Ligin ikinci yarisi baslayali 3 hafta oldu, G.Antep maci da dahil olmak uzere 3 maci da ciplak gozle izledigimi belirtmek isterim. Acikcasi G,Antep macindaki oyun beni pek tatmin etmemisti, ozellikle ofansif anlamda yaraticiliktan yoksun bir takim goruntusu ( ki Sneijder i oyundan almasini cok istemistim ) defansif ve ofansif anlamda butun yukun Melo nun uzerinde olmasi vs vs vs. karamsar olmama sebebiyet veriyordu.

Ancak Bursa macindaki o muthis on saha baskisi ( bize 96-2000 yillar arasindaki pres baskisini hatirlatiyor ) yardimlasma, dikine oynama istegi ve cabasi , ve biliyor ve inaniyorum ki her 1-0 one gecisimizde tempoyu dusurmemiz sonucu tribunde veya ekran basinda '' yahu saldirmaya devam etsenize neden geriye yaslandiniz '' diye serzeniste bulunmamiza firsat birakmadan ardi ardina gelen goller

Aslinda ilk yarinin son 3 haftasi takim bazi seylerin sinyalini veriyordu, bir kere son dakikaya kadar yorgunluk belirtileri gorulmuyordu, oyuncular diri ve kuvvetli kalabiliyorlardi, alan savunmasi kendini gostermeye baslamisti ancak tam bu anda devre arasi tatili hizimizi kesti inaniyorum ki devaminda bir Antep maci cok farkli olabilirdi.

Teknik olarak ise baktigimiz zaman Roberto Mancini futbolun temel kurallari icerisinde bir oyun anlayisini, karakteristik bir Italyan sitili ile sahaya yansitmaya calisiyor, sert, agresif, alan savunmasini harfiyen yerine getirmeye calisan, alan daraltan,( gozlemim son iki macta rakip takimin ozellikle geri pas organizasyonlarinda beklenmedik bir orta saha oyuncumuzun prese dahil olmasi ) topsuz alanda butun takimin topun arkasina gecmesi vb. bir takim goruntusunde.Eksilerin neler oldugu konusunda ise diyebilecegim, gereksiz top kayiplari.Ayni vizyonu paylastigimizi iddia ettigimiz CL takimlarina gore ozellikle oyundan dusmelerin basladigi zamanlarda cok yuksek top kaybi yuzdesiyle oynuyoruz. Bunun haricinde duran top organizasyonlari; bazen oyle maclar olur ki hakem sertlige prim gosterir, rakip kume de kalma savasi vermektedir ve beraberlige oynar, kaleye yaklasamadigin anlar olur iste bu durumda duran toplar devreye girer, korner, frikik, tas atisi hepsi onemlidir, bu yuzden bu tarz hamleleri verimli yaptigimiz soylenemez ( Chedjou nun kafa golu istisna olsa gerek )

Son olarak da yeni transferlerimize gelirsek, malumunuz ara transfer donemi bizim acimizdan cok hareketli gecti, sahsen en sevindigim transferler Veysel Sari ve Hajrovic transferleri oldu, Telles icin ise genellikle bu yaslarda brezilyadan arjantinden romanyadan vs, yerlerden aldigimiz genc yeteneklerin cok basari gosterememsinden oturu hep onyargili olmusumdur, umarim Telles bu onyargiyi kirar ve basarili olur, Ancak hajrovici izlerken bazen Messi gibi demekten de kendimi alamiyorum ( Yalnis anlasilmasin, kisa adim kosulari bana messiyi andiriyor :)  ) Bunun haricinde Burdisso kapali kutu, Umut gundogan bileklerine hakim ve top hakimiyeti iyi, Ontiverio da gelecek var gibi, Salih simdiye kadar reaksiyonu en dusuk transfer gibi duruyor ancak antep macinda ceza sahasinin icinde cok kez topla bulusmasi aslinda bir ozelliginin oldugunun isareti gibi geliyor bana.

Son olarak sampiyonluk; Basta ultrAslan olmak uzere tum taraftarimiza, Mancini' nin asilamaya calistigi agresiflik, soguk kanlilik, savunma prensibinin yaninda MELO nun muthis performansi ve hirsina, SELCUK' un mucadelesine ve zekasina , SNEIJDER in daha fazla sorumluluk almasina, BURAK ' in DROGBA takimda oldugu muddetce kendisinden daha fazla sey ogrenip uygulamasina ve MUSLERA nin tum takima ornek olmasi gereken her saniyede gosterdigi ayni Konsantrasyona baglidir...

Saygilarimla