Merhaba Renktaşlar,

Zor günler geçiriyoruz evet.. Takımımız evinde oynadığı Trabzon ve Başakşehir maçlarından '0' yerine '4' puanı cebine koysaydı toz pembe rüyalara devam edecektik belki de..

Ne yazık ki sezona tecrübesiz Rikerink hocamızla, yaşları minimum 31 olup sürekli ilk 11'e yazmak zorunda kaldığımız Hakan, Chedjou, Sabri, Selçuk, Sneijder, De Jong'la başladık..

Karabük maçında son dk Eren'in kafası, Akhisar maçında geçen yıllardan eser kalmayan Akhisar, Kayseri deplasmanında kötü oyun ve '1' puan, Ç.Rize maçında Arena'da taraftar coşkusuyla '3' puan, BJK maçı kusursuz ilk yarı ve Rikerink hocamın geç kalışları, Antalya maçında fitili yakan Selçuk'un frikiği, Başkent'te yine çok kötü bir Gençlerbirliği ve '3' puan..

Buraya kadar bazı şeyleri görmezden geldik, gelmek istedik. İlk hafta Eren'in golü olmasa, Akhisar dirense, son saniye Q7 Muslera'yı avlasa, Selçuk frikikten hayat vermese şu anki psikolojik duruma daha erken girecektik..

Kişilik ve karakterine hiç bir sözüm olmayan ama 'tecrübesiz' hocamızla, yaşlı sayılabilecek kadromuzla, gecen yıldan taraftarın gözünde hata şansı kalmayan yönetmimizle bu sezona başlayarak zaten toz pembe rüyalara mecburen uyuduk..

Beşiktaş=1 Trabzon=0  Başakşehir=0

Önümüzde var Fenerbahçe ve Bursa

Mücadele ettiğimiz 5 takım var ve 3 maçtan sadece 1 puan çıkardık. Şimdi arka arkaya diğer ikisiyle oynuyoruz. 

16 yıl sonra 3'ü alabilirsek Kadıköy'den, akabinde Bursa'yı cıkarmazsak Sami Yen'den işte o zaman rüyadan uyanıp kabusa değil de, Sarı-Kırmızı Hayatlarımıza döneriz..Sezonun kaderi bizim için bu iki maça bağlı..

Unutmamız gereken birşey var; 'Kaybetmek kolay, kazanmak olay'...

Yayınlanması dileğiyle..

Herkese iyi günler..