Makale Yaz
a-scorpion
Bu haberi yazdır
Antrenman maçı...
 Ara
07
 2011

Fenerbahçe'nin sezon sonundaki durumu düşünüldüğünde, bugünkü maçı 7-0 kazanacak olsak bile bir geçerliliği olmayacak; zira birileri altı ay sonra bizi 3-0 hükmen galip ilan edecektir. Bu yüzden geleceği biraz olsun öngörerek olaylara mantıksal yaklaştığımızda, dört gün sonraki Trabzon deplasmanının aslında Fenerbahçe maçından kat ve kat daha değerli olduğunu idrak edebilmek çok da zor olmasa gerek. Çünkü Trabzonspor ''kuvvetli delil eksikliği'' yüzünden büyük bir ihtimalle düşürülmeyecektir. Zaten kuvvetli delil olsaydı, Trabzon'un iki yöneticisi de şu anda çoktan tutuklanmış olurdu.

Sezon sonunda bu maç kaideye alınmayacağı için açıkçası ben de Fenerbahçe maçını kaideye almıyorum. Lakin ben bir taraftarım, Fenerbahçe'yi yenmek de isterim; 18 Ekim 2009 tarihinden bu yana derbi kazanamamış bir takımın taraftarı olarak, bir derbi maçını ''nihayet'' kazanabilmek de isterim... Ancak benim tüm bu arzularım ne Fatih Terim'in ne de Galatasaray yöneticilerinin umurumda bile olmamalıdır. Madem bu kulüp profesyonelce yönetiliyor, o halde Galatasaray'ın menfaatleri neyi gerektiriyorsa bu politikaya paralel adımlar atılmalıdır. Her ne kadar Fenerbahçe'yi yendiğimiz taktirde camia olarak bir hava yakalayacak olsak bile...

Eğer Galatasaray'ın menfaati ''boş bir hava'' yakalamak olacaksa eğer, o halde Fenerbahçe maçını kaideye alın ben buna da razıyım. Lakin Trabzonspor Fransa'da tarihinin en önemli ve en çetin mücadelesine çıkacakken, Galatasaray'ın da Fenerbahçe karşısında son derece beyhude bir savaş verecek olması oldukça anlamsızdır. Böylesi bir avantajı kullanmak varken belki cezalı, belki de sakat savaş mağdurlarıyla Trabzon'a eksik gitmek, fizik ve mental açıdan yıpranmış ve bitap düşmüş olarak Avni Aker'in çimlerine çıkmak mı Galatasaray'ın menfaatinedir, yoksa Fenerbahçe'ye karşı altı ay sonra geçersiz ilan edilecek bir galibiyet almak mı?

Açıkçası ben Fatih Terim'in yerinde olsaydım, Trabzon maçının önemine binaen hem Galatasaray'ın menfaati adına, hem de 401 sayfalık iddianamede ''Galatasaray'' kelimesinin esamesi bile yokken TFF'nin rakip olarak Galatasaray'a Fenerbahçe'yi layık görebiliyor olmasına atıfta bulunarak bu maça A2 takımıyla çıkardım. Ya da fazla forma şansı bulamayan Ceyhun, Çağlar, Emre Çolak, Mertan gibi futbolcuları sahaya sürer, bu maçı bir antrenman maçı olarak göreceğim için de bazı futbolcuların mevkilerini değiştirip ''acaba burada nasıl oynar'' sorusunun cevabını arardım. Eboue ya da Riera'yı sol bekte, Ujfalusi'yi orta sahada, Semih'i de mesela sağ bekte deneyebilirdim. İnanın ki bu kadar yoğun bir maratonda böylesi denemeleri yapmanın ya da Mertan gibi genç futbolculara şans vermenin, bu maçtan daha uygun bir zamanı da olamazdı.

Tüm bu düşüncelerimi Ünal Aysal'la paylaşır, adı şaibeye karışmış bir takıma karşı kesinlikle sarı kırmızılı bir formayla çıkılmaması gerektiğini önemle arz eder ve Galatasaray taraftarının sakin olmasını sağlayabilmek adına da maçtan önce bir anons yapılmasını kendilerine iletirdim. Anonsu bizzat Ünal Aysal'ın ayağa kalkarak yapmasını ister, konuşurken ise Mehmet Ali Aydınlar'ın gözlerinin içine bakmasını temenni ederdim...

''Sevgili Galatasaraylılar hoş geldiniz. Biraz sonra oynayacağımız maç Trabzonspor maçına hazırlık niteliğindedir. Bu yüzden Fenerbahçe maçı bizim açımızdan bir antrenman kıvamında geçecektir. Lütfen ayağa kalkmadan koltuklarınıza oturunuz ve bu trajikomik lig maçı olan antrenmanı, neşeli bir şekilde keyifle izleyiniz.''

 

Sevgiler...





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...