25
2012
Gecen hafta ki Eskisehirspor – Galatasaray macini hatirlayalim..
Sezonun en kötü futbolunu izlemistik. Kaleye tek sutumuz bile bulunmuyordu. Colin Kazim ve Sabri‘nin kötü performanslari devam ediyordu. Selcuk Inan yogun markaj yüzünden kendini gösteremedi. Felipe Melo bir seyler yapmak icin cabaladi ancak yeterli olmadi. Ujfalusi-Semih ikilisi’nin performansi iyiydi. Muslera herzaman ki gibi mükemmeldi. Uzun zaman sonra Defansif Futbol oynayinca Elmander’de ne yapacagini sasirdi dogal olarak. Engin Baytar mac iyi gittiginde iyi oynuyor ama kötü gittiginde maci kurtarma yetenegi yok. Kisaca beklentilerimizden öte bir Futbol izledik.
Aslinda sadece bize öyle geliyor. Oynanan futbol kötü degildi. Eger kötü oynasaydik bu mactan farkli bir maglubiyetle ayrilirdik. Fatih Terim sahanin kötü oldugunu biliyordu. Eskisehirspor’un iyi oynadigini da biliyordu. Dogru bir sekilde defansif bir onbir sürdü sahaya. Iyi ki de öyle yapti. Hatta Baros’un yoklugu iyi bile oldu! Okurken bana „ne diyor bu“ diyebilirsiniz su an ama Felipe Melo bile sürekli defans bölgesindeydi. Baros ve Elmander hep ileride kaliyor. Eger Baros oynasaydi orta saha biraz bos kalabilirdi ve gol yiyebilirdik cünkü bu mac normal bir zeminde oynanmadi. Sartlar zor olsada 90 dakika boyunca mücadeleyi birakmayip gol yemeyen takimimizi kutlamaliyiz. Biz her zaman böyle bir takim istedik: Yenilsenizde veya berabere kalsanizda mücadele edin!
Bu mactan sunu ögrendik ki bizim takimimiz buzlu sahada futbol oynayamiyor. Bu bir elestiri degil. Zaten futbol buzlu zeminde oynanmiyor.
Ve gelelim Galatasaray – Ankaragücü macina..
Ilk 11 yayinlandiginda biraz sasirdik.. Gökhan Zan, Caglar Birinci ve Ceyhun Gülselam cok sürpriz oldu. Belli ki mac trafigi yogun oldugu icin Fatih Hoca bazi As Oyunculari dinlendirmek istedi. Sonucta lig sonuncusuyla oynuyoruz ve rakip takimin oyuncularinin yarisi A2 kadrosundan.
Ilk yari güzel gecti:
Ilk yari sakin, dostca ve az faullü gecti. Bu alisik olmadigimiz takim bize yabancilik cektirmeyerek ilk 10 dakikada durumu 2:0 yapmayi basardi. Ilk golde Emre Riera’yi iyi gördü. Riera’da güzel bir sekilde ortaya gönderdi topu ve Gökhan Zan güzel bir kafa vurusuyla ilk golü atti. Ikinci golde yine Riera’nin güzel asistiyle Emre güzel ve kendinden emin bir vurusla topu aglara gönderdi ve iyice rahatladik. Caglar Birinci meger ne yetenekliymis! Riera’yla harikalar yaratti sol kanatta. Savunmayada yardimci oldu orta sahayada. Elmander biraz formsuz bu ara. Baros’da sakatlaninca hepten gitti. Sercan kontraataklarla süsledi maci. Savunmamiz gayet iyiydi. Top gecirmediler Muslera’ya. Bu kadar iyi oynayacagimizi beklemezdim bu 11 ile ne yalan söyleyeyim.
Ikinci yari bekledigimiz gibi:
Ikinci devreye Emre Colak – Yigit Gökoglan degisikligi ile basladik. Emre’ninde biraz dinlenmeye fazlasiyla hakki var. Güzel futbolunun yaninda golünüde atti ve cikti. Mac cok sakin baslamisti ki Engin topu aldi ve calimlarla kaleye yöneldi, Sercana pasini aktardi, Sercan Elmandere alda at dedi, Elmander iska gecti, Engin topun Riera’ya ulasmasini sagladi ve Riera düzgün bir vurusla topu aglara gönderdi. Riera ilk golünü attigi macta bir de 2 asist yaparak macin yildizi oldu. Yigit Gökoglan’da Riera gibi ilk golünü atti Galatasaray Formasi ile. Sabri’nin adrese teslim pasinda kolay bir pozisyonda macin skorunu belirledi. Elmander beni en cok sasirtan isim oldu. Muslera’ya diyecek bir seyim yok. Bir gün bir macta uyuya kalacak diye korkuyorum.. Ne diyelim nazar degmesin.
Bu mac izledigim en güzel maclardan biriydi. Futbol acisindan degil, dostluk, kardeslik acisindan. Ankaragücü’ne gösterilen destek beni cok duygulandirdi. Bir kez daha Galatasaray Taraftari oldugum icin gurur duydum kendimle. Ergin Keles oyundan alinirken sanki kendi oyuncumuzmus gibi ictenlikle alkislayan taraftarimizi tebrik ediyorum. Ayni zamanda macin 6. Dakikasinda veya mac sonunda hatta Ankaragüc’lü futbolcular güzel sut cektiklerinde bile alkis sesleri yükseliyordu.
Hakem icinde zor bir mac olmadi. Tek bir kart bile cikmadi. Sert Fauller yapilmadi. Keske her mac böyle olsa..
[25 Ocak 2012]
Okuyanlara tesekkürlerimi sunarim.
Seda Açık