Serdar Eyilik seni çok sevdik

Türk futbolunun bacasız fabrikası Galatasaray’ımız yıllardır olduğu gibi dünde gencecik bir cevheri Türk Sporu’na hediye etti; Serdar Eyilik.  

Webaslan.com
Serdar Eyilik seni çok sevdik

18 yaşında, pırıl pırıl bir genç Ali Sami Yen’de çıktığı daha ilk maçta Büyük Kaptan Bülent Korkmaz gibi, Tugay gibi, Suat gibi, Uğur gibi, Arda gibi seyirciden tam not alarak 2010’lara sarı-kırmızı forma altinda damga vuracağını gösterdi dosta düşmana. Dostlarımız en az bizler kadar mutlu olurken, düşmanlarımızın nazarı değdi bizim oğlana ve beyin sarsıntısı geçirdiğinden dolayı maçı tamamlayamadı. Hoşgeldin ve geçmiş olsun çocuk; bu forma altında büyük işler başaracak bir kumaşa ve altyapıya sahipsin!

Geçtiğimiz sezon maçlara 27-28 yaşında ortalama takımla çıkan ve sezon ilerledikçe iyi antreman yapmamış olduğumuzdan da dolayı 60. dakikadan sonra düşerek rakiplere puan, tur saçan ekibimiz dün sahaya “26” yaş ortalaması ile çıktı. Eğer sezon genelinde bu yaş ortalamasına yakın ve geçtiğimiz seneye göre daha iyi çalışıp daha diri olan bu takımla devam edebilirsek orta vadede çok daha başarılı olacağımız aşikar.

Türkiye’deki takımlar on yıllardır dünyada 5 yıl önce geçerli olan futbolu oynuyorlar; en önemli rakiplerimiz hala kadrolarında tuttukları Delgado, Alex gibi modası geçmiş “10” numaralardan medet umarken, biz Lincoln’den geç ve oldukça yüksek bir maliyetle kurtulma yolunu seçerek bugünü değil, yarını kurtarma yolunu seçtik. Bu sistemden ödün vermezsek, kalıcı başarılara ezeli rakiplerimizden daha önce ulaşacağımız aşikar.

Yeni “10 numara”mız, kaptanımız Arda yeni görevi ile karşımızda idi dün. 4-3-3’ün orta 3’lüsünde görev almasına rağmen “serbest adam” olarak oynadı. Normalde sağ ve sol açığın serbest olarak oynadığı sistemi kendi içinde elindeki oyunculara uyarlayan Rijkaard, yedek 3 yabancısını da çok da ihtiyacı olmamasına rağmen oyuna sokarak sezonu hangi oyuncularla oynayacağını yavaş yavaş göstermeye başladı bize. M.Topal – Barış – Linderoth – Keita – Kewell -Nonda’nın hepsini yedek olarak başladığı bir Galatasaray’ı daha aylardan Temmuz iken manasızca eleştirmek yerine bugünlerde hocanın kafasındaki 18’i aşağı yukarı belirlediğini ve bunları da sistematik bir rotasyonla oynatmaya başladığını eklemek sanırım daha doğru bir yaklaşım.

Takımımız; 4-3-3 için bir şart olan beklerin hücumcu bek olarak devamlı hücuma katılıp, ön liberonun (Mustafa) iki stoperin hemen önünde üçüncü stoper olarak dizilmesini henüz tam olarak uygulayamıyor. Sabri ileri gittiğinde çoğu zaman dönerken kademe hatası yapıyor, alanını boşaltıyor. Hakan ise ataklara çok katılmadığından sol açık ile arasındaki mesafe açılıyor ve buradan(soldan) bal yapmak için serbest adam Kaptan Arda’nın orayı zorlaması gerekiyor.

Rijkaard önümüzdeki günlerde Hakan’ı sol stopere kaydırıp, Alparslan’ı hücumcu bek olarka sahaya sürerse kimse şaşırmasın. Bu sayede defansta beraber oynadıklarında topu oyuna sokmada sorun yaşayan Gökhan-Servet ikilisi daha efektif hale de gelebilir.

Dünkü maç bir kez daha gösterdi ki; Servet artık Tomas’ın yanında oynayan Song, Büyük Kaptan Bülent Korkmaz’ın yanında oynayan Popescu gibi ortağının açıklarını büyük bir ustalıkla kapatan bir usta haline dönüşmüş durumda. Dün hemen hemen hiç pozisyon hatası yapmayarak güzel futbolunu da önceden çalışılmış bir golle süsledi. Günümüz spor yazarları gol attı diye ilgili oyuncuyu özellikle o maçın en iyisi seçmemeyi yeğleselerde, Servet diğer golümüzü atan Mustafa ve ilk maçına çıkan Serdar’la beraber bence takımımızın en iyi oyuncusu idi.

Saygı ve sevgilerimle,

Ant İpek



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler