30
2012
Bir adam düşünün; ipe sapa gelmez örnekler gösterip,kendi fanatizmini ortaya koyarak,bu ülke insanını en büyük eğlencesinden mahrum bırakmak için düğmeye basıyor.Birkaç tane soysuzun,karaktersizin suçunu tüm ülkenin sırtına yüklerken bir gram bile vicdanı sızlamıyor...
Heysel faciası sonucu İngiltere'ye 5 yıl ceza veren UEFA, 3. yıl sonunda "Cezanızı yeterince çektiniz, isterseniz Avrupa'ya dönebilirsiniz" diyerek İngilizlere Avrupa yolunu açıyor ancak dönemin İngiltere başbakanı Margareth Thatcher ülke futbolunda ki holiganizmi durdurmak adına,cezanın tamamını çekmelerini öngörüyor.
İşte ülkemizin başbakanı da bize bu örneği veriyor.Elma ile armutu karıştırmak bu olsa gerek! Bir tarafta hatalarından ders alması ve insan kalitesini yükseltmeleri adına,kendi vatandaşlarına ceza veren bir başbakan,öte yandan kendi taraftarı olduğu takım düşmesin diye,haksızlığa,emek hırsızlığına prim tanıyan,"Kurunun yanında yaşta yanar" felsefesiyle suçsuzları da cezalandıran bir başbakan...Yani birisi ülkesi düzelsin diye,diğeri daha da kaosa sürüklensin diye uğraş veriyor!
O zaman sana soruyorum başbakan; "İngiltere 5 yıl gitmedi de ne oldu?" diyorsun. Yani sen İngiltere'nin dünyadaki konumuyla Türkiye'yi bir mi tutuyorsun? Sadece spor anlamında değil,her türlü siyaset,eğitim,toplum düzeyi bakımından onlarla eşit miyiz? Takımının 8 gol yediği maçın ardından,staddan çıkıp kafelerde barlarda rahatça gezebilen futbolcular ve onlara o ortamı sağlayan toplum kültürü ile; bir derbi yenilgisi sonrası tesisleri basan,günlerce evinden çıkamayan futbolculara bu ortamı sağlayan toplum kültürü bir mi yani? İngilizler 5 yıl sonra döndüklerinde kupayı aldılar diyorsun..Onlar futbolu bulan ülke olmalarının yanında,kulüp ve milli takım bazında zaten başarılarıyla da çok görkemli bir geçmişe sahipler..Sadece 5 senelik cezayla mı yıkılacaklar? Peki ya senin ülkenin futbol geçmişi nedir? Yada dünya üzerinde Türk futbolu denince,hatta daha da ileri gideyim Türkiye denince Galatasaray dışında neden başka birşey kimsenin aklına gelmemektedir? Hadi hepsini geçtim; senin ülke takımların her sene Avrupa'dan kupa mı getiriyor ki, 5 sene sonra döndüğünde gidip yeniden kupalar alsın? Herşeyin ötesinde 1987 yılında ki futbol sektörü ile 2012 yılında ki sektörü karşılaştırmak nasıl bir cehalettir? "5 sene oynamayız,ne kaybederiz sanki?" demek nasıl bir akıl tutulmasıdır?
Sana birşey söyleyeyim mi başbakan? Senin bize yaptığın kötülüğü İngiliz yapmazdı emin ol...
5 yıl boyunca kendi aramızda mahalle maçları oynamamız muhtemel görünüyor.Peki nasıl bir lig düzeni? Biraz düşünelim:
-Lig 1.si ile lig 15.si arasında hiçbir farkın olmadığı bir düzen düşünün.Şampiyon olan takımın hiçbir şekilde maddi manevi kazancı olmadığı bir düzen.
-Milli takımın,bırakın Avrupa ve Dünya şampiyonalarını,eleme gruplarını dahi oynayamadığı koca bir 5 yıl !!
-Takımlarda 7.sınıf Brezilyalı,Arjantinli yabancı oyuncuların forma giydiği anlamsız maçlar...
-"İlk 4'ü hedefliyoruz,seneye Avrupa kupalarında oynamak istiyoruz" diye hedef bile koyamayan takımlar...
-Ülke sporuna hiçbir şey katmasa bile,gece can sıkıntısından izlenen futbol programlarının reytingsiz kalması...
-Nasıl olsa Ligtv'den para gelir diye düşünen kulüplerin,bu olay sonrası milyonlarca kişinin Ligtv üyeliklerini iptal ettireceğini düşünmemesi...
-Daha da önemlisi "Şikeci" damgasıyla nam salmış bir ülke imajı...
-Ardından "En büyük favoriyiz" dedikleri 2020 olimpiyatlarının şikeci imajıyla sporu kirleten bir ülkeye verileceğinin sanılması umudu !!
Bugün birçok yerde 5 yıl Avrupa kupalarına gidememenin maddi açıdan sonuçlarına yer verilmiş.Ancak ben onlara değinmiyorum bile.Her şeyden önce bu ülke insanının hayatında önemli yer tutan futbol zevki elinden alınıyor.En büyük eğlence yerini zulme bırakıyor.Bizde halen burada maç eleştirileri yapıp,gelecek sezon planlarından söz ediyoruz.Aramızda tartışmalar yaşayıp,gelecek şampiyonluğun heyecanını yaşıyoruz,hakemlerden dert yanıyoruz,peki ne için? KOCA BİR HİÇ...
"Amacımız İNGİLİZLER gibi toplu halde oynamak,bir renge ve isme sahip olmak,TÜRK OLMAYAN takımları yenmektir"
İşte İngilizlerle ilgili verdiği örnek ve çizdiği rota budur ALİ SAMİ YEN'in...Hem İngilizler'in bizden farkını gösterdi hem de esas hedefin TÜRK OLMAYANLARI yenmek gerektiğini...Ya günümüz başbakanının verdiği İngiliz örneğine ne demeli? Yorum sizin...
Tüm renktaşlara sevgilerle...