25
2012
Ben, bir Galatasaraylı olarak Fatih hocamı en çok destekleyenlerden birisi olduğumu düşünüyorum….
Bana mı öyle geliyor bilmiyor ama ben, yıllardır onda en büyük kusur olarak hep onun inatçı kişiliğini görmüşümdür…
Bu inatçılık, ona ve tabi Galatasaray’a çok şeyler kazandırmışsa da zaman zaman da yaşanan pek çok başarısızlığın nedeni olmuştur….
Bu başarısızlıklarda belki başkaları da (Yöneticiler, yardımcıları ve futbolcular) suçlu olsa asıl sorumluluk hocamızda olduğu için fatura hep ona kesilmiştir ve kesilecektir de…
Ben, işte bu yüzden hazır kıta bekleyen içimizdeki İrlandalılar(!) ve gerekse de dış düşmanlarımız(!) yüzünden hocamızın Galatasaray’da başarılı olmasını çok arzu ediyorum ve diliyorum..…
Herkesin bildiği gibi takımımız maalesef bu sezon şampiyon kadroya takviyeler yapılmasına rağmen oyun olarak kimseyi tatmin etmiyor.
Belki puan olarak zirvede olmak psikolojik olarak herkesi rahatlasa da futboldan anlayan herkes gelmekte olan fırtınanın ayak seslerini duymakta, yaşanacak olası bir krizin Galatasaray’dan neler götüreceğini hissetmektedirler…
Sezon başından bu yana yaptığımız tüm maçları göz önüne alırsak takımımız maalesef ligde istenileni verememiştir. Oynanan futbol gerçekten de kimseyi tatmin etmemektedir.
Galip geldiğimiz pek çok maçta bile Galatasaraylı kardeşlerimin maçları sinir katsayısı yüksek bir biçimde, tırnaklarını yiyerek seyrettiklerini tahmin ediyorum…
Bilmiyorum ama bu takım bu kadro ve özellikle de bu oyun sistemi ile bu ligi götüremez bana göre….
Daha önce de defalarca söyledim, yine söylüyorum.
Bu kadro geçen sezonki takım oyununu hala gösteremiyor.
Ben, ısrarla diyorum ki “BİZ GEÇEN SEZON AYNEN BU SEZONKİ GİBİ 4-4-2 SİSTEMİ İLE OYNAMADIK.” …….
Özellikle Necati’nin takıma katılmasının takımımıza çok katkıları olmuştu.
Necati’nin orta saha özellikleri olan bir futbolcu olması, ileride topa sahip olup, top saklayabilmesi takımı çok rahatlatıyordu.
Bu sezon özellikle defalarca seyrettiğim maçlar oldu.
Özellikle dikkat edin bu sezon ileride top tutamıyor forvetlerimiz..…
Şişirilen pek çok top, yapılan bir sürü ortada forvette oynayan Burak olsun, Umut olsun veya Elmander olsun kendilerine gelen topları yumuşatıp da bir türlü sahip olamıyorlar….
Rakiplerine çalım atabilme özellikleri çok az.
Burak’ı takip eden herkes bilir ki Burak’ın attığı gollerin çok büyük bir kısmı hep aynı tip goller.
Bize, ileride top tutup, saklayabilme ve takımın hücuma çımasını sağlayacak, gol vuruşları olan bir santrafor kesinlikle şart diye düşünüyorum….
Bu santrofor, eğer bir üst tura çıkarsak (Kİ BEN ÇIKACAĞIMIZA İNANIYORUM. ÇÜNKÜ ÇOK AVANTAJLI BİR DURUMDAYIZ) bize çok gerekli olacak.
Kaldı ki alınacak kaliteli bir santraforun yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı takıma en büyük katkısı ligde şampiyonluk yolunda olacaktır….
Bu takımın defansı Cris ve Riera’ya emanet edilemez.
Özellikle Riera’nın çok büyük bir profesyonellik örneği göstererek canla başla oynadığını, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını ve yaptığını da (Golle sonuçlanan bazı ölümcül hatalarını saymazsak) görüyoruz. Aslına bakarsanız Elazığ maçında da çok iyi oynadı. Bana göre başarılıydı da…. Özellikle de karşısına hızlı oyuncular çıkana kadar.
Önünde oynayan kanat oyuncumuz kendisine yardımcı olmayınca daha da zorlanıyor…
Keşke biraz daha süratli bir futbolcu olsaydı. Eminim o zaman verilen o görevi de çok daha iyi yapardı…
Ama maalesef kendisi orijinal bir bek olmamasından dolayı pek ç.ok pozisyon hatası yapıyor.
Hele karşısında süratli ve tecrübeli bir forvet olduğunda hem onun ve hem de Cris’in feleği şaşıyor…..
Daha önce dediğim gibi, bu Galatasaray’ın karşısında iyi bir defans yapan bir takım olursa, hele hele bir veya iki tanede süratli forveti olursa maalesef her zaman Galatasaray karşısında pek çok gol pozisyonları bulabilirler..
Çünkü forvet ileride top tutamıyor,
Takım hücuma çıkarken ani kontrataklar yiyiyor,
Cris ve Riera süratli forvet oyuncuları karşısında maalesef başarılı olamıyorlar.
Orta sahamız da geçen sezonki gibi gerek forvete ve gerekse defansa istenilen düzeyde yardımcı olamayınca maalesef aldığımız bu üzücü sonuçlar ortaya çıkıyor.
Sezon başında çok güvendiğimiz takımımızda hala en yakın rakipleri ile puan farkını açamamış, hatta en ufak bir kriz anında liderliği de kaptıracak durumdadır….
İnanıyorum ki bu takım bundan çok daha iyisini yapar….
Haftalardır ite kaka giden, sadece ve sadece rakiplerinin puan kaybetmeleri yüzünden zirvede duran bir Galatasaray seyrediyoruz….
Olmuyor hocam,
Bu takım bu şekilde gitmez.
Ne olur bazı önlemler al.
Geçen sezon nasıl ki sistemi değiştirip 4-42’ye geçtin ve takım başarılı oldu, işte bu sezon da 4-4-2 ‘den vazgeçip (EN AZINDAN BAZI MAÇLARDA, RAKİPLERE GÖRE) başka sistemler dene…
Ne bileyim bazı maçlarda tek santrafor ve ayağa iyi pas yapan vede koşan BEŞLİ orta saha ile oyna.
İster 4-2-3-1 oyna, ister 4-1-4-1 oyna….
Ama, ne olur bir şeyler yap…
Yol yakınken, elimizde fırsat, önümüzde zaman varken yap hocam….
Bu Galatasaray gol yemezse bir şekilde atar diye düşünüyorum ben…..
Hele ki Manchester maçındaki hırsla oynarsak.
Ve, Galatasaray her maçta da öyle oynamalı diyorum….
Transfer döneminde bir santrafor, bir stoper ve bir sol bek alınmalı diyorum ben.
Hatta, ligde şampiyon olmak istiyorsak şart diyorum…..
Elazığ maçında Özgür Yankaya resmen bir penaltımızı yedi……
Bana göre son dakikada aleyhimize verilen penaltıda Muslera’nın atılması da hataydı……
Bu arada göz ucuyla da bazı programları seyrediyorum ve hayretler içinde yazıyorum son satırlarımı.
Rıdvan efendinin, Özgür Yankaya’nın Melo'nun son dakikada ceza sahası içinde topu elle oynamasını da es geçtiğini söylemesi komikti(!)….
Keza yorumlarını severek izlediğim Sergen Yalçın’ın da penaltının tekrarlatılması gerektiğini söylemesi bende tarafsızlığı konusunda şüphe uyandırdı…
Çünkü şimdiye kadar atılan onlarca, yüzlerce, binlerce penaltının kaç tanesi yüzde yüz kurallara uygun olarak atıldı ki?...
Neredeyse tüm penaltılarda pek çok futbolcu kendine avantaj sağlamak için ceza alanına giriyor, kaleciler penaltıların çoğunda aynen Melo gibi davranıyorlar…..
Bu arada yayıncı kuruluşun yine Galatasaray aleyhine olabilecek, tartışma yaratacak bir anı yakalamak için elinden geleni yapmaya çalıştığını görmek artık bizleri şaşırtmıyor…..
Aynı yayıncı kuruluşun özellikle F.Bahçe maçlarında F.Bahçenin ceza almasına sebep olabilecek pek çok olayı gözlerden uzak tutmaya çalıştığını da unutmayalım lütfen…
Sağlıcakla kalın, Galatasaray ile kalın.
Saygılarımla,
Hakan GİRGİN