Yanlış bir yol izlenmesi sonucu Galatasaray'ımız takımın başına getireceği hocayı hala bulamadı.

İlk olarak bu yanlış yolun baş kahramanı Ünal Aysal.

Hatırlarsanız, İmparator gönderildikten sonra daha 2 gün bile sürmeden takımın başına Mancini geldi. Bu iş önceden ayarlanmış bir işti.

Peki ya şimdi ? 

Ünal Aysal neden Mancini'yi yollamadan önce bir hoca ile görüşmedi. Mancini bir anlık kararla gitmedi. Madem gitmek ve yönetim onu göndermek istiyormuş neden o zaman bir hoca ile görüşülmedi. Büyük yanlış yapıldı. 

Tuchel 1 yıl dinlenmek istediğini söyledi, Lucescu Shaktar'da kalmak istediğini söyledi. E kim gelicek kardeşim bu takıma ? Sezon öncesi kamplar başladıktan sonra mı gelicek teknik direktör takıma ? Belirttiğim gibi eğer İmparator'a yapılan iş Mancini'ye de yapılsaydı bunlar yaşanmazdı.

Alman ekolü Hollanda ekolü diye kendini kısıtlayan Aysal, çözümün Hikmet Karaman olduğunu zannediyor. 

Bu habere gülsem mi yoksa Galatasaray'ın düştüğü duruma ağlasam mı bilemedim.

Hikmet Karaman teknik kariyerine bir lafım yok. Fakat, bu takım Erciyesspor veya başka bir Anadolu takımı değil. Bu takım Şampiyonlar Liginde, Ligde ve Türkiye Kupasında emin adımlarla ilerleyecek bir takım. Hikmet Karaman bunları kaldırabilecek bir teknik adam değil.

Şampiyonlar Liginde tekrar bir çeyrek final oynamak isteyen aç bir takım var. Her oyuncu tek tek tekrardan çeyrek finale çıkmayı, hatta ve hatta yarı finale çıkmayı istiyor. Hikmet Karaman buralara kadar getirebilicek mi ? Şampiyonlar Ligi temposunu, psikolojisini kaldırabilicek mi ?

Galatasaray için 4.yıldızın ölüm-kalım meselesi kadar önemli olduğunu anlayabilicek mi ? 

Saygılar.