Herkese merhaba,hemen konuya gireceğim.

Ünal Aysal : Yaşı 70 civarı olan,yaklaşık 800 Milyon euro kişisel serveti olduğu söylenen Galatasaray beyefendisi avrupai bir insan.

Bildiğim kadarıyla zengin bir aileden gelmiyor. Servetini zekası,cesareti ve aldığı riskler sayesinde Avrupa'da kazanmış bir Türk. Kimseye yanaşmadan eywallah etmeden ;)

70 yaşında ve yaklaşık 800 Milyon euro serveti olan bir insan ailesi ile birlikte bir yerlerde tatil yapıyor olabilirdi.

Ama o Galatasaray'a başkan oldu belki okulunda okuduğu o eski günlerin hatrına. O dönemde kulüp zor durumdaydı güç ve taraftar kaybediyordu.

Geldi ve bir hedef koydu Galatasaray'ı dünya kulübü yapmak.

-Galatasaray Avrupa'nın en büyük 10 kulübünden biri olacak.

-Türkiye'ligi sadece Avrupa liglerine katılabilmemiz için kazanılması gereken bir lig,asıl hedef Şampiyonlar ligi kupası. Gibi sözler söyledi.

Avrupa'da popülaritesi olmayan,Avrupa'nın 5. sırasında yer alan Türkiye liginin borç içindeki bir takımına başkan olduktan sonra bu sözleri söylemek cesaret ister.

Şimdilerde Real Madrid kankamız oldu, TT Arena'dan çıkmıyor :)

Başkanımız her zaman ''kurumsallaşma'' diyor. Kurumsal bir sistemde işler makine düzeninde yürür. Ahmet'e Mehmet'e Veli'ye ÜNAL AYSAL'a ihtiyacı olmaz kulübün.

Kulüp kendi ayakları üzerinde durabilir Aysal bunu yapmak istiyor. Zaten Avrupa'nın büyük kulüpleri böyleler.

Ama bu durum bazı insanların hiç hoşuna gitmemiş sanırım.Sadece kendi çıkarlarını düşünen sözde Galatasaray'lı ların oluğunu düşünüyorum. Şimdi başkanımızı antrenörümüz üstünden sıkıştırmaya zor durumda bırakmaya çalışıyorar. Galatasaray'ı gerçekten düşünmeyenlerin elindeki tek koz bu şimdilerde. Galatasaray'da işlerin kötü gitmesini beklediler ortaya çıkıp başkanı eleştirmek için. Başkanı eleştirme arzuları işler iyi giderken de vardı ama bu zamanı beklediler.

Bir Galatasaray taraftarı olarak NET söylüyorum... kimse benim fikrime katılmak zorudna değil,eğer bu Milli takım olayalrı yüzünden taraftarımız Aysal'a tepki gösterir ve Aysal başkanlığı brakırsa ben de Galatasaray'ı bırakırım.

 

İnsanlar 20 yıllık eşlerinden boşanıyorlar. Hayatın içinde böyle şeyler de var. Aysal-Terim ilişkisi de artık yürümeyecek. İkisinden biri gidecek sanırım.

Ben başkanın kalmasını ve Terimin Milli takıma gitmesini istiyorum . Bu seçenek Aysalın başkanlığı bırakmasından daha cazip geliyor bana.  TFF'yi bu ayrılık yüzünden sorumlu tutamayız , Demirören'in hiç suçu yok . Hatta TFF ilk defa hayırlı bir işe vesile oldu :)

Çünkü Terim-Aysal ilişkisindeki kopukluklar eskiden beri vardı..  ''Eleman'' olayını hatırlayın.

Çoğu kişi Aysal'a Terime eleman dediği için kızıyor.

40 yıllık İmparatorumuz'a nasıl eleman der diye. Bal gibi de der. Şimdi size bu konuyu açacağım/anlatacağım.

Kişiye dayalı düzende, büyük bir BOSS vardır...

Florya'nın anahtarları genelde onda olur ve o ne derse o olur ve işler iyi gider.

Peki ya Allah korusun imparator'un başına bir şey gelse kulüp imparatorsuz kalsa ne olacak ? Galatasaray boşluğa mı düşecek ?  Bunun cevabı -EVET.  İşe Ünal Aysal bunun olmasını istemediği için Kurumsallaşma diyor. Aysal kendinden daha çok GALATASATAY'ı düşünüyor. Herkes Ünal Aysal'ın egosunu tatmin etmek için Terime ''Eleman'' dediğini söylüyor :)

Eğer Başkan egoist ve kendni düşünen biri olsaydı . Terim'e ''Eleman'' demezdi . İşler iyi giderdi Galatasaray 4-5 yıl üst üste şampiyon olurdu, taraftarlar mutlu olurdu.  Taraftarlarımız 15 yıl sonra şöyle derdi ''Bizim zamanımızda bir Ünal başkan vardı gelip takımı 5 yıl üst üste şampiyon yapmıştı Terim'le beraber. Sonra onlar ayrıldı o günden beri şampiyon olamıyoruz hey gidi günler heyy''

Ünal Aysal efsane olurdu ama o efsane olmak istemiyor sadece Galatasaray'a en iyi şekilde hizmet etmek,fayda sağlamak istiyor.Onun için ''Eleman'' dedi.

Benim gibi Amerikan filmlerini izleyenler bilir,Bomba uzmanları bir yerde bomba buldukları zaman çevre güvenliği alırlar kimse zarar görmesin diye ve sonra bombayı kontrollü bir şekilde patlatırlar.

Aysal'ın Terim konusunda yaptığını ben buna benzetiyorum.

Ortada bir bomba var zamansız patlarsa insanlar zarar görebilir . Örnek: Terim 2000 li yılalrda 4 sene üst üste şampiyon oldu ve sonra Avrupa'ya gitti GS bu duruma hazırlıksız yakalandı ve bir süre sonra çöküşe geçti . Aysal böyle bir şeyin tekrar olmasını istemiyor ve önlemini alıyor.

İşte bu yüzden Kurumsallaşma çok önemli . Bakın Beşiktaş'a dünya yıldızları geldi sonra Demirören bıraktıktan sonra adamlar Feda dediler ilk sene başkan adayı bulmakta zorlandılar. Kurumsallaşma olmadığı zaman böyle oluyor kulübün başına kim gelirse kafasına göre yönetiyor canı ne isterse onu yapıyor.

Mesela ben Aysalın başkanlığı bırakmasından korkuyorum ama düzen/sistem oturduktan sonra başkanlığı bırakabilir. O zamabn Aysal gidip başkası gelsede Galatasaray sendelemeden yoluna devam eder.

 

Fatih hoca'ya gelince o bizim imparatorumuz ve öyle kalacak ama artık herkesin iyiliği için Milli takıma gitmesi gerek diye düşünüyorum. Terim Milli takıma yakışıyor. Hem artık yaşı 60 oldu yanlış bilmiyosam... kulüp takımı çalıştırmak çok yorucu bir şey. Artık biraz dinlenmeli diye düşünüyorum.

Uzun yazı oldu okuduğunuz için Tşk. :)