Futbol hepimizin az çok bildiği doğruları ve mantığı olan bir spor dalı. Günümüzde mental ve fiziksel olarak doğru yapılanmış bir takım bir anda çok iyi yerlere yükselebiliyor artık, Sevilla futbol takımı buna en iyi örnek, kadro yapısı bunu doğrulamasada son iki yılın Uefa şampiyonu olarak elde ettikleri başarı takdire şayan. Atılan başlıkla bu girişin ne alakası var derseniz şimdi anlatmak istediğim konuya gelirken asıl mantığın bu girişte saklı olduğunu anlarsınız.Abdürrahim Albayrak geçen sezon göreve geldiğinde açıkca takımda "arkadaşlık" olmadığını, gruplaşmalar olduğunu ve oyuncuların kendilerine inançları kalmadığını söylemişti. Abdürrahim Albayrak'ın 6 kez görev yaptığı ve 6 şampiyonluk yaşadığını göz önüne alırsak onun yazdığı reçetenin ne kadar doğru olduğunu görebiliyorduk. Nitekim sezon 2 kupayla kapanıyor herkesten 4 yiyen Galatasaray büyük sürpriz yaparak 4. yıldızı takıyordu. Abdürrahim Albayrak konusunda abarttığımı düşünenlerin olduğunu sanmıyorum ama öyle düşününlere tek söylediğim hayatta tesadüflere fazla yer yoktur. 6 yıl yöneticilik yapıp 6 şampiyonluk yaşamak takımın ihtiyacı olan şeylerin başında takımdaşlık olgusu olduğunun kanıtıydı. Ve bunu çok iyi başaran bir yöneticiydi kendisi. Şu an Galatasarayda bu olgu yok gruplaşmalar var. Ayrımcılık var disiplin sıfır hocaya saygı yok. Melo'ya verilen tavizin Messi'ye bile verilmemesi gerekir. Hamza hoca çıkıp hergün Melo gitmek istiyor dedi. Melo imzayı attı gitmek istemiyordum çok şükür kaldım dedi. Kiminle Alay geçiyorsunuz siz ! Gelelim Drogba açılımına,

Bu konuyu örnek vererek açıklamak istiyorum. 2 sene öncesinin şampiyonlar ligi finalisti Borussia Dortmund geçen sene çok kötü bir sezon geçirdi. Güntekin Onay Nuri şahinle bir ropörtaj yaptı işte o ropörtajdan bir konuşma. 

"Nuri, bu sezonki başarısızlığın Lewandowski'nin gidişi ve yerine gelen Immobile ile Aubameyang'ın takıma uyum sağlayamaması ile ilgili olduğunu tespitine de katıldı. "Lewandowski'nin gitmesi oyunumuzu tamamen değiştirdi. Bundan önceki senelerde Lewandowski gibi hızlı bir oyuncuya attığınız zaman topu takımı rahatlatıyordu. Oyun stilimizin değişmesi gerekiyordu. Dünyada onun gibi oynayan futbolcular elle sayılır ve onların da Dortmund'a gelmesi imkansız, 50-60 milyon euro vermek lazım"

Bu tespit sonuna kadar doğruydu çünkü günümüz futbolunda topu ayağınızda tutabiliyorsanız topa hakimseniz sahayada hakimsiniz demektir. Barcelona Arda Turan'a 41 milyon euro verdi neden? topu bırakmadığı için. Bunu Luis enrique bizzat kendi ağzından açıkladı. O barcelona ki dünyanın en iyi top tutan saklayan oyuncularından kurulu zaten ve son şampiyonlar ligi şampiyonu. Drogba bize Hakan Şükürden sonra gelen en iyi pivot santrafordu. Çok fazla uzatmak istemiyorum zaten 1.5 yıl izledik drogbayı, örnek olarak kolay lig maçlarını değil sadece 2 Juventus maçını alalım.

JUVENTUS vs GALATASARAY 2-2 ( Drogba 1 gol - 1 asist kafayla umut bulut'a indirdiği top. GALATASARAY vs JUVENTUS 1-1 (Drogba 1 asist kafayla wesley sneijder'e indirdiği top. 

Sizin santrafor mevkinizde oynayan oyuncunuz ileride topu tatamazsa, hava toplarını indiremezse, takımı rahatlatamaz ve ileriye taşıyamazsa sizin işiniz günümüz futbolunda çok zorlaşır.

Burak Yılmaz ve umut Bulut bu konuda hiçbir özelliği olmayan iki oyuncu olduğu için hatta bence Galatasaray'da oynamaması gereken oyuncular oldukları için biz çok ama çok zorlanıyoruz. Bu görememek nasıl bir düşünce yapısıdır bilemiyorum.

Son olarak Vizyon eksikliği demişim. Hamza hoca maalesef vizyonu olmayan bir teknik direktör. Daha önceki yazımda zaten görüşlerimi transfer yanlışlarını belirtmiştim.

Hazırlık döneminde Hamza hocaya sağ bek dediler. ihtiyacımız yok olursa kendi içimizde çözeriz dedi. Melo gidiyor dediler yerine içimizden biriyle açığı kapatırız dedi. Forvet dediler Podolskide yeri gelirse orada oynar içimizde çözeriz dedi. Defans dediler Hakan balta orada iyi olursa bir oyuncu alabiliriz dedi. Bilal Kısa geldi gördük ki bizim oyuncumuz değil. Yapılan en iyi transferler yine Lionel Carole ve Jose rodriguez ikilisi. Ama hamza hoca hala Alex Telles konusunda ısrar ediyor.

Yönetim almıyor Hamza hoca ne yapsın diyenler olabilir ama bu çocuk oyuncağı değil. Siz son şampiyon olarak şampiyonlar ligine direk katılan bir takım olarak transfer yapmak zorundasınız. Mario Gomezi Beşiktaşın bedavaya kiraladığını unutmayalım. İstemek başarmanın yarısıdır.

Yönetime zaten hiçbir sözüm yok Adnan Polat dönemini hatırlatıyorlar bana, yok yok die die umarım takımı yok etmezler. 3 kupalı 4 yıldızlı şampiyonlar ligine direk katılan Galatasaray spor kulübünün hala forma reklamı alamadığını söylersek yönetimin ne kadar yetersiz ve vizyonsuz olduğunu anlamış oluruz sanırım.

Transfer sezonunun kapanmasına sayılı günler kala benim tavsiyelerim.

Defansa tecrübeli takımı yönlendiren Tomas Ujfaluji tipinde bir defans alınırsa, 

Forvete tabiki onun gibi olamaz ama Drogba tarzında ve özelliklerinde bir forvet alınırsa,

Alex telles 7 milyon euro'ya satılacak deniyor o parayı veren varsa hemen satılıp Lionel Carole oraya monte edilirse ve yedek olarak ishak doğan alınırsa,

Abdürrahim Albayrak gibi kimse olamaz ama Cüneyt tanman'ın beceremediği görev Hakan Şükür gibi abilik yapabilecek birine devredilirse,

Ve hamza hoca artık trip yapmayı bırakıp doğru düzgün bir kadroyla sahaya çıkarsa bu takım başarılı olabilir aksi taktirde başarısızlık ve hayal kırıklığı kaçınılmaz olur.

Türkiyenin en büyük futbol takımını lütfen hak ettiği gibi yönetin, Lütfen hak ettiği gibi o formayı terletin ve egolarınızı lütfen bir kenara bırakın. Unutmayın siz yok olursunuz Galatasaray her zaman baki kalır...