Makale Yaz
kilica
Bu haberi yazdır
Transfer Gerçekleri
 Haz
19
 2015

Geçtiğimiz sezon gelen Lig ve Kupa şampiyonlukları elbette büyük başarılardır. Bunun aksini hiç kimse iddia edemez. Ama bu başarılara bakıp eldeki kadronun – yabancı sınırlamasının olmadığı - gelecek sezonda ve özellikle de Şampiyonlar Liginde başarılı olabileceğini düşünmek herhalde gerçekçi olmaz.

Şampiyonlar Liginde geçtiğimiz sezon 6 maçta 5 mağlubiyet ve 1 beraberlik alan Galatasaray, yediği 19 gole sadece 4 golle karşılık verebilmişti. Grubunu 1 puanla sonuncu sırada tamamlayan Galatasaray’ın üzerinde yer alan takım Anderlecht’ti, 8 gol atmış 10 gol yemişti ve 6 puanı vardı. Galatasaray, Şampiyonlar Liginde oynadığı 4 maçta 4 gol yedi, ki bu maçların sonuncusunda kenarda Hamzaoğlu vardı.

Kulübün mali durumu göz önüne alındığında, Galatasaray her sene Şampiyonlar Ligine katılmayı sürdürmek ve her defasında orada en azından gruplardan çıkacak başarıyı göstermek zorunda. Bu hedefe ulaşabilmek için kadronun seviye atlatılarak güçlendirilmesi zorunlu.

Henüz transfer döneminin başındayız. Zaman ilerledikçe neler olacak, bilmiyoruz. Ancak şu ana kadar aldığımız işaretlerin, idari ve teknik yönetimlerin bu zorunluluğun farkında oldukları hissini oluşturmadığını söylemek zorundayız. Örneğin, basında Hamza Hamzaoğlu’nun şöyle ifadelerini okuyoruz; “Mevcut kadroyla da Avrupa’da başarılı olabileceğime inanıyorum”, “İlk on bire 4-5 transfer yaparsak takımdaki istikrarı bozarız”, “Belki 1-2 transfer yapabiliriz”, “Çilekleri kendimiz yetiştireceğiz”, “Burak ve Umut’un yanına bir forvet önceliğimiz var, bu yabancı da olabilir, yerli de”, “Stoper ihtiyacımız var, orada Dany’i de kullanabiliriz”...

Hocanın, elindeki kadroda, geri dönen kiralık oyuncularda ya da kendisinde (ve ekibinde) neyi görerek bu iddialı ifadeleri kullandığını bilemiyoruz. Bir başka deyişle, aynı malzemeyle sonuç neden farklı olacak, bunu anlayamadık. Herhalde bunu sadece sezon öncesi hocayla geçirilecek bir kamp dönemiyle açıklamak aşırı iyimserlikten öteye geçmez.

Hamza hocayı bilmiyorum ama Galatasaray’ı sezon boyunca izlemiş tarafsız her futbol izleyicisi, bu takıma en azından bir sağ bek, (Melo ayrılırsa) bir orta saha, bir sağ/sol kanat ve bir de (skor yüzdesi yüksek) forvete ihtiyacı olduğunda hemfikir olur. Üstelik eğer Şampiyonlar Liginde başarılı olmayı hedefliyorsak, bu oyuncuların tamamının üst düzey oyuncular olması gerekir. Yani, hocanın dediği gibi “mevcut kadroya 1-2 takviyeyle” veya “forvete yerli de yabancı da alabiliriz” gibi bir stratejiyle istenen sonuçlar alınamaz.

Diğer taraftan, daha uzun vadeli bakarsak, Şampiyonlar Ligine katılmayı sürdürmek için Süper Ligde şampiyon olmak gerekiyor. Çünkü seri başı olma hakkını yitirdiğimizden artık seri başı takımlara karşı oynanan ön elemelerden geçme olasılığımız çok azalmış durumda. Galatasaray’ın, yabancı sınırlamasının olmayacağı bir sezonda böylesine muhafazakâr bir transfer stratejisi ile Fenerbahçe’ye karşı üstünlük sağlaması da güç bir iş olacaktır.

Birkaç ilginç eklemeyle yazımızı sonlandıralım.

Dursun Özbek ve ekibi taraftarın duygularını (yani kamuoyu algısını) yönetmekte oldukça başarısız oluyor. Bu konuda böylesine başarısız olan bir yönetimi en son Adnan Polat döneminde görmüştük. 

Kulübün mali durumu ortadayken, bonservissiz oyunculara yönelmek son derece mantıklı bir ekonomik hamleydi. Bu oyuncuların listesine artık transfermarkt.com.tr gibi sitelerden bile erişilebiliyor. Bu listede yer alan örneğin Gignac, Ayew, Dani Alves gibi oyuncular, belirttiğimiz eksikleri giderebilecek üst düzey oyunculardı. Anladığımız kadarıyla Galatasaray’ın transfer listesine de girdi. Ancak Gignac ve Ayew – her nedense – Galatasaray’ın yerine çok daha küçük kulüpleri tercih ettiler. Alves de kulübünde kaldı. Bu listede yer alan Konoplyanka da büyük bir sürpriz olmazsa Sevilla’ya transfer olacak.

Bu imzaları gerçekleşmesini engelleyen nedenler büyük olasılıkla maddiydi. İmza parası mı düşük geldi, maaşlar mı bilemiyorum. Ama önemli fırsatlar kaçtığı kesin. Transfer konusu her gündeme geldiğinde Hamzaoğlu tarafından ortaya atılan “takım içi maaş dengesi”, “ekonomik koşullar” gibi nedenler de, örneğin Sabri’ye yapılan %83 zamma bakılınca haliyle tutarsız kalıyor.

Maddi gücü olmayan Galatasaray’ın elinde kalan alternatiflerin çoğunun bonservis problemi bulunuyor. Bu da, transferde kulübün gücünü daha da azaltmış durumda.

Gerçek şu ki, bu durum çoğu taraftarın nezdinde açık bir transfer beceriksizliği gibi görünüyor. Ortam böylesine gerginken alelacele Bilal Kısa transferinin açıklanması da tam bir iletişim beceriksizliği oldu!

Bir de tabi Cüneyt Tanman faktörü var. Kaptana saygımız sonsuz, yanlış anlaşılmasın. Ama taraftarı heyecanlandıran her ismi saniyesinde açıklama yaparak yalanlamak, piyango bileti almış adama daha o dakikada “kesinlikle sana çıkmayacak” demeye benziyor! Bırak da taraftar birkaç gün hayalini kursun bari be kaptan! 

Son olarak, Hamzaoğlu’na çok önemli iki uyarı yapalım;

1. Takımın gücüne veya kendisine gereğinden fazla güvenirse, kariyerinde – zaman zaman Fatih hocanın da yaşadığı – beklenmedik düşüşler yaşaması kaçınılmaz olur. Buna çok dikkat etmeli. Çünkü üst düzey futbol, üst düzey oyuncularla oynanır.

2. Takım lideri, ekibinin duygularına hükmeder ama duygusallıkla yönetmez. Bu bana göre Hamzaoğlu’nu bir üst seviyeye taşıyacak en önemli fırsat alanıdır. Hocanın takımını gerçekçilikle, mantıkla ve bilgiyle yöneten bir lider anlayışına evrilmesi gerekiyor. Filancaya ayıp etmeyelim, falancayı kırmayalım, ötekinin hakkını yemeyelim şeklinde bir anlayış, lidere çok ciddi hatalar yaptırır. Bunun örneğini son Başakşehir maçında Yasin’i oyundan aldıktan sonra birçok maçta yaşadığı ikilemlerde gördük, transfere yaklaşımında da görmeye devam ediyoruz.

Bir uyarı da Galatasaray yönetimine; Hamza hocaya Lider Koçluğu / Mentorluk aldırmak, hocayı kulüpte gelecek yıllarına taşıyacaktır. Bunu mutlaka ama mutlaka yapmalısınız.





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2017
  2016
  2015
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...