Merhaba Renkdaşlar;

            Son zamanlarda okuduğum makalelerin çoğu oyuncularımızın kaprislerinden şikayetçi olan biz taraftarlarımızın verdiği tepki ile ilgiliydi ve bu konuda bende nacizane birşeyler yazmak istedim.

            Bundan 3 yıl kadar önce bir arkadaşımla iş için İspanya'ya gitmiştim ve bir gün Barcelona'nın taraftara açık bir antrenmanına daha doğrusu antrenmanın sonuna yetişme şansımız oldu. Antrenman sahasının kenarına geldiğimizde Messi antrenmanını bitirmiş ve sahayı elinde ter havlusu ile bizim olduğumuz kısmın diğer ucundan yaklaşık 35-40 metre öteden yavaşça terk ediyordu. Messi'yi uzaktan görmenin heyecanı ile biz ve bizimle beraber birkaç İspanyol arkadaş kendisine seslendik ve sesimizi duyurabildik. Bize dönüp yanımıza geliceğini tahmin etmiyorduk fakat her yıl altın top ödülüne aday gösterilen ve İspanya liginde hemen her yıl gol krallığına oynayan Lionel Messi bizi çok şaşırtan bir şey yaptı. Sesimizi duyunca aniden geri dönüp gülerek ve koşarak, hiç üşenmeden yanımıza kadar geldi ve bize imza verdi. O an dünyanın en iyi futbolcusunun böyle birşey yapmasına çok sevinmiş ve bir o kadar da şaşırmıştım.

            Ben yıllardır Galatasaray tribünlerinde maç izliyorum ve dişimizden tırnağımızdan arttırdığımız para ile bilet alabilmek için babamla beraber 600 km yol yapıp geceden kuyruğa girdiğimiz zamanları biliyorum. Şimdi sizlere soruyorum... Renklerine gönül verdiği takım için bunca cefaya katlanan benmi fedakarım, yoksa sakat olduğu halde oynamak isteyip 2 dakika sonra tekrar sakatlanan ve karşılığında 20.000 EURO maç başı alan Burak mı daha fedakar? Ben mi daha fedakarım yoksa 15 yıldır orta açmayı öğrenemeyen  sadece koştuğu için senelik bilmem kaç milyon dolar alıp karısına Lamborgini hediye eden Sabri mi daha fedakar? Benim mi teknik direktöre afra tafra yapmaya hakkım var yoksa Burak'ın mı? Ben mi söylenmeliyim yoksa Emre Çolak mı??? Elini vicdanına koyan her taraftar bu soruya cevap versin lütfen.

            Az önce Messi ile ilgili bir anımdan bahsettim. Hiç tanımadığı bir daha hiç görmeyeceği adamlar için terli iken 35-40 metre koşup gelen Messi mi daha profesyonel yoksa bizim 8-9 tane net fırsat harcayıp oyundan erken çıktı diye hocasına el kol yapan futbolcularımızmı??

            Bunda biz taraftarlarında suçu var arkadaşlar. Belki bana kızıcaksınız ama hiç bir özelliği olmayan yabancıları bizler havaalanlarında omuzlarda aldık. On tane top kaptırıp ama bir tane gol attı diye bizler bu adamları alkışladık. Bizler bu adamları pohpohladık. Bu yüzden hata birazda bizde.

            3 kez altıp top kazanan ve dünyanın en iyi futbolcusu seçilen Ronaldo bile bir basın toplantısında kendinizde eksik gördüğünüz birşey varmı sorusuna ''sol ayağım sağ ayağımdan daha zayıf, onu geliştirmem gerek'' diye cevap verirken bizim aslında bizden karakter olarak bile daha zayıf olan oyuncularımız hocasına ve aslında bize, yani taraftara trip atmayı el kol yapmayı kendisinde hak görüyor.

            Malesef Türk futbolcularının ortak özelliği böyle ve dolayısı ile Türk futbolu aslında bundan çekiyor. Bu durum nasıl aşılır bilmiyorum ama biz taraftarlara düşen bu adamlara gereken cevabı vermektir. Her oyuncu hatalarını, yapabildiklerini, yapamadıklarını, eksiklerini yani kendini bilirse bundan kurtuluruz diye düşünüyorum. Saygılar...!!!