Sevgili arkadaşlarım,

Çekilen her sıkıntının sonu berekettir diyerek bitirmiştik en son Taraftar Köşemizi...

İlk meyvemiz çilek olmasada SÜPER KUPA daha tercih edilen ve vitamin açısından vücuda etkisi daha fazla olan bir meyve diye düşünüyorum. Galatasarayımız da transfer bitmez malumunuz ! Ancak takımın tüm dallarıyla salınan, kökleriyle yere sımsıkı baglanmış bir ÇINAR gibi oldugunu söylemek mümkün.

Süper Kupa da takımımız çok istekli bir futbol ortaya koydu ve istediğini aldı. Cüneyt Hoca çok kritik yerlerde fauller çalarak, yada çalmayarak F.Bahçe yi maça ortak etse de, son sözü Bülent Yıldırım söyledi ve Çakır göz göre göre es geçtiği Penaltının verilmesiyle büyük bir ayıbı önlemiş oldu. Takımımızın 2. golünde KUYT a faul yapıldığını belirten basın, o pozisyona girerken DANY i çekerek geçtiğini ve bununda bir faul oldugunu belirtme zahmetine girmemişlerdir. Aziz Yıldırımın bir süre ara verdiği tutukluluk süreciyle yalakalığa geri dönen yandaş medya Fenerbahçeli M.Ali Aydınları harcadıktan sonra, Fenerbahçeli C.Çakırı da harcamaya başladı. Özellikle Gürcan Bilgiç - Faik Çetiner - Ziya Şengül - Ertuğrul Özkök - Selçuk Yula gibi hem yandaş, hemde yalakalara Ahmet Çakar gibi ne dediği belirsiz yanar döner tiplerde eklenince, sanırsınız Galatasaray yattı, Fenerbahçe 2 bize attı, 3 kendi kalesine salladı.

Maç içinde bir çok anlamsız hareket yapan ve belli ki üzerine oynanması konusunda özel talimat olan Engin Baytar bu oyunun kurbanı oldu. (Dün gelmiş KUYT bile direkt Enginin sinir sistemine çalıştığına göre bu kesinlikle planlı, zayıf halka maç öncesi Kocaman tarafından belirlenmiş).Bu oyunu, Engin i 2. yarı sahaya sürerek Fatih Hoca da desteklemiş oldu. "İçimizden kimse ben bu adam maç sonuna kadar kart görmez diye düşünüyordum demez herhalde ???" 2. yarı başında değişiklik yapmayan Fatih Hocam kırmızı karttan sonra aramıza döndü ve Maça damgasını vurdu. Süper Kupa da UEFA Finali taktiğini (Hagi kırmızı kart gördüğünde de Wenger i şaşırtmıştı) yapan Fatih Hoca 2 hucüm oyuncusu alarak, Aykut Kocaman ın kendi kendine burada ne oluyor la! Engin bizim oyuncumuz muydu ? Biz mi 10 kişi kaldık ? soruları sormasına sebep oldu.

Güçlü bir kadro oluşturuduğumuzu tek maç üzerinden söylemek ahmaklık olur. Ancak güçlü bir kadromuz vardı ve biz bunu koruduk. Üstünede bugün Türkiye de hangi takıma verseniz ilk 11 oynayacak transferler yaptık. O halde güçlü bir kadro oluşturduk, dediğimizde bize ama orası boyle,şurası şöyleler çekmeyin lütfen, sayın basın..!

Takımımızın geçen sene Süper Final de de gördüğümüz tek eksiği "BİTİRİCİLİK" bununda Burak ve gösterdiki Umut ile Bi-Ti-Re-Ce-Ğiz.

TRANSFERLER

Hamit Altıntop ; Hala takıma ısınamadığını söylersem kimse "haksızsın" demez diye düşünüyorum. Takım oyununun Selçuk üzerinden gidiyor oluşu, onu biraz sahada çekimser bırakıyor. Çok Profesyonel ve bunu en kısa sürede atlatacağını tahmin ediyorum.

Umut Bulut ; Bu maç için hakkında yoruma gerek olmadıgı kanısındayım.

Amrabat ; 10 kişi kaldığımızda bizi rakip sahaya taşıdı ve bu takım artık kanatlanacak dedirtti. Özellikle kaleyi düşünmeyip pozisyon yaratmaya çalıştığında çok etkili oldu.

Dany ; Maçtan sonra UJFA yerini garantilemiş oldu. Hızlı, Çevik, ancak defansta bir tecrübe şart, Semih ve Dany nin birlikte oynayabilmesi için, UJFA nın yorulması, cezalı duruma düşmesi veya sakatlanması gerekiyor.

Not : Meşela yakılmasını anlarım, ancak sahaya atılması akıllı adam işi değildir. Sahadakilerde insan ve bunlardan zarar görebilirler, özelliklede atılanların GS tarafından,Gs li futbolcuların oldugu tarafa olması bu kişilerin sağlıklı düşünen insanlar olmadıgının bir kanıtıdır. Kulübe forma-kart-kombine ve çeşitli argümanlar alarak destek oluyoruz. Ancak yaptığımız desteği, bu tarz kösteklerle çıkarıyor olmamamız gerekiyor. Bu kişileri tribünlerde kendimiz engellemeliyiz. Aksi takdirde, önce kulübümüz, sonrasında ise saha kapatmalar ile biz cezalanacağız...

Selçuk ile Alex olması gerekeni yaptı.

Saygılarımla