Makale Yaz
malafat
Bu haberi yazdır
Ciao Bella Roberto
 Nis
28
 2014

Mancini hastası olan tüm arkadaşlara ithaf olunur

Aykut Kocaman’ı bilirsiniz hepiniz. Bizim Roberto’nun Türk versiyonu, Türkçe konuşanı, Türk kundurası giyineni, ceketleri Türk terzilerince dikilmiş olanı. Geyve’nin çöreklerini yiyerek büyümüşü. Hayatında ilk pizzayı da muhtemelen futbolcu olup İstanbul’da oynamaya başladığı zaman yemiş olanı. Aykut şimdi ne alaka diyeceksiniz hemen oraya da giriş yapayım, bu Aykut-hiç haz etmem kendisinden, ama sağolsun korkaklığı ile Galatasarayımızın şampiyonluğunda çok büyük rol oynamış bir halk kahramanıdır. Aman yanlış anlamayın çünkü bunu ben demiyorum bizzat kendi taraftarları diyor. Az dalgasını geçmedik arkadaşlarla aramızda; Elazığ maçına bile defansif kurguyla çıkıyor daha maçın bitmesine 45 dakika kala defansif oyuncu değişiklikleri yapıyor diye. Herneyse, arkasından boş boş atmak gibi olmaması için hemen bu noktada birkaç istatistik paylaşmak istiyorum. Bu adam malum takımın başında tam 151 maça çıkmış, 89 galibiyet 32 beraberlik ve 30 da mağlubiyet almış. Yani maçların %59’unda takımına 3 puan aldırmayı başarmış, %20’sinde 1 puan ve %21’inde de 0 puan. Sonuç olarak da iki sene boyunca şampiyonluğu ezeli rakibine kaptırmış ve kapının önüne konulmuş birisi. Kulüp olarak malum sıkıntıları olmasaydı eminim daha ilk sezonunda postalanırdı ama içerden alınan mesajları uygulayacak başka bir adamları olmadığından idare edilmiş birisi. Nitekim sonunda bu korkak futbola daha fazla dayanılamamış ve biletini kesmişlerdi.

Şimdi bırakalım Geyve’nin güllerini de bizim floryanin basiret abidesine dönelim. Bazı arkadaşlar alınmasın, ben onların görüşlerine saygı duyuyorum netice de isteyen istediği hocayı beğenebilir. İstatistiksel olarak Mancini, daha önceki yazımda da paylaştım, bizimle 42 maça çıkmış, 21 galibiyet 12 beraberlik ve 9 mağlubiyet almış. Yüzdeye vuracak olursak %50 galibiyet, %33 beraberlik ve %17 mağlubiyet. Şimdi bir zahmet yukarıda istatistiklerini paylaştığım adamla kıyaslayıverin renkdaşlar, zira ben bu konu da daha fazla yorum yapmak istemiyorum.

Aykut’la Mancini kıyaslaması olmadı çünkü o Manchaster City’i Inter’i çalıştırdı diyebilirsiniz. Sizler için hemen oradaki performansına da bakalım. Inter Milan’da 227 maç; 140 galibiyet, 61 beraberlik ve 26 mağlubiyet. Yüzde olarak %62 galibiyet, %27 beraberlik ve %11 mağlubiyet. Man City’de ise 192 müsabaka; 114 galibiyet, 38 beraberlik ve 40 mağlubiyet. Yüzde olarak karşılaştırmak isterseniz: %60 galibiyet, %20 beraberlik ve %20 mağlubiyet. Gördüğünüz üzere Mancini’nın Galatasaray karnesi oldukça kötü bir durumda. İtalya ve İngiltere gibi üst düzey rekabetin olduğu liglerde %60 galibiyet oranını yakalamış bir hocanın, Süper Lig gibi buram buram kalite kokan bir yerde Aykut Kocaman’dan bile daha kötü bir performans sergilemiş olması oldukça üzüntü verici olmalı.

Mancini’den konuşulur da transfere saçılan paralar konuşulmaz mı? Misal Mancini Manchaster City’e ilk gittiği sene 153 milyon Sterlin üzerinde bir transfer harcaması yapmış. Yaklaşık 500 milyon TL civarı bir rakam eder. 2011/12 sezonunda ise 81 milyon Sterlin yanı yaklaşık 300 milyon TL. 2012/13 sezonunda da 48 milyon Sterlin, 175 milyon TL. 3 transfer sezonunda toplam olarak 282 milyon Sterlin yanı yaklaşık 1 milyar TL. Bu kadar harcanmış paraya karşılık olarak 2012/13 te Şampiyonlar Lig’inde tek bir galibiyet bile alamadan elenme ve 2011/12 sezonunda da gruptan çıkma başarısı gösterememe. Bazı arkadaşlar bu adamın Fatih Terim’den daha başarılı olduğunu iddaa edebilirler. Fatih Terim'e boş transferler yapıyor diyebilirler ama kıyaslamaları gelin bir de harcamalar açısından yapalım. Rakamlar ortada, Terim’in en kötü döneminde (2. Terim Dönemi) transfere harcadığı para 22 milyon Avro yani yaklaşık 75 milyon TL.

Mancini’yı savunan arkadaşlar bir basiretli futbol tutturmuşlar gidiyorlar. Halbuki farkında olmadıkları bir gerçek var. O da  bu basiretli futbol bahanesiyle kendilerini kandırdıkları şeyin aslında tam olarak karaktersiz bir futbol olduğu gerçeği. Daha maçın 50. dakikasında doldur boşalta başlayan bir takıma, kenardan ayağa oynayın uyarısı yapabilmekten aciz olmak, basiretli futbolun 21.yy’da ki en güzel örneği olsa gerek. Çünkü oyuncu değişikliği pardon yanı sevgiliye not gönderebilme hakkı kalmamış bir hoca, o basiret dolu bakışlarıyla takıma istediği taktiği verebilmekten aciz bir durumda 40 kusur maçtır. Doldur boşalta dönülen 3. sınıf Süper Lig ekiplerine karşı maçlarda Emre ve Ontivero gibi kısa oyucularihava hakimiyeti sağlamak için oyuna sokmak da bu basiret dolu futbolun en nadide örneklerinden.

Fütursuzca Mourinho’nun kontrollü oyununu Mancini’nın korkak futboluna benzetip futbol dehası kesilmeleri yokmu şapka çıkartasım geliyor. Nitekim Mourinho Inter’de Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırdığı maçın ardından rakip takımın hocası Guardiola tarafından kalenin önüne otobüs çekmekle eleştirilmişti. Aynı Mourinho daha sonra ki sene Real Madrid’in başında Barcelona ile oynamış ve 5-0 lik tarihi bir hezimet almıştı. Hatırlatmak isterim Terim yönetiminde biz de 6 yemiştik Real’den,hani Terim’i karalamak için sıksık söylendikleri maç.

Avrupa’nın en elit takımlarının adeta bir strateji savaşına dönüşmüş yarı final maçlarını bizim Süper Lig’in düşme potası takımlarıyla oynadığımız maçlarla kıyaslarlar. Deplasmanda (ikinci ayağı Londra’da olacak bir maç) Madrid’te oynayan bir Chelsea ile TT Arena’da Kayseri’ye oynayan Galatasaray’ı bir tutarlar defansif yönden.

Sözü daha fazla uzatmayacağım arkadaşlar. Seneye de Aykut Kocaman’ın İtalyan versiyonu ile devam etmek isteyenlere iyi uykular diliyorum. Bu hoca ve bu kafa yapısıyla Şampiyonlar Ligine katılmak için rakiplerin daha çok puanlar kaybetmesini beklersiniz.  

Saygılarımla





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...