Yeni bir sezonda daha sizlerle birlikteyiz. 29 Ağustos'ta başlayıp 31 Mayıs'ta sona erecek yeni sezon öncesi herkesi farklı heyecanlar sardı.

Prandelli neler yapacak ?

Bu sene Şampiyonlar Ligi'nde gruplardan çıkabilecek miyiz ? Çıkarsak nereye kadar ilerleyeceğiz ?

Derbiler ne olacak ?

Bunların hemen hemen herkes konuşuyor. Cevaplarını sezon içinde öğreneceğiz. Ancak benim dikkat çekmek istediğim bir kaç nokta var.

Trabzonspor 2. haftada seyircisiz oynayacak. Ve de bilin bakalım rakip kim ? Fenerbahçe. Bu tesadüfler Fenerbahçe'yi ne kadar çok seviyor (!) dimi. Başka bir konuya daha değinelim Fenerbahçe yapacağı derbi maçlarını ilk yarı hep deplasmanda oynuyor. 2. yarı zorlayacak deplasman sadece Sivasspor. Belki de tarihlerinin en kolay fikstürü.

Bizimse ilk haftalarda sinerjimizin bozulması için çok iyi düşünülmüş. Bursa deplasmanı, Eskişehir'le içerde, Sivas'la içerde, kapalı kutu iki takımla deplasmanda. Sonrasında Fenerbahçe derbisi var zaten.

Diyeceğim o ki bizim için senenin kırılma noktası ilk 6 haftadır. 6 haftada en az 14 puan çıkarırsak ne mutlu bize. Geleceğimizi aydınlık görürüm.

Fikstür iyi veya kötü olsun, GALATASARAY sadece sahaya çıkıp topunu oynamalıdır. Herşeye rağmen ayakta durmalıyız. Takım olarak da taraftar olarak da.

Takım kötüye bile gitse bu sene ayakta durmalıyız. Geçen yılki gibi takımı provoke ederek hiçbir sonuca varamayız. Sadece oyuncuların verimi azalır, artısı olmaz eksisi olur. O yüzden bu sene 4. yıldız savaşında takımımızı hiçbir zaman yalnız bırakmayalım.

Aşkımız galibiyete değil, ARMA'ya. Bu yazıyı okuduğunuz için teşekkür ediyorum.