16
2012
İskandinavya'nın meşhur içkisi Aquavit'i içenler bilir; Aquavit tek başına pek de tat vermez ancak doğru biranın yanında denendiğinde, ağzınızda unutamayacağınız, lezzetli bir aroma bırakır. Yani biranın yanında müthiş bir partnerdir! Hele de Budweiser'la yanyanaysa tadına doyum olmaz; evet evet... Doğru bildiniz, Çek'lerin Budweiser'ıyla...
Bilmeyenler için biraz bilgi verelim; Aquavit ilk olarak 1804' te Drammen' de (tesadüfe bakın) ''Johan'' adlı yerel bir tüccar tarafından üretilmiş. Gemilerle yapılan uzun yolculuklarla Güney Yarımküreye taşınmış, satılamayan ve elde kalan içkiler tekrar İskandinavya'ya dönmüş... Bir de bakmışlar ki elde kalan Aquavit'ler uzun zaman süren yolculuklar nedeniyle bekledikçe,yıllandıkça ve tabi ki biranın yanında olunca daha da lezzetlenmiş...
Peki Caphirinha'yı bilen/deneyen var mı ? Yani Brezilya'da en çok satan, ünlü kokteyl Caphirinha'yı ? Kahverengi şeker, yarıya doğranmış çeyrek dilim lime ve elbette cachaca yani lime liköründen oluşan eşsiz lezzetten bahsediyorum... Gerçekten bilmiyor musunuz ?
O zaman yerli konuşalım, örneğin Rakı! Yani özümüz, sofra kültürümüz, balıkla birlikte ne de güzel olur değil mi ?
Şimdi durup bir düşünelim, yukarıda anlatılan bazı detaylar, bir takım benzerlikler size de tanıdık gelmeye başladı mı ?
Mesela, 30 yaşından sonra kariyerinin zirvesine çıkan, futbol hayatımın en mutlu günlerini yaşıyorum diyen bizim ''Aquavit'' üreticisi ''Johan'' desem ? Yani Johan Elmander desem ?
Mesela, onunla birlikte yakaladığı müthiş uyumla takımını başarıdan başarıya koşturan Çek'lerin meşhur birası... pardon, meşhur golcüsü Baros desem ?
Mesela, Caphirinha tadında Melo desem ?
Mesela, son olarak, Engin marka Rakı desem ?
Mesela, dört farklı ülkenin dört çok farklı içkisinin yakaladığı muhteşem uyum desem ? Mideniz mi bulandı, gecenin sonu çok mu kötü olur ?
Hiç de kötü olmadı...
2 kadeh Aquavit, 1 şişe Budweiser, 1 bardak Caphirinha ve son olarak 1 duble Rakı...
Dün akşam Fatih Terim'in barındaydık...
Sonuç mu ?
5-1 ...