Yeni sezon Galatasarayımıza ve şanlı taraftarımıza hayırlı olsun. Umarım hedeflediğimiz bütün başarıları yakaladığımız bir yıl olur.

Sevgili renktaşlarım, sezona Emirates kupası ve Türkiye Süper Kupası ile başlamamız oldukça sevindirici, lig maratonuna da 3 puanla başlangıç yapmamız moral motivasyon açısından olumlu bir gelişme ancak resmi maçlarda oynadığımız istikrarsız futbolu kaçımız beğendi bilemiyorum.

Kadro yapımızın Türkiye standartlarının üstünde olmasına ve şampiyon kadronun korunmasına rağmen halen aksıyan şeylerin olması benim gibi çoğu taraftarımızı da düşündürüyordur. Bireysel olarak performanslar umut verici ancak takım oyununu maçın en fazla 45 dakikasına yayabiliyoruz. Ya ilk yarılarda ya da ikinci yarılarda iyi oynayabiliyoruz. Yani tek devrelik oyun sergiliyoruz. Bunun sebebi kesinlikle fizik kondisyon eksikliği değil, konsantrasyon açısından sıkıntı yaşıyoruz.

Kanatsız oyun yapımız beklerimizin ikinci yarıya yorgun başlamasına neden oluyor. Bu yüzden orta saha üçlüsünden ikisi kanatlara destek vermek zorunda kalıyor ve orta sahanın ortasında oyundan düşmeye başlıyoruz. Direnç azalmaya başlayınca Sneijder destek vermeye başlıyor ve o da yorulunca hücum gücümüz sadece uzun toplarla başlatılan kontra ataklara dayalı oluyor.

Geçtiğimiz sezon bu problem yaşanmaya başlayınca Fatih Terim Amrabat'ı oyuna alıyor sol kanada yerleştiriyor, Hamiti de sağ kanada atıp oyunu tutabiliyordu. Bu sene yabancı kontenjanı nedeniyle Amrabat kadroya giremiyor ve yerli oyuncu statüsünde de bu özelliklere yakın bir futbolcumuz olmayınca sıkıntıya giriyoruz.

Arda Turan transferinin bu sene olması imkansız gibi görünüyor ancak gerçekten ihtiyacımız var. Aynı sistemde Hamit yerine Arda ile başlayıp, beklerin ihtiyacı olduğunda Hamit'i Sneijder veya forvetlerden birinin yerine oyuna alıp oyunu tutabiliriz.

Gaziantep maçında sarı kartı olduğu için ve iyi bir performans sergilemediğinden dolayı Hamit oyun alanının kenarına geldiğinde bütün şablonumuz bozulmaya başladı. Emre Çolak çok yetenekli bir oyuncu. Ofansif anlamda Hamit'in yerini tutabilir ancak defansif anlamda o bölgede oynaması takıma zarar verecektir. Maç esnasında Selçuk İnan'ın da sakatlanması ve yerine ofansif özellikleri daha belirgin olan Erman'ın girmesi bizi altüst etti ve sürekli atak yemeye başladık. Defansif yükü çekebilen tek orta saha Melo ile maçı bitirdik ve 3 puan bu haliyle başarı sayılır.

Bu problemlerin düzelmesi için 3 yolumuz var. Ya Arda Turan gelecek ya çift forvetten vazgeçilecek ya da yabancı kuralı acilen değişecek.

Yabancı kontenjanı sıkıntısı bizi biraz geriye götürecek gibi görünüyor. Bizim futbolumuzda asıl yabancılar fenerasyonda çalışıyor aslında.

Bu kadro yapısı ve tecrübesiyle, çok sıkıntılı bir kura çekmediğimiz sürece gruplardan rahatça çıkacağımızı düşünüyorum ancak kanatsız oyun yapısı bizim çok ilerilere gitmemizi yine engelleyecektir. Modern futbol anlayışında başarıyı yakalayan takımların kanat oyuncularını oynatmaktan asla vazgeçmedini rahatça görebilirsiniz.

Kısa bir paragrafla da İmparatorun Milli Takım'ın başına geçmesine değinmek lazım. Her ne amaçla "fenerasyon" bunu yaparsa yapsın, sonuçta bu bizim ülkemiz ve karşımızda da Türkiye'nin en milletine vatanına düşkün en karakterli teknik adamlarından birisi var. Böyle bir teklifi düşmanları bile yapmış olsa Fatih Terim karakteristik yapısı ve duruşuyla kabul edecekti. Umarım hayırlısı olur hocamız Milli Takımı da başarıya götürür ve misyonunu tamamlayıp tekrar ve sadece bizim İmparatorumuz olur.

Okuduğunuz için teşekkür eder, tüm renktaşlarıma saygılarımı sunarım.