Makale Yaz
nazim-korcesme
Bu haberi yazdır
Fanatizm İle Irkçılık Arasında Fark Yoktur.
 May
17
 2012

3 Temmuz da başlayan şike operasyonları ve devamındaki şike soruşturmalarından bu güne kadar geçen süreç ülkeyi sporda da böldü.

Bu bölünmeye yol açanlar yine futbolun içindeki unsurlardır. Her söyleme "temiz futbol" deyişiyle başlayanlar. İş kendi kapılarına dayanınca hiç tereddüt etmeden çark ettiler.

Futbolun sadece bir spor olduğunu unutarak olayı siyasi boyuta taşıyıp toplum içersindeki ideolojik bölünmeye futbolu da dahil ettiler.

Sporun kirlenmesini, siyasi kirlenmeye katarak her şey normalmiş gibi bir mesaj vermeye çalıştılar.

Futbolu yönetenlerin objektif yapıdan ne kadar uzak olduklarını fanatik duygular içersinde verdikleri mesajlardan hep birlikte gördük.

Öyle ki; sosyal medyada bile verilen mesajlar sağduyu ve dürüstlük içermediği gibi sadece "benim takımım ve yöneticilerim masumdur, bu operasyon temiz futbol adına yapılamamıştır" gibi içerikler taşımaktadır.

Şimdi şu soruya yanıt verecek bir babayiğit var mıdır merak ediyorum.

Bu kadar büyük paraların döndüğü, özellikle 4 büyük takımın kulüp başkanlığının bir siyasi parti genel başkanlığınla eşdeğerde olduğu ülkemizde futbolun temiz olduğunu iddia edebilir misiniz?

Kulüp başkanlığının her kapıyı açtığı büyük kitleleri harekete geçirmede etken olduğu gerçeğinden hareket edersek, her iktidar olma ve iktidarda kalma mücadelesinde (özellikle futbolda iktidarda kalmanın tek yolu şampiyon olmaktır) her yolu mübah sayan yönetici ve onu bu yolda destekleyen fanatik taraftar mantığı sizce ne kadar etiktir?

Bu olay bize özelikle sosyal medyada paylaşılan mesajlardan anlaşıldığı gibi en tepedekinden en aşağıdakine kadar bireylerin içersinde spor ruhundan çok holiganlık, fanatizm ve rakibe duyulan nefret yer edinmiş.

Bu belki de öteden beri bilinçaltında var olan ortaya çıkmayan bu tehlikeli durumken TFF yönetimine gelenler sayesinde 3 Temmuz dan bu yana tetiklenerek gün yüzüne çıkmıştır.

Zira tarafsız olması gerekenler taraf olduklarını beyan etmişler, taraf olanlarında kendilerine destek olmasını istemişlerdir. Bir ölçüde kendilerini haklı çıkarma adına kitleleri harekete geçirmişlerdir. Bu davranışla şikede adı geçen geçmeyen tüm kitleleri karşı karşıya getirmişlerdir.

Bunu yaparken de görsel ve yazılı tüm medya araçlarını 7X24 kullanmışlardır. Masum bir oyunu vahşi bir gösteriye dönüştürmüşlerdir.

Kulüp yöneticilerinin bir çoğunun olayların bu noktaya gelebileceğini hesap ettiklerini pek sanmıyorum. Zira onlara işin futboldan gelecek maddi kazanç tarafı gösterilmiş işin toplumsal boyutu ise çarpıtılarak anlatılmıştır.

Ve bütün bunlar büyük bir yalan içersinde "büyük futbol ailesi" "marka değeri" gibi sadece ülke sınırları içersinde kabul görecek değer ölçüleriyle ifade edilmiştir.

Gelinen nokta artık bazı antrenörlerinde ifade ettiği çok tehlikeli bir hal almıştır. Benim takımım, benim yöneticim, benim başkanım zarar görmesin mantığıyla hareket eden ve her zeminde bu doğrultuda mesajlar veren siyasetçi, yorumcu, taraftar ve yönetici maalesef futbolu katletmiştir.

Burada bahis baronlarına da değinmeden geçemeyeceğim. Kapalı kapılar ardında para silahını kullanarak aba altından sopa göstererek kulüpleri maddi anlamda kıskaca almak suretiyle servetlerine servet katarken sporun ruhunu satın almışlardır. Ya da aldıklarını sanmışlardır.

Sporun ruhu taraftardır. Sporun ruhu renk aşkıdır. Rakibe saygıdır. Kulüp başkanları bunları bu baronlara satmıştır. İşin sonunda taraftara kin ve nefret kalmıştır.

Aslında şike olayında ülke bir dürüstlük sınavından dürüst olarak çıkamamıştır.

Sonuçlar ortadadır bu kafayla Edirne'den sonra gidebileceğimiz en son nokta Avusturya, İsviçre olabilir. Barcelona'ya Londra'ya gitmek hayal ötesi olmuştur.

Futbolda hayalleri Edirne'den ileri geçmeyenlerin yapacağı işler futbol dışı işlerdir.

Masum bir oyunu yaptıkları icraatlarla fanatikleri ırkçılık derecesinde nefret ve kin platformuna taşımayı başarmışlardır.

Olan renk aşığı futbol sevdalısı kitlelere olmuştur. Bundan sonra yapılması gereken spor ruhu içersinde hareket etmektir. Bunu da ancak gerçek futbol taraftarı başarabilir.

Saygı sevgiyi, sevgi barışı, barış dostluğu, dostluk sporda başarıyı getirir.

Körü körüne fanatizm ırkçılıkla eş değerdir. Kendinden başkasına yaşam hakkı tanımaz.

Senin yaşam hakkı tanımadığın,sana da yaşam hakkı tanımaz...

 

 





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...