Geçen hafta ben de aynı Oktay Hocam gibi Sarıkamış destanı yazıcağımıza inandığımı belirtmiştim. Büyüksünüz Hocam, büyüksün Galatasaray. Ayakta alkışlanacak bu takımı, 2 saat boyunca durmadan hakkını vererek alkışladığın için, Teodosic'i delirttiğin için, 10 sayı geride olan takımı canlandırdığın için en büyük sensin Galatasaray taraftarı...

Rakip kim olursa olsun, hiç kusura bakmasın. Abdi İpekçi'den rahat bir galibiyet alacağını düşünüyorsa, çok yanılır. Çünkü burda herkes önünü ilikleyecek ve bu takıma saygı duyacak. Burda maçlar 6'ya 5 oynanır.

Burda 2.12'lik Andric takımına top kazandırmak için yere uçar, burda Furkan Aldemir NBA'in allstar'lı yıldızı Krilenko'ya ardarda 2 blok koyar, burda Lucas Gordon çakma "Gordon"un elinden topu çalar adamın ruhu duymaz...

Burda 20'lik Göksenin, Avrupa'nın sözde en iyi guardı Teodosic'i savunmasıyla deli eder, burda Jash Shipp, geçen maç Rusya'da ters smaç basmaya kalkışan Shved'e ters blok koyar...

Bu salonda Cevher Özer, Lavrinovic'i önce çarşıya sonra pazara yollar, sakat sakat oynayan Ender Aslan üçlüklerin ne zaman ve nasıl atılması konusunda ders verir, Baros Savovic, 2.13'lük 2 tane cehennem zebanisinin arasına girerek ribaundun nasıl alınacağını öğretir...

Bu maçın ekip ruhunun göstergesiydi. Maçın başından sonuna kadar sahada oynayan aslanlarımız kadar ter döken Oktay Hocamın, galibiyete sevinen takımını kenarda izlerken yüzündeki tebessüm her şeye değerdi. Destanlar, böyle komutanlarla yazılır...

"Herkese saygı duyuyoruz fakat kimseden korkmuyoruz" diyor hocam, her zamanki gibi mütevazı, her zamanki gibi ayakları yere sağlam basar şekilde. Euroleague'in sitesinde maç öncesi yorumunda "CSKA çok iyi bir takım ama biz evimizde seyircimizle mücadele edeceğiz" şeklinde CSKA'yı uyardı ama lafı anlayana idi...

Tribünde 12.000 ekranda 25 milyon taraftarı en az futbol kadar basketbol taraftarı yaptı bu takım. Çünkü biz bu takımda destan yazan 2000'li yılların futbol takımı gibi Galatasaray formasının hakkını veren, sahada savaşan yürekli aslanları görüyoruz. Galatasaray bir Avrupa markasıdır, basketbolda şimdiye kadar piyasaya çıkmamış olabilir ama daha ilk sezonunda Avrupa Aslanı olduğunu tüm cihana ispatladı...

Daha yetmez ama... Bu takım bu mücadele ile Olimpiakos'u Yunanistan'da denize dökecek güçte. Başaramasa bile mücadele edeceğinden kimsenin şüphesi yok. Ne mutlu Galatasaray taraftarına...

Son sözüm "Bir galibiyetle tarih mi yazılırmış" diyen Basketbol cahillerine. Grup sonunculuğu için çekiştiğin Armani Jeans Milano'yu yenmekle yazılmaz tabi, ama 9 kere Euroleague'de final-four görmüş, son 18 Avrupa maçını kazanmış, Avrupa'nın bu sezonki tek namağlup ve en büyük favori olan takımını yenmekle tarih yazılmaya başlanır(anlayana). Yazılmaya da devam edecek...

Saygılar,    (dadascimbom)