12
2011
Arda'nın Fatih Terim'i bile şaşırtan hesapta olmayan gidişi, Galatasaray'ın transfer politikasında Eboue'yi ister istemez ikinci plana attı. Terim, Arda'nın ayrılacağını bilseydi Culio'yu takımdan yine de gönderir miydi orası bilinmez. Ancak durum buyken, şu aşamada ilk önce Arda'nın yerini doldurabilmek transfer sürecinin en önemli hedefi olsa gerek.
Arshavin ise bu mevki için alternatifler arasındaki en büyük aday olarak gözüküyor. Ancak işin ilginç tarafı Fatih Terim'in Arda Galatasaray'dayken de Arshavin'i zaten istemesiydi. Dolayısıyla Arshavin Arda'nın yerine değil, yanına isteniyordu. Aslında bundan sonraki transfer sürecini değerlendirmeden önce, Arda henüz gitmemişken Fatih Terim'in transfer önceliklerini bir hatırlayalım;
1- Sabri'yi mutlak surette orta sahada oynatmak istemesinden dolayı sağ bek (Eboue)
2- Baros'un tekrar sakatlanma olasılığı yüzünden bir forvet (Forlan olmadığı için, Toivonen ya da Pavlyuchenko)
3- Yaratıcı bir ofansif orta saha (Arshavin ya da Diego Ribas)
Evet Fatih Hoca'nın Arda gitmeden önceki istekleri bunlardı. Böylece bu üç mevkinin olası futbolcuları transfer edilecek ve bu yüzden de Stancu'nun kaderi tıpkı Culio'ya benzeyerek takımın kalitesi Şampiyonlar Ligi kıvamına getirilecekti. Ancak Arda'nın gidişi tüm bu hesapları bozdu.
Bundan sonraki transfer süreci ise bana kalırsa şu şekilde işleyecek; Fatih Terim Arda varken istediği sağ bek, forvet ve ofansif orta saha oyuncusundan bir kontenjanı Arda'nın boşluğunu doldurabilmek için ayıracağından, istemiş olduğu üç mevkinin birisinden feragat etmek zorunda kalacak. Bu da Sabri faktörünün varlığını düşündüğümüzde büyük bir ihtimalle sağ kanat, yani Eboue olacaktır. Neden mi? Çünkü Fatih Terim Arda'nın yerini doldurduktan sonra Baros'un olası sakatlığını düşünüp sadece Elmander'e kalmamak için bir forvet daha isteyecek ve takımdaki ofansif orta saha konumunda olan Emre Çolak'ın yetersizliğinden dolayı da son tercihini bu mevkiye kullanacaktır. Eğer birazcık olsun Fatih Terim'i tanıyabilmişsem, bu doğrultuda karar kılacağını düşünüyorum.
Arda'nın gidişinden sonra tahmini olarak, özetle;
Arda'nın yerine Arshavin, forvet'e Pavlyuchenko, ofansif orta sahaya da Diego Ribas alınıp Eboue'den vazgeçileceği kanaatindeyim. Bu durumda da Sabri eski yerine dönüp, Stancu gönderilecek ve böylece Arda Galatasaray'dayken hedeflenen transfer süreci bir devir daime uğrayıp amacına ulaşmış olacak...
Aksi olursa da Fatih Terim oyun düzenini bile değiştirmek durumunda kalabilir. Ya da en az bu kalitedeki isimler alınamazsa da transfer yapmak için transfer yapmayalım derim ben... Fakat öyle tahmin ediyorum ki bundan sonraki süreç bu şekilde işleyecek ve ne pahasına olursa olsun Arshavin, Pavlyuchenko ve Diego Ribas, Arda'dan gelen sıcak parayı da düşünürsek mutlaka alınacaktır. Çünkü Ünal Aysal'ın transferin son günü de olsa büyük takım kurma adına verdiği sözü yerine getireceğine inanıyorum.
Transfer sürecinin bir diğer önemli halkası da futbolumuzda önümüzdeki hafta açıklanacak nihai karardır. Çünkü Galatasaray bu belirsizliğin çözümünden sonra transfer yapacak. Ben bu gerekçeyi pek mantıklı bulmasam da, eğer sırf Fenerbahçe kümeden düştü diye bazı büyük isimlerden vazgeçecek olursak, gerçekten yazık olur. Bu hassasiyetimi de ayrıca belirtmek isterim.
Türk futbolu'nun geleceği nasıl olursa olsun, eğer Arda gittikten sonra yukarıdaki iddialı kadroyu kurabilirsek gerçekten çok sevineceğim. Çünkü büyük takımsan başkalarına göre büyük takım değil, herkese göre büyük takım olabilmelisin...
Elmander ve Pavlyuchenko gibi iki dünya devinin +2'de yer alacak olmaları büyük takım olabilmenin en önemli işareti olsa gerek...
Sevgilerimle...