31
2013
2011-2012 futbol sezonu başlamadan önce Fatih TERİM’ in gelişinden sonra dibe vurmuş bir takımda elde olan kadroda büyük revizyona gidildi. Takımdan ayrılanlardan Arda, Kewell, Neill, Insua, Lorik Cana, Culio, Stancu, Pino, Mustafa Sarp, Barış Özbek gibi isimler ilk aklıma gelenler.
Akabinde Ünal AYSAL ve ekibi tarafından sağlanan imkanlarla Fatih TERİM kendi takımını kurdu. Muslera, Ujfaluji, Eboue, Riera, Melo, Elmander gibi yabancı statüsünde oyuncuların yanına Selçuk, Engin Baytar, Sercan, Ceyhun, Okan Derici gibi genç yerli oyuncularla destekledi takımı.
İlk başlarda hepinizin hatırlayacağı gibi takım bocaladı. Sonrasında açılarak ilk yıl güzel futbolla TAKIM OYUNU oynayarak şampiyonluğumuzu taçlandırdık.
Ölü-iş yapmaz diyen oyuncular her seferinde sahaya büyük bir özveriyle çıktılar, kendilerine güvenerek formayı veren Fatih TERİM ve yardımcılarını utandırmadılar.
Başarılı geçen sene sonunda yandaş medya GALATASARAY’ ımızın yükselişine bir şekilde çelme takmaya çalıştı. Yönetim içindeki uyuşmazlıkları gündeme getirdi sürekli, futbolcularımızın özel yaşantılarını boy boy gazete ve televizyonlarında resmetti, Fatih TERİM’e saldırdı…
2012-2013 sezonu geldi çattı. Danny, Umut, Hamit, Burak, Amrabat sezon başı transferlerimiz olarak, Sneijder ve Drogba gibi büyük isimler ara transferlerimiz olarak takıma katıldı.
Lakin ters giden birşeyler vardı. İlk yıl şampiyonluğu getiren kadro büyük ölçüde korunmuş olmasına rağmen o çok keyf veren TAKIM OYUNU geri planda kalmaya başladı.
Sezonu yarılamışken bile maçtan önce sahaya çıkacak kadroyu tam olarak sayamadık hiçbirimiz. TAKIM OYUNU’ ndan uzaklaştıkça seyir de zevk vermez olmuştu.
Mecburiyetten kişiye dayalı oyun gelişti, kah başarılı oldu kah kabus. Bir hafta Muslera devleşti kalesinde, bir hafta Selçuk, Burak, Drogba… Genel anlamda takım iyiydi her mevkide diyemedik. Oysa bir sene evvel sürekli TAKIM çok iyi oynadı bu hafta demiştik sezonun geneline baktığımızda.
Bu arada yandaş medya her alanda görevini layıkıyla yapmaya devam ediyor, gerek yönetim içinde gerek saha içi-dışı her türlü gündemi istediği gibi yönlendiriyordu.
Yönetim içinde bir şeyler oluyordu, rahatsızlıklar vardı. Ünal AYSAL’ da bazı şeylerin farkındaydı, ama Şampiyonlar Ligi’ nde güzel sonuçlar alan, Süper Lig’ de iyi oynamasa da zirvede olan bir takım vardı. Rafa kaldırıldı bazı problemler.
Lig bitene kadar dişler sıkıldı. Akabinde düğmeye basıldı, ilk olarak usül gereği istifalar geldi.
Şimdi yeni bir yönetim oluşturuluyor. Anlayanı-anlamayanı herkes yorum yapıyor. Yandaş medya alttan gazı-nifağı sokmaya devam ediyor.
Şu süreçte yapılacak olan bellidir.
Yine büyük başarılara imza atacağına yürekten inandığımız Ünal AYSAL’ ın icraatlarını beklemek, tam yetkiyle donandırılmış Fatih TERİM’ e inanmak, yapılacak bir-iki kritik takviyeyle TAKIM OYUNU’ na geri dönmek.
Gelecek yıl 4. Yıldıza ulaşmak çok zor değil sonrasında…