Manci'ninin devraldığı takım iki sene şampiyon olmuş bir takım, oturmuş bir diziliş bir taktik var. Avrupada dişli rakiplerle oynayarak çeyrek finale kadar gelinmiş. Ligin en korkulan takımısınız ezeli rakibiniz oyununuzu barcelonaya benzetiyor. Yabancılarınız ligin seviyesinin üstünde yerlileriniz yedeklerle birlikte lige yeterli ve Burak cl de gol yarışında Ronaldoyla kapışıyor. Takımda sıkıntılı denilen tek bölge sol bek (ve o mevkiye de telles gibi bir oyuncu transfer edildi.)

Mancinin devraldığı takımda Forvet hattınızda kafaya çıkabilen teknik gol atabilen orta sahayla bağlantı kurabilecek sırtı kaleye dönük oynayabilen top dağıtıp gol attırabilen defans arkasına kaçan Burak'a Umut'a Sneijder'e pas verebilecek Drogba gibi biri var. (ki Bayer Munich bu özellikleri için Lewandowski'yi alıyor.) Ve Bütün kazmalıklarını unutturacak kadar gol atmış bir Burak var. Daha Umut da var.

Mancinin devraldığı takımda Orta sahada Melo ile Selçuk ki Selçuk Trabzondaki başarısını sürdürüyor. Selçuk trabzondayken Melo' nun yerinde Colman varken parmak ısırtan bir futbol oynuyorlardı. Bunların üzerine Sneijder ve Hamit (şanssızlıkların kurbanı) ve yedekler Yekta ile Ceyhun.

ve Mancinin devraldığı takımda defansta Ebue ile Semih i yazsak yeterli. Gökhan Zan için de real maçından sonra yabancı basında yazılan övgülerden bahsedilebilir. 

Şimdi bunları neden yazdık? bunları taraftar zaten bilmiyor mu? Pes de ana lig master lig oynamış ya da bir menajerlik oyunu oynamış kafası çalışan hemen herkes bu takımla ilgili aşağı yukarı bir şablon koyar ortaya ve bu şablon da Fatih hocanın sisteminin bir türevi olur. Zaten ortada Fatih hocanın emeğinin ürünü var. bir günde gelinmedi ki bu noktaya. Riijkard dan takımı devraldığında Fatih hoca da ilk zaman bir müddet diziliş olarak 4-3-3 ü denedi fakat bir türlü düzen tutturulamadı. Fatih hoca da geçmişte kendisine başarı getiren sisteme döndü 4-2-2 ile de başarılı oldu.

Şimdi hal böyleyken;

Bir şekilde oynamaya alışmış ve başarılı olmuş bir takımda devre arası gelip bir de utanmadan "sayılara takılmayın" diyerek her maça farklı dizilişle farklı kadroyla çıkmanın mantığı ne ki?

Geldiği takımlarda sağ ve sol kanat forvet olarak denenmiş ve başarısız olmuş Burak ın yeniden bu mevkiye kaydırılmasının amacı ne?

Selçuk un iğdiş edilerek Sneijder a fazladan yer açmanın Sabriden sol bek yaratmanın Ceyhun da ısrar etmenin koşu alanını uzatarak Drogbayı rakip defansın göbeğinde tek bırakmanın sebebi ne?

Ara transferde alınan oyuncular neredeler?

Sanki kötü gidişata son vermek için takımın başına getirilmiş gibi basına beyanat vermek niye? Sanki bir enkazın üzerine gelmiş de anca işleri yoluna koyabiliyormuş gibi saçmalıklar yumurtlamak niye?

Galatasaray yönetiminde fısıldamayı bilen kimse yok mu? bu kadar şeyi herkes bilip dururken Manciniye söyleyemezler miydi?

Taraftar hak gözetir. Beylik laf değildir, biz millet olarak sporcunun zeki çevik ve güzel ahlaklısını severiz. Ama ille de güzel ahlaklısını severiz bu yüzden Semih topun kendisinden çıktığını söylediğinde ezeli rakiplerimiz bile ayakta alkışlar. teknik adam ararken de bunlara dikkat edilmelidir.