Evet renktaşlar. çok özlediğimiz çok istediğimiz bir galibiyet aldık. Her Fenerbahçe-Galatasaray maçlarında biz oynardık, fener atardı. Bu kez öyle olmadı. Bu kez oynayan kazandı. Hem de tarihi farkı kaçıracak kadar.

Evvela bize bu mutluluğu yaşatan sayın başkanımıza teknik heyetimize ve futbolcularımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Hepsi terlerinin son damlasına kadar mücadele ettiler.

Yaklaşık 20 senedir futbolu severim. Futbol maçı izlerim. Ama ben hayatımda bu maçın ilk yarısında oynanan futbolu hiçbir maçta seyretmedi. Gözümde fenerli futbolcular o kadar küçüldüler ki; hepsi neredeyse toptan kaçıyordu. Çünkü hangisi topu alsa 2-3 kişi üstüne çullanıyor. Öyle boğucu öyle yıkıcı bir pres ki insanın bu takım daha önce nerdeydi diyesi geliyor.

Dikkat edin renktaşlar bütün maç değil sadece ilk yarıda 7-0 olacaktı nerdeyse. Öyle komik goller kaçtı ki yine içimden biz yine kaçıracağız fener yine bir kere gelip atacak dedim.

Ama sahadakilerin hepsi birer aslandı. O Türkiye’ye sadece para kazanmak için geliyorlar denen yabancılarımız bile ne kadar coşkululardı. Muslera Eboue Melo Elmander sevinçten  neredeyse deliye döndüler.

            Son birkaç maçtır şunu anladım renktaşlar. Bizim beklediğimiz Galatasaray tek forvetle oynayacak defansı sağlam tutacak pas alışverişi yapacak oyunu kontrol edecek az pozisyona girecek ama az pozisyon verecek bir takım değil. Defansı bile hücumda başlatacak bir takım Galatasaray. Öyle bir pres yapacak ki rakip takım nefes bile alamayacak. Abarttığımı düşünmeyin renktaşlar. Fenerbahçe pas yüzdesi çok yüksek düzeyde bir takım. İlk yarı boyunca iki pas yapabildiklerine şahit olmadım ben. Hoş ilk yarıda Fenerbahçe diye bir takım bile yoktu. Sanki antrenmanda A2 takımıyla maç yapıyorduk.

            Fatih hoca son birkaç maçtır UEFA kupasını kaldırdığımız günleri hatırladı. Kontrollü oyun yerine hücum futbolu oynatmaya başladı. Bu takımın eksiği dripling yapabilen sağ ve sol kanatta da oynayabilen bir kanat oyuncusu ve son vuruşlarda iyi bir forvet. Başka bir eksiğimiz yok.

           Bundan sonra taktiğimiz içeride dışarıda 4-4-2 olmalı renktaşlar. İnanın Barosun yerine daha hareketli son vuruşlarda daha becerikli bir adam bulursak bu takımı bu sene kimse tutamaz. Benden söylemesi.

           Memnuniyet verici bir gelişmeyi daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Önce Semih Kaya, sonra Emre Çolak ileride bakalım kimleri göreceğiz. Emre Çolak’ın alnından öpüyorum. Keza Semihinde. Gençlere güvendiğimiz zaman nelerin ortaya çıkabileceğini an be an görmekteyiz. Belki daha futbol olarak istediğimiz seviyede değiliz. Belki teknik taktik olarak yanlışlarımız var. Belki daha iyi olmalıyız. Ama geçen sene düşmemeye oynayan takım şu anda lig lideri. Bu takımın yönetimi, teknik heyeti, futbolcuları kusursuz bir saygıyı hak ediyor renktaşlar.  

TEŞEKKÜRLER ASLANLAR

 Saygılarımla,