Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Üzülsem mi? Sevinsem mi?
 Eyl
19
 2011

Galatasaray Samsunspor maçını herkes izledi. kimisi alınan galibiyete sevindi. kimisi ise oynanan oyuna ve gelecek ile ilgili takımın son durumuna üzüldü. ilerisi için umut veren bir takım yoktu. tabi yeni bir takım veya takım olmayan çalışan bir takım ama fatih terim in bazı takıntıları yüzünden hem oyun olarak hem skor olarak geriye düşüyor. a planı değil ama b planları güzel işliyor. insan demeden geçemiyor o zaman niye uygulamadın ilk planı diye ama uygulamıyor.

taraftarlar ve spor yazarları ve yorumcular gördüğünü fatih terim niye görmüyor. kazım ısrarı devam ediyor. yine sabri veya eboue yi sağ iç kullanıp yaratıcılığı sıfır olan bir orta saha ile devam etme fikri devam ediyor. baros formsuz ve isteksiz güçlü değil. elmander girdiği zaman sakatlıktan çıkmasına rağmen fiziği ve son vuruşları ile fark yarattı. elmander in top kontrolü ayak hakimiyeti ve hava hakimiyeti baros a göre daha iyi durumda görünüyor. elmander en büyük özelliği ise sert ve isabetli vuruşları olarak göze çarpıyor. baros un şutları yavaş ve cılız olarak gözüküyor. elmander in attığı gol sert ve köşeye isabetli bir tercih idi. baros un öyle bir gol atmasını ben beklemiyorum. onun için sercan ile birlikte iyi bir ikili oluşturacaklarını düşünüyorum. fakat deplasmanda olmasa bile kendi sahamızda çift forvet veya ofansa katkı yapacak ofansı düşünücek adamları sahaya sürmek gerekiyor.

tek tek oyuncuları değiştirecek olursak;

muslera: çok fazla iş düşmedi golde hatası yoktu.

gökhan zan: bir iki yerinde müdahele yaptı. fakat hala ağır ve topla çıkamıyor. iki metre önünde ki adama pas veremiyor. topla ufa nın çıkması gerekiyor.

ufa: hem tecrübeli hem yerinde müdaheleleri olan adam bir pozisyonda hem adamın pozisyonunu bozup hem sonra topu kesmesi hızı anlamında da bilgi veriyor. topu o oyunu sokup o dağıtmalı bence.

hakan balta: bugün sabri den daha çok hücümda etkili oldu. defansta çok hata yapmadı. zaten gs de çok pozisyon vermedi. bir sol açık gibi oynadı fakat istekliydi ilk defa gözüme girdi.

sabri: bildiğimiz gibi çok çalışıyor çok koşuyor ama üretken değil. türk kontenjanından oynuyor. fakat ortalarını ve paslarını geliştirmeli gerçi hiç umudum yok ama.

melo: takımın en iyisi ve kaptan olarak sabri den veya servet ten kimse ondan daha fazla takımı sahipleniyor. eğer seneye kalacaksa bence kaptan yapılmalı ve 10 numarayı hakkettiğini gösterdi. bu maçta agresif veya gereksiz sertlik yapmadı. galiba terim tarafından uyarılmış. hem attığı gol hem yerinde müdaheleler ve ayağa paslar ile takımın şu an en iyisi durumda. bence biraz daha ofansa çıkması gerekiyor. selçuğu geriye atıp oyunu selçuğa kurdurup melo yu daha ofansif bir görev vermek daha akılcı olabilir.

selçuk: eski formunda değil fakat yine de kalitesini belli ediyor. real madrid veya liverpool maçında ki formundan eser yok. kondisyon mu yoksa kafası başka yerlerde mi bilmiyorum. fakat ondan daha çok şey bekliyoruz. zaten o kumaşını gösterdi. fakat araya toplar veya topun yönünü değiştiren uzun topları son iki maçta göremedik. melo ile iyi bir ikili oldu ama daha üretken olmalı. belki de melo ile yeri değişilmeli yani defansif orta saha olarak selçuğu görmeliyiz.

eboue: real madrid maçında kim bu adam ya modunda olmamıza rağmen son iki maçta sahanın en kötüsüydü. bu maçta da çok koştu ama ne ofansta ne defansta takıma bir katkısı oldu. etkisiz eleman gibi sahada sadece dolaştı. kaleci ile karşı karşıya bir pozisyonda ise köşeye bırakmak yerine yaradana sığınıp vurdu sadece. bence sabri gibi onunda yeri sağ bekten fazlası değil. joker oyuncu kavramı tamam da verim diye bir olay var. en çok verimi eboue den sağ bekte alabilirsiniz.

kazım: kazım ın en büyük handikapı içeri girememesi çizgilere çok sıkışıyor. ileride tek baros olduğu içinde ortaları defansın kucağına gidiyor. sıfıra inmeyi de sevmediği için genelde çizgiden sert ortalar deniyor. fakat baros buna uygun bir oyuncu değil. genelde arda gibi sıfıra inen oyunculardan gelen pasları daha efektif kullanıyor ki öyle bir pozisyonda baros un vuruşunda kaleci köşeden bir top çıkardı. böyle devam ederse kazım sadece iyi bir yedek olur. takıma katkıdan daha fazla zarar veriyor.

riera: daha fizik olarak hazır olmasa bile bir iki hareketi ile kumaşını ve bileklerini gösterdi. herkes dikkat etti mi bilmem ama adam geriye geliyor defanstan top çıkartıyor. hani arda gibi öyle geriye gelmeyen bir adam değil. hakan balta nın da o kadar iyi gözükmesinin sebebi de reiradır. ileri de çok daha iyi olacaktır. fakat ben ondan daha iyi ara pasları bekliyorum. biraz daha ortaya gelmesini istiyorum.

baros: güçsüz ve cılız şutları ile alternatif golcü olma yolunda ilerliyor. aslında biraz da onu sistem onu bu hale getiriyor. forvette tek kalması kazım ve reira nın ona yardım etmemesi ve iyi toplar alamaması bunda büyük etken; orta sahadan da yardım gelmeyince yalnızları oynuyor. geriden top olmak için gelse bile o zaman güçsüzlüğü ve ikinci müdahelelerde ayakta kalamaması yüzünden ya top kaybediyor ya faul yapıyor. bu sistemde baros un önemini kaybettiyoruz. fakat silinmemeli verim alınmalı bence baros tan.

elmander: maçın kader adamı oldu. hem sert ve isabetli şutları hem güçlü fiziği ve top becerisi ile dikkat çekti. top kontrolü ve servisleri gerçekten çok güzel. bir pozisyonda iki kişiyi çalımlayıp yaptığı atak ise kalecide kaldı. ibrahimovic havası estirdi bende. o boya o cüsseye göre hızlı bir oyuncu bazıları ağır diye eleştirse de yanında sercan gibi hızlı ve ne yapacağı belli olmayan adam ile iyi işler yapabilir. sert şutları ile deplasmanlarda özellikle iş yapabilir. olmayacak bir pozisyonda entrasan goller atabilir ki. türkiye de defans oyuncuları ile iyi işler yapabilir.

sercan: herkes onu tanıyor anlatmaya gerek yok. fakat o attığı topuk pası özellikle görerek atması beni sevindirdi. gelecek için umut verdi. yine penaltı pozisyonundan önce ki pozisyonu ve iyi istop edemediği pozisyon gelecek için umut verdi. fakat hep kurtarıcı olarak girdi. hani öndeyken gs daha onu görmedik. o zaman daha etkili olacaktır. fakat bir iki artislik hareketi oldu maç esnasından onun yüzünden top kaybedip gol yersek çok başı ağrır.

engin: çok az süre almasına rağmen attığı paslar ile dikkat çekti. sağ kanatta da alternatif olarak kazım ın yerine denenebilir. 10 numara pozisyonun da bile bir alternatif olabilir. kafasını sahaya verip gereksiz topla oynamazsa başarılı olabiilir.

fatih terim: yanlışından keşke en başta dönseydi bize 60 dakika eziyet çektirmeseydi. kazım ve türk oyuncular takıntısından vazgeçmeli. herkesi yerinde oynatmalı.

kısaca üzülsem mi sevinsem mi bilemedim. yeni bir takım üç puan güzel ama bu futbol ile değil diye düşünüyorum. ben hiçbir zaman her maçta üç puan alayım rezil top oynayalım diye düşünen bir adam değilim olmadım. iyi mücadele etsin güzel top oynasın ama kaybetsin diye düşünen bir adamım. içimizde de başarı ile endekslemeyen bir sürü insan vardır. hani zaten takımın iyisi en sonunda onlar iyi işler yapacağını bilirsin. fakat yeni kuran bir takımdan başta iyi futbol beklemekte çok doğru olmaz. ilk 60 dakika hiç bir şey yapmayan son 30 dakika 5-6 pozisyon bulan takım hakkında umutlarım var fakat ışık çok uzakta. belki ilk yarıya kadar takım anca oturacak. fakat takım şu an diken üstünde gidiyor. takım oturana kadar çok fazla puan kaybedip şampiyonlukta kopmakta var işin ucunda onun için bence yine de üç puan önemli şimdilik...





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...