"Elle gol atıyorlar, o bile sayılıyor"

Son Denizlispor maçında G.Saray kötü bir oyun çıkardı ve hiç hesapta olmayan 2 puan kaybettiniz. Niye kötü oynadınız?
"Aslında performans olayı göreceli birşey... Herkese göre değişiyor. Çünkü bana göre biz iyi oynadık. Özellikle ilk yanda iyiydik Ben de ilk 45 dakika çalıştım, koştum, gollük pas attım. Hocamız da maç sonunda yaptığı kritikte beni iyi bulduğunu söyledi. 2. yanda takımla beraber ben de düştüm. Zaten bir forvet takımla büyür. Oyunda bir duraksama oldu ve Denizli'nin geride olması nedeniyle onlar saldırdı ve golü attılar."
Ramazan'ın herhangi bir etkisi var mı üzerinizde? Her sene oruç meselesi yemden tartışılır. Senin de inançları kuvvetli bir futbolcu olduğunu biliyoruz. Oruç tutuyor musun?
"Allah bize bir iş nasip etmiş, Türkiye'nin sayılı büyük kulüplerinden birinde oynuyorum. Sorumluluğu çok fazla... Çok geniş bir kesime hitap ediyoruz. Bunun bütün sorumluluğunu taşıyorum. Diğer taraftan da bir inancım var, bir yaşantım var ve bunu devam ettirme düşüncem var. Arasında bir tercih yapmak mümkün değil -tabii ben inanç yönünü her zaman tercih ederim ashnda ama- sorumluluk duygumuz var. Cumartesi maç vardı. Çarşamba'dan beri her öğlen toplanıp yemeğimizi yiyoruz hocalarımızın gözü önünde. Gecen sene de bu böyleydi aslında. Bir de, artık Ramazan dışında da kaza yaparak orucumu tutabileceğimi biliyorum, o yüzden içim rahat. Ramazan'dan sonra orucumu tutacağım."
Denizli'ye karşı kaçırdığın çok net bir gol pozisyonu var, kaleciyi de geçtin ama topu dışanya attın... Gol kaçırdığın zaman bunun etkisinden çabuk kurtuluyor musun yoksa bir baskı yaratıp seni tamamıyle kilitliyor mu?
"Tabii ki üzülüyorum ama bunlar için acı çekmiyorum. O pozisyonda kaleci hiç kıpırdamadı, hiç hareket etmedi. Oysa ben bir hareket bekliyordum, çok akıllıca davrandı. Kaleciyi geçmek zorunda kaldım, 2 futbolcu kaleyi kapamak için geldi ve ulaşamasınlar diye üzerlerinden atmak istedim, çok yukarıya vurdum, dışarı gitti. Benim en üzüldüğüm, değiştirmek için çok uğraştığım ama değiştiremediğim birşey var, pozisyonu kaçırdıktan sonra pozisyondan kaçamamam. Türkiye'de oynuyorsanız, hele G.Saray'daysanız o pozisyonla yaşatılıyorsunuz. G.Saray'da oynamanın dezavantajlarından biri bu."
Taraftarınızın lig maçından beri yönetime karşı
yaptığı alkışlı bir protesto var. Kimi zaman maç sonunda da istifa sesleri hayli yükseliyor. Bu durum seni ve takımı nasıl etkiliyor?
"Biz iç bünyemizde hep beraber olduğumuz için yönetimle çok iyi anlaşıyoruz. Bütün mesailerini, güzellikleri bize vermeye çalışıyorlar. Kul hakkı yememek lazım. Seyircinin farklı beklentileri var, transfer konusunda, öteki konularda, o yüzden tepkilerini gösteriyorlar. Çok da medeni gösteriyorlar. Yine de bunun olması bizi etkiliyor..."
Seyirci yönetime niye kızgın? Özhan Canaydın'ın fair-play anlayışını mı sevmiyorlar?
"Bizim başkanımız Türk futbolunda sabrın oturması, birçok şeyin değişmesi açısından ideal bir başkan. Çağa uyum sağlamak için yaptıklarına biz inanılmaz derecede hak veriyoruz. Ama bir taraftan da emeğimizin karşılığının belki hakem hatalarıyla gasp edilmesi bizi de taraftar gibi düşünmeye itiyor. Yani iki taraf da haklı. Başkanımız duruşuyla, bu duruşunu hiç bozmamasıyla çok şey ifade ediyor. Bizler oynadığımız takımın başarılı olmasını isteriz. Başarımız engellendiği anda da taraftar gibi düşünüp belki tepki gösteririz ama bir camianın başında olmak farklı birşey. Farklı misyonlan var. Ben başkanımıza saygı duyuyorum. Rakibimiz kendi başkanı tarafından farklı bir sahip çıkma yaşayabilir, onları ilgilendirir. Bizim başkanımızı ben daha doğru buluyorum."
'Şampiyonluğu giden iki takımdan bir tanesi hakem yardımlarıyla, öteki de hakeme rağmen ilerliyor' dedin Denizli maçı sonrası... Bunun altında Nobre ve Anelka'nın elle attıktan goller ve F.Bahçe'ye kazandıkları puanlar mı yatıyor?
"Evet, bu yüzden üzerimizde çok baskı oluştu. Doluyuz gerçekten... Dışavurumu Selçuk Dereli'ye denk geldi. Anelka'nın golü hakem hatasıdır. O kadar acık bir pozisyon fi... Art niyet olamaz. Ama işte tam da bunu kastediyorum, hakem hataları bir takımın lehine bir takımın aleyhine gelişiyor. Bütün bu pozisyonlardan bir jenerik hazırlasanız iyice görürsünüz dediğimi."
G.Saray'ın haksızlığa uğradığı maçlar hangisi?
"A.Gücü maçı işte... Necati'nin omzunun çıktığı maç. Hakan Kutlu çocuğa çift daldı, düşerken sakatlandı, 3 hafta oynayamadı. Ama o penaltı bile verilmedi. Hakem yine Selçuk Dereli'ydi... Hakem hataları 2 takım için farklı boyutta."
Yani bu şampiyonluk yarışında F.Bahçe G.Saray'a karşı kollanıyor mu?
"Herşey bizim aleyhimize gelişiyor zaman zaman. Verilen beyanatları da biliyoruz. Bunlar bizi geriyor açıkçası. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın 'Artık şampiyonluğun nasıl kazanıldığını öğrendim' dediği açıklamadan itibaren bu laf kafanıza kazınıyor. O duygu içinizden çıkmıyor. Ne kadar unutturulmaya çalışılsa da bu düşünce kafanıza oturuyor, bizi, taraftarı etkiliyor."
"Başarılar hep sahada kazanılmıyor" demişti.
"Onun gibi birşeydi. O laftan sonra herkesin tepkisi, dışavurumu farklı oluyor. Ve en önemlisi bunun tersini düşünmek gibi bir sebebimiz de ortada yok. Pazar akşamına kadar da böyle düşünmüyordum ama daha az hakem hatası olan, daha az etki edilen bir ligde şampiyon biz oluruz."
Peki şimdi puanlar ve averajınız eşit. Bütün bu anlattıklarını da dikkate alırsak, F.Bahçe baskısı oluşacak mı üzerinizde?
"Baskı değil bu, bir yarış... Geçen sene hep geriden geldik, onlar hep son dakikalarda goller atıyordu. Bu sene biz öndeyiz. Son dakika golleri bulduk. Bu bir geri dönüş. Asla çöküş yaşamayacağız. Tersine performansımız daha da artacak."
Denizli maçında sen de dahil tüm G.Saraylı futbolcular, maçın hakemi Selçuk Dereli'den şikâyetçi oldunuz. Dereli size puan kaybettirmek için ne yaptı?
"Maçın görüntülerini beraberliğe moralim bozulduğu için izlememiştim ama geç saatlerde izleme fırsatı buldum ve Selçuk Dereli'ye haksızlık yaptığımı düşündüm. Oyunun içinde kimsenin farkedemediği anlarda hakemin oyunu kestiğini düşünmüştüm, şimdi öyle düşünmüyorum. Maçı etkileyecek pozisyon hatası yapmamış, kendisinden özür diliyorum. Maç içinde tersini hissetmiştim ama belki moral bozukluğundandı bu. Seyircinin tepkisi vardı. O an sahada görmediğimiz şeyleri söyleme gereğini hissettirdi bize."
G.Saray'la ilgili eleştirilere baktığımızda orta sahanın zayıf olması sıkça dile getiriliyor. Denizli maçında da bu gerçek açıkça gözüküyordu. Buna katılıyor musun?
"Evet, orta sahada eksik kalıyoruz zaman zaman... Denizli macında da kaldık. Oyuncu performanstan da biraz düştü. Maçın berabere bitmesi de bu yüzden zaten. Sakat oyuncumuz çoktu bizim, hazırlık döneminde bu yüzden çok iyi çalışamadılar. Bunun takım üzerindeki etkisi büyük. Kadronun sorunlar yüzünden sürekli değişmesi performansımızı olumsuz etkiliyor. Moralsizlik yapıyor. Ama Gerets'in anlayışı farklı, dediklerini yapmaya çalışıyoruz."
Gerets hep hücum düşünen bir teknik adam... Bazı maçlarda Hasan'ı da sayarsak 4-5 forvetle oynatıyor G.Saray'ı. Sence Eric Gerets çılgın mı?
"Bu sene üçlü forvet ve hatta dediğiniz gibi Hasan'ı da sayarsak dört-beş kişiyle hücumdayız. Bu da zaman zaman bizi eksik bırakıyor. Ofansif oynamak bizim için avantajlı gibi gözükebilir, çünkü ben forvetim çok daha fazla pozisyona girerim böylece. Ama takım kurgusunda bizim daha temkinli oynamamız lazım."
Tomas-Song ikilisinin geçen seneye oranla daha çok pozisyon vermesi bu hücum anlayışından mı kaynaklanıyor?
"Geçen yıl defansın önünde defansı düşünen 2 ön libero vardı. Bu, Tomas ve Song'un işini kolaylaştırıyordu. Hücuma az çıkıyor, daha temkinli oynuyorduk."
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

Marko Arnautovic'in yeni durağı: Kızılyıldız!

Milan, Estupinan'da mutlu sona yakın!

Manchester United'ın yeni kanadı: Manchester United

Mateo Retegui, Al-Qadsiah'ta!

Real Madrid'den Rüdiger için karar!

Feyenoord'a Japon stoper

Dzeko'dan Fiorentina'ya, merhaba golü!

Dusan Tadic, Atletico Madrid'e doğru!

Liverpool'da Chiesa belirsizliği!

Liverpool'dan dev transfer hamlesi: Hugo Ekitike imzaya çok yakın
