“Ayyıldızlı Bayrağı her zaman gönderde tutan” “büyük Galatasaray Kulübü” ve “her zaman göğsünde taşıdığı Ayyıldızın bilinci ile hareket eden” “onurlu Galatasaray Camiası”

Bizler, “ne olursa olsun bizim olsun” anlayışı ile Ayyıldızı tüm dünyaya rezil etmeyi umursamayan ve bu rezaleti de ülkenin başbakanına, üç kuruşluk UEFA rüşvetçilerine ağız eğdirerek örtbas ettiren “zavallı bir anlayışın meczupları” gibi renklerine körükörüne değil, daha iyi bir insan ve gerçek sporseverler olmak adına, kutlu değerlerine yürekten gönül verdik…

“Aracı amaç edinen şeytanca bir zihniyetin” göğsünde taşıdığı Ayyıldıza sürdüğü “şikeci lekesini”, kokusu birgün elbette çıkacak olan “UEFA kupası yarı finali” ile temizlemeye kalkan bir anlayışın esir aldığı ve pervasızca hüküm sürdüğü böyle bir ülkede, senin yüksek değerlere olan inanmışlık ve adanmışlığın en son konuşulacak mevzudur!  

Üstüne kara çalmak için, omuzlarına kadar pisliğe bulaşmış ellerini sana uzatan çetecilerin, kıyıda köşede, aradıkları halde, şimdi ya da düne dair bir tek ipucu bile bulamamış olmalarının verdiği perişanlıkla saldırdıkları renklerinde biz ise,

"şanlı tarihine olan sarsılmaz bir inanç ve onurlu bir gelecek bulduk…"

Sana olan aşkımız;

"aynı zamanda, sportmenliğe ve eşit mücadeleye, ahlaka ve saygıya, onura ve şerefe, hakka ve adalete olan sarsılmaz inancımızdır…"  

Bunları hamasi bir edebiyat olarak algılayanlar, tarihe bir baksınlar o halde!

Her zaman söylendiği gibi

çünkü;

GERÇEKLERİ TARİH YAZAR,

TARİHİ DE GALATASARAY…