"Karan"lıktan aydınlığa..!
Ümit, Ankaraspor'da geçirdiği o günlerde bir hayli hırs depolamış. Şimdi de bu hırsının meyvelerini topluyor... Aslında geçen sene de sonradan girdiği çoğu maçta da golle buluştu ve bu performansının sinyallerini verdi. Manisaspor karşısında attığı gollerden ziyade yaptığı iki asiste değinmek istiyorum. Ceza alanı çizgisinde bencil davranmayıp Necati'ye verdiği iki pas ta alkışlanacak hareketlerdi. Karan 11'de olmayı çoktan haketmişti bile. Gerets'te bunun farkında artık ve sırf Ümit Karan için 4-4-2'den vazgeçip yine 3 hücum oyuncusu ile oynadı...
Ümit önümüzdeki maçta veya ondan sonraki maçta gol atamayabilir veya iyi oyun çıkaramayabilir... Eğer Gerets Ümit'i 1-2 maçlık kötü performansına bakarak yedek soyundurursa işte o zaman büyük hata yapar...
Geçen yazılarımda da Necati'nin forvetlerin arkasında oynamasının daha verimli olacağını söylemiştim. Necati Vestel Manisa maçında 2 gol buldu. Bunun yanında asıl dikkat edilmesi gereken nokta ise orta sahadan ileriye top taşımasıydı. Böylece hem orta alana yardım etti hem de forvette sürpriz çıkışları ile gol bularak skora katkı sağladı.
Futbolcu seçiminde Gerets'in dikkat etmesi gereken bir diğer unsur ise Altan. Heinz bu maçta bir varlık gösteremedi. Bir futbolcuyu 1-2 maçla değerlendirmemek gerekir tabii ki. Hele de yeni transfer edilmiş ve yabancı bir futbolcuya zaman tanımak lazım. Ama Gerets, Heinz'ın takıma alışmasını beklerken, diğer yandan Altan'ı göz ardı etmemeli. Her ne kadar Altan'ın mevkisi olmasa da orada iyi mücadele etti. Heinz'dan bu maçta, Altan'dan farklı olarak defansa daha fazla yardım etmesini bekledim fakat, Manisa'nın çoğu atağı bizim sol kanadımızdan gelişti.
Her ne kadar Orhan Ak'ın ileriye uzun pası ile Ümit müthiş bir gol bulmuş olsa da takım, sırf Hakan Şükür'ü düşünerek fazla uzun top kullanıyor. Hasan, Necati ve Heinz'ı kullanarak topu yerden, ayağa oynamak daha çok gol pozisyonu getirir...
Ligde geride kalan 6 haftada 5 galibiyet ve 1 beraberlik hayati önem taşıdı. Başlangıçlar her zaman için önemlidir. İyi başlamak moralleri yükseltir. Özellikle de taraftarın bu sene takımdan büyük beklentilerinin olması ve yeni bir teknik dörektörün gelişi bu seneki başlangıcı daha da önemli kıldı. Tersi bir durumda yani, 6 haftada 3-4 mağlubiyet alınsaydı durumlar tam tersine dönebilirdi. Oynanan her maç ve alınan her galibiyet gelecek haftalardaki maçlar için olumlu etki yapar. Tabii ki gelecek haftalarda mağlubiyetler de olabilir. Bu mağlubiyetler istisna olarak kaldığı sürece Galatasaray'ı hedeflerinden uzaklaştırmaz.
Olur böyle kazalar
İzmir'in o bozuk sahası bile Tromso'dan sonra futbolculara doping etkisi yaptı. Resmen tarlaya dönmüş bir sahada ve Türkiye'de halen yaz sıcakları yaşanırken, soğuk ve kar altında oynanan oyundan alınan 1-0'lık mağlubiyet umrumda bile değil. Beni sevindiren öylesine ağır bir sahada, ağır bir sakatlığın olmaması... Ali Sami Yen'de oynanacak rövanş maçında bu skor telafi edilir...
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

Luis Enrique, sakatlandı!

Dinamo Zagreb, Bennacer'i açıkladı!

Ghezzal, Lyon'a geri döndü!

Dusan Vlahovic için kritik süreç!

Leeds ve Birmingham'dan Chamberlain yarışı!

Liverpool'da Salah sonrası dönem: Gözler Michael Olise'de

Fenerbahçe'nin eski yıldızı Kostic, Juventus'ta göz kamaştırıyor!

Sacha Boey için Juventus gerçeği!

Ernesto Valverde'den Laporte açıklaması!

Manchester United'da Altay Bayındır ve Onana kararı!
