Makale Yaz
the-dreamer
Bu haberi yazdır
Derhal OHAL
 Oca
19
 2013

Bugün maç hakkında konuşmak istemiyorum. Oturup kötü oynadığımız bir maçın analizini yapacak değilim. Geçmiş aylarda bu sitede yayınlanan bir çok yazının tekrar olmuş olur.

Bugün, Brezilya dizilerini aratmayan Sneijder transferiyle başlayan, başkanımız Ünal Aysal'ın kampımızın önünde aç gözlü kurtlar gibi bekleyen medyaya yem olacak talihsiz açıklamalarıyla de iyice kendini gösteren gereksiz kaos ortamından bahsetmek istiyorum.

Maçlar kazanılır kaybedilir, bazen evdeki hesap çarşıya uymaz. Futboldur bu. Ama!

Ezeli rakibiniz başkanıyla, teknik direktörüyle yerlerde sürünürken, efsane futbolcusunu skandal bir şekilde göndermiş iç krizlerle uğraşırken, diğer rakibiniz ekonomik sorunlarla boğuşup Avrupa'dan men almışken, en prestijli oyuncusunu yollamış, başına geçen Türk antrenörle dalga geçilmişken, büyüklerden sonuncusu hala 2 sene önceki kupaya takılmışken… Bizim alıp başımızı gitmememiz gerekiyordu!

Rakiplerimizin yukarıda bahsettiğim sorunları ligde aldıkları puanlara yansırken bize de rekor sayıda az bir puanla ilk yarıyı birinci bitirmemizi sağladı. Peki biz ne yapıyoruz? Sneijder transferi: Galatasaray yönetimi hafta başında açıklama yapıp bu transferden vazgeçtiğini derhal bildirmelidir. Sneijder'in bizi oyaladığı apaçık ortadadır. Bir oyuncu hayatanı ve kariyerinin söz konusu olduğu bir konuda elebette düşünme hakkına sahiptir. Gözüken odur ki Sneijder Galatasaray'ı son opsiyon olarak görüyor. Hala İngiltere'den bir takıma gitmenin ya da İtalya'da kalmanın yollarını arıyor. Böyle bir adama nasıl 6 milyon euro verebilirsin?

6 milyon verilmez mi? Verilir. Ama bunu hak edecek, Galatasaray'a gelmek için heyecanlanacak bir oyuncuya verilir. Canını dişine takıp oynayan bir futbolcuya maaşı ne olursa olsun takım da taraftar da saygı duyar. Böyle bir durumda takım içindeki maaş dengesi ne olursa olsun sorun çıkmaz.Galatasaray bugün Sneijder'i getirirse yılan hikayesi dönen transferi ve aldığı para her zaman konuşulacaktır. Daha gelmeden bu transfer hikayesi takımı etkilemiş olacak ki dünkü maçta hallerinden moralsizlikleri gözlenebiliyordu. Aynı şekilde Terim'in sönük hali takımı canlandırmaya yardımcı olmadı, böylelikle öne geçtiğimiz maçı ellerimizle rakibe verdik.

 ortaya çıktı ki yönetim transfer konusunda biraz çömez davranıyor. Daha hiç bir şey netleşmemişken başkanımızın yaptığı açıklamalar, medyada açık bir şekilde yer alan pazarlıklar bir defa daha bir transfer serüvenini elimize yüzümüze bulaştırmamıza neden oldu. Yönetim dört bir koldan Sneijder'e bel bağlamışken başka hiç bir transfer girişimi olmadı. Bekliyordum ki sağ gösterip sol vuralım. Sneijder derken Kaka'yı alalım, ya da bir başkasını.

Ama yok sğımızı gösterdik solumuz yokmuş meğerse.

Eleman talihsizliği

Türkiye'nin tartışmasız en büyük antrenörüne sahipken, hayatını Galatasaray'a adamış, önce oyuncu, sonra kaptan, daha sonra teknik direktör olmuş, Ligde ve Avrupa'da şampiyon olmuş, herkesin "İmparator" olarak gördüğü Fatih Terim'e kulübün "elemanı" dersen Fenerbahçe'nin Alex krizinde yaşadıklarını yaşarsın. Talihsiz bir şekilde, düşünülmeden ya da düşünülerek Terim'e "eleman" dersen, Aziz Yıldırım'ın Alex'e "efsane değil" demesi durumuna düşersin. Bu da ister istemez bir gerginlik yaratır.

Kurt medya kaos ortamından beslenirken, bir olay çıkması için makyavelik bir şekilde kışkırtmalar yaparken yönetimimizin çok daha dikkatli olması gerekir.

Kulüp içindeki çarpık yapılmaşma

Avrupa'da hiç bir kulübün yönetimini tanımazsın. Başkanını bilirsin, teknik direktörünü bilirsin, o kadar. Kulübü ilgilendiren konularda ya başkan açıklama yapar, ya da basın sözcüsü denilen insan. Teknik direktör kulübün iç yapısına karışmaz futbolla iligili konuşur. Türkiye'de sistem nasıl? Her yönetici çıkıp konuşabiliyor, herkes otorite olabiliyor, itibar peşinde konuşabiliyor. Galatasaray'da Ünal Aysal konuşuyor, Adnan Öztürk konuşuyor, Ali Dürüst konuşuyor, Albayrak konuşuyor, Arıboğan konuşuyor ve son olarak hiç bir zaman sevemediğim Bülent Tulun konuşuyor! Bu kadar insanın konuşması, ortalığı karıştırmak için bekleyen medya varken ister istemez sorun yaratır.

Galatasaray Derhal OHAL durumuna geçmelidir! Avrupa'lı bir kulübe yakışacak emir komuta yapısını oturtmalıdır. Kulüpte bu kadar yükümlü insanlar varken Bülent Tulun başkanın danışmanı olmamalıdır. Başkan ve teknik direktör haricindeki insanlar sadece ve sadece görevlerini yapıp basınla muhattap olmamalıdırlar. Albayrak için zor olabilir ama bu bir gerçektir. Çok ciddi bir transfer komitesi kurulmalıdır. Tek görevi bu alan, isimleri ve yetkileri belli bir transfer komitesi. Bu iş başkan danışmanlarıyla olmaz. Fatih Terim transferde tek yetikili isim olmalıdır. Verdiği listedeki tüm oyuncular için girişimde bulunulmalıdır.

Fatih Terim'in de açıklamalarında dediği gibi futbola ve sadece futbola konsantre olabileceğimiz bir huzur ortamı oluşturmak yönetimin birinci görevidir. Önümüzde kolay geçmeyecek ikinci devre ve zorlu şampiyonlar ligi müsabakaları var. Takım derhal toparlanmalı ve Galatasaray sadece futboluyla, başarılarıyla konuşulmalı.

Galatasaray'ımız için güneşli günler dileğiyle, Sevgiler, saygılar,





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...