Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Selçuk-Sneijder çıkmazı
 Ağu
23
 2016

Doğru oyuncu gurubu ve doğru sistem eşleşmesinde Galatasaray'ın maalesef ders çıkarmadığını ve yıllardan beri adeta belli oyuncu gurubunu, belli bir sisteme adapte etmeye çalıştığını görüyoruz. İşin üzücü tarafı ise birçok teknik adam tarafından bunun denenip, oyunsal anlamda başarılı olunmadığının görülmesine rağmen, belli futbolculardan vazgeçilememesi ve dahası inat edilmesidir. Bu derin konuyu biraz açarsak, şifrenin aslında orta sahada çözüldüğünü sanıyorum ki çok daha net kavrayacağız.

Selçuk ve Sneijder top rakipteyken yumuşak oyuncular. Bu ikisi aynı anda sahada olduğu sürece isterse yanlarında Busquets olsun, orta sahada bir noktadan sonra rakip takım rahatça top çevirecektir.

Selçuk Melo ile uyumluydu fakat Melo varken bile kanatlarda Emre ve Engin gibi orta saha kökenli futbolcular bulunuyordu. Bir de bunlara ilerde Elmander eklenince takım savunmasındaki direnç haliyle artıyordu. Ki bu anlattığım Melo'nun en başarılı olduğu dönem. Sonrasında özellikle kanatlarda oyuncu profili değişince Melo’nun performansı da eleştirilmeye başlandı.

Çünkü Sneijder, Amrabat, Bruma gibi takım savunmasını iyi yapamayan futbolcular kanatlarda kullanılınca, tek başına Selçuk da orta sahadaki bu gediği kapatmak için yeterli olmadı. Buna rağmen en çok mücadele eden Melo olduğu için Melo taçlandırıldı, Selçuk ise günah keçisi ilan edildi. Halbuki asıl sorun Selçuk'ta değil, savunma yönü zayıf olan kanat profiline rağmen orta sahada Sneijder ve Selçuk'un aynı anda oynatılmasıydı.

Sonrasında Melo gitti ve bir ön libero bulunamadığı için Selçuk'a sürekli partner denendi. Fakat bu anlayışta (yazının başında dediğim gibi) Selçuk'un partneri Busquets de olsa, bir noktadan sonra Galatasaray yine 'sos' verirdi. Bu sefer de çok gol yendiği için fatura defans oyuncularına kesildi. Fakat nasıl gol yenmesindi ki? Beşli orta sahada savunma yönü zayıf kanatlar, ortada Selçuk ve Sneijder yani iki yumuşak oyuncu ve ön libero olmadığı için bir orta saha daha vardı - ki bu isim bazen Emre Çolak, bazen de Bilal oluyordu. Rakibi ısırmayan ve rakibe direnç göstermeyen bir orta saha anlayışında dörtlü savunma ne yapabilirdi?

Emre ve Engin dönemi bittiğinden beri kanatlarda Yasin, Bruma, Sinan gibi ofans yönü kuvvetli fakat savunma yönü zayıf futbolcuları kullanıyoruz. Bir de bunlara forvetin arkasında Sneijder'i de ekleyince bizi bir çıkmaz bekliyor. Çünkü bunların arkasında oynayacak iki futbolcu ister önlü arkalı oynasınlar isterse yan yana oynasınlar fark etmez, temas futbolcusu olmalılar.

Öndeki üç futbolcunun bütün savunma zaaflarını kapatacak, rakibe direnç gösterecek, doğru zamanda doğru baskı uygulayacak ve en önemlisi rakibe temas edecek güçlü kuvvetli iki orta saha futbolcusu ancak bu dengeyi tamamlayabilir. Ki günümüz futbolunda bunu gerçekleştirmek hiç de kolay değildir.

68 metre enli bir alanda üç futbolcunun savunma zaaflarını kapatıp başarılı olduktan sonra bir de oyunun hücumsal planına katkı sağlamanız gerekir. Aksi halde bütünlük olmayacak, tek yönlü oyuncu profilleri belirecek ve orta saha ikiye bölünecektir. Böylece Başakşehir gibi kolektif oynayan her takım sizi yenebilecektir.

Zidan bile R. Madrid’e geldiğinde Ronalda-James-Bale üçlüsünün arkasındaki Kroos-Modric ikilisini yeterli bulmayarak, sistem değişikliğine gitti. James’i yedeğe çekip, Casemiro’yu ön liberoya koydu ve 4-3-3’e döndü. Böylece Ronaldo’dan fakat özellikle de Bale’den hücumsal anlamda daha çok yararlanmış oldu.

Şimdi biz Sneijder’i çıkartıp 4-3-3’e dönecek değiliz elbette, zaten elimizde bir ön libero da yok. O halde Bruma, Sneijder ve Sinan’ın savunma açıklarını kapatacak, hem dengeli  hem de sert iki futbolcuyu oynatmamız orta saha kurgumuz açısından olmazsa olmazdır. Eğer bunu yapmayacaksak o halde 4-2-3-1 oynamanın da bir mantığı yok.

Yıllardan beri Selçuk’a bir partner bulmaya çalışan Galatasaray’ın, ‘’sisteme göre doğru oyuncu eşleşmesi’’ gereği Selçuk’tan vazgeçmesi kaçınılmazdır. Çünkü Selçuk, Melo varken bile öndeki üçlünün savunma gediklerini kapatamıyordu.

Ya Selçuk’u değiştireceğiz ya da öndeki üçlüden en az ikisini değiştireceğiz, başka yol yok maalesef. Bu durumda da kanatlarda oynayan Bruma, Sinan ve Yasin gibi futbolcular hamle oyuncusu konumuna düşecekler. Bunların yerlerine ya Hamit gibi orta saha kökenli, ya da Sabri gibi savunma yönü kuvvetli futbolcuları oynatmak durumunda kalacağız. Fakat bu sefer de gol atma sıkıntısı çekeceğimiz aşikar.

Dolayısıyla neresinden tutarsak tutalım Selçuk’u çağdaş futbolda belli bir şablona oturtmak hiç kolay değil. Çünkü günümüz futbolunda top rakipteyken son derece yumuşak, top ayağındayken de yana ve geriye paslarla garanti ve yavaş futbolu benimseyen, bir başka deyişle kaçak dövüşen bir futbolcu artık kalmadı.

Çok paslı ve sabırlı oyunla gelen başarılar sizi yanıltmasın. Bu şablon ve bu oyuncu gurubuyla, kollektif olan, hele ise önde basan her rakibe karşı Galatasaray zorlanacaktır.

Tolga Ciğerci Beşiktaş maçında biraz Khedira’ya benzeyen stiliyle tam bir görev adamı kıvamında gözüktü. Asla tek yönlü değildi. Baskı zamanlaması pek doğru olmasa da mücadeleci ve dengeli oyununu beğendim. Fizik gücü kuvvetli olduğu sürece bu mevkide oynaması gerekir. En az bu özelliklerde bir futbolcu daha transfer edebilirsek, tadından yenmez, o zaman doğru sistem ve doğru oyuncu gurubuyla orta saha kurgumuz tamamlanır.

Selçuk olmadan oyunu kim kuracak sorusuna gelince, zaten Sneijder ceza sahasına sık sık girip çıkan bir futbolcu değil, santrafordan biraz uzak oynuyor ve maç içerisinde daha çok orta sahaya geliyor. En önemli özelliği ise topla buluştuğunda en kısa sürede topu aktif oyunun içine sokması ki, Selçuk’ta bu durumun tam tersini görüyoruz. Dolayısıyla yana ve geriye paslarla oyunun yavaşlaması bir yana, Sneijder’in bu görevi üstlenmesi aynı zamanda oyun ritmini de hızlandıracak ve kanattaki futbolcuların araya daha çok kaçmasına da zemin hazırlayacaktır.

Aslında Riekerink de bu gerçeği biliyor. Fakat Selçuk’u kenara almak, Milli Takım’da Abdullah Avcı’nın Selçuk’u oynatmamasına benzer ve kendi sonunu hazırlayabilir. Riekerink bu yüzden Selçuk’u oynatmama riskine yanaşmıyor olabilir. Zaten orta alana yeteri sayıda transfer de yapılamadı.

Riekerink’in bu oyuncu gurubuyla başarılı olmasının tek yolu vardı. O da topa sahip olup, sabırlı pas oyunu oynamaktı. Şu ana kadar başarılı da oldu. Fakat dost acı söyler, uzun vadede bu anlayışın yeterli olmayacağını ve Selçuk’tan vazgeçilmediği sürece de orta saha kurgusunun hep yarım kalacağını düşünüyorum. Umarım yanılırım.

Saygılar...

 





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...