekmez mi?..

Bazen gerçekleri kabul etmek zor olsa da bizim bu kadrolar ile şampiyonlar ligi şampiyonu olamayacağımız açıkça ortada iken asıl hedefimizin ard arda lig şampiyonu olmak ve akabinde şampiyonlukla birlikte direk olarak şampiyonlar ligine gitmek olması gerekmez mi?...

………………………………………………….

Gerçekçi olmak gerekirse, Galatasaray’a gelen en başarılı birkaç kaleciden birisidir .

Eboue ise ligimizin en kaliteli iki bekinden birisidir, hatta formda olduğunda birincisidir….

Semih kesinlikle yerine cuk diye oturan ve görevini başarı ile yapan, hataları asgaride kalan, özverili bir stoperdir…

Bana göre Tomas Ujfalusi’yi çok aradık şu ana kadar. Dany kesinlikle hızlı bir stoper olsa da asla bir Ujfalusi değildi…..

Hakan Balta ve Çağlar’ın formsuz oluşları ve onların yerine Riera’nın sol bek oynaması Galatasaray’ın bu sezon şu ana kadar en büyük hendikapı idi….

Hamit asla bildiğimiz, hayal ettiğimiz Hamit olmadı, olamadı. Bir, iki maç dışında bildiğimiz Hamit’i hiç göremedik sahalarda….

Ben de dahil olmak üzer neredeyse hepimiz Melo’nun mutlaka alınmasını, onsuz bir takım düşünemediğimiz defalarca belirttik buralarda…

Ama, maalesef Melo hepimizi hayal kırıklığına uğrattı…..

Kimse kusura bakmasın ama bana göre Melo geçen sezonki formunun yarısına bile ulaşamadı. Ve bence başta Selçuk olmak üzere Galatasaray’ın orta sahasına en çok zarar veren futbolcu oldu…

Bugün, yarın form tutacak diye ısrarla oynatıldı Terim tarafından…

Oysa aynı ısrar bir Ceyhun Gülselam’a yapılarak ona ısrarla yer verilmedi.

Veya Hakan Balta’da, hatta Çağlar’da ısrar edilmedi ama gidildi Riera’da ısrar edildi.

Hem de defalarca gol yememize, gol pozisyonu vermemize, defalarca ofsaytı bozmasına rağmen…

İşte, ısrarla ve defalarca belirttiğim Fatih Terim inadı buydu…..

Halbuki bazen hataları kabul etmek de büyüklüktür. İnsanlara bir şey kaybettirmez hatta getirisi olur….

Mesela ceza aldı diye bir Engin yok sayıldı, sadece antreman futbolcusu gibi görüldü ilk yarıda. Oysa en azından Avrupa kupalarında ondan faydalanabilirdi sevgili hocamız ama bu yolu denemedi. Sanki bir ceza da o verdi Engin’e……

Geçen sezon kendini ispat etmeye çalışan bir Emre vardı ve hoca onunla “Ben yarattım!” havalarında gurur duydu belki ama bu sezon aranızda Emre’yi gören var mı arkadaşlar?

Şu ana kadar kaç golü, kaç asisti var?

Hatta kaleyi bulan kaç tane şutu var söyler misiniz?....

Daha önce yazmıştım. Bu sezon iki Elmander veya iki Umut Bulut ile oynuyoruz diye. Çünkü her ikisinin de oyun karakterleri neredeyse aynı….

Oysa bize Necati gibi, Baros (Baros’un şu hali gibi değil tabi) gibi bir golcü gerekirdi. En azından tercihlerden birisi bu yönde olması gerekirdi gol sorununu çözmemiz için, kapalı savunmaları açmamız için…

Dikkat ederseniz bu sezon sadece geride kendi aramızda top çeviriyoruz. Kimse karışmıyor çünkü. Ve böylece topa sahip olma oranımız artıyor.:))..

Ama işin garibi birazcık baskı yapan bir takım karşısında biz şaşırıyoruz rakibi şaşırtacağız derken.:))..

Top çevirirken sahip olduğumuz topu kaybediyoruz. Hatta ve hatta gol yiyiyoruz….

Dikkata ederseniz bizi yenen, bizimle berabere kalarak puan alan takımların oyunları neredeyse hep aynı taktik üzerineydi…..

Defansta kapanıyorlar, Galatasaray’a top yapacak alan bırakmıyorlar, Galatasaray kenarları da kullanamayınca istediklerini elde ediyorlardı.

Bununla birlikte panik yapıp cümbür cemaat gol atmaya çalışan bir Galatasaray bulduklarında hele hele kadrolarında ileride top tutan ve hatta çalım yapabilen santraforları, hızlı forvetleri varsa Galatasaray’a gollerini de atıveriyorlardı…

 

Beyler,

Futbolda taktik değil, taktikler vardır.

Sistem değil, sistemler vardır…

Bilmiyorum ama bu sezon şu ana kadar gördüğüm hoca benim tanıdığım Fatih Terim değil maalesef….

Bir takım robıt gibi hep aynı sitemle oynamaz ki.

Geçen sezon nasıl ki sitem işlemedi ve 4-4-2 ‘ye döndükten sonra başarı geldi ise bu sezon da ve hele hele bu futbolcular ile 4-4-2’de ısrar etmenin bir anlamı yok ki…

Neden 4-3-2-1 veya 4-1-41’i denemez hocamız anlamadım ki.

Ya da 4-4-1-1 veya 4-3-1-2’yi denemez.

Hatta ve hatta bazı maçlarda neden 4-2-4’ü denemez…..

Bana göre bu kadro ile her türlü sistemi oynayabilmemiz gerekir, oynamalıyız da..….

 

Saygılarımla,

Hakan GİRGİN





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...