Basketbolu futboldan ayıran (özellikle Türkiyede) en önemli özellik klüplerin lobi faaliyetleri ve sistem üzerindeki güçleri... Bu konuya daha sonra ayrıntılı olarak gireriz...

Kaybettiğimiz son iki maçıda (Karşıyaka-Donetsk) izledim Karşıyaka maçıyla ilgili yorumumu paylaşmıştım sizlerle... Donetsk maçı özelinde ise konuşacak pek bir şey yok konsantrasyon eksikliğinden kaynaklandığı belli ve pek bir önemide yok Eurcupda karşılaşılan her takımı yenebilecek kalibrede bir takımız...

Yalnız takımımızn 3 numara pozisyonu ben transfer istiyorum diye bas bas bağırırken transfer yapılamaması çok can sıkıcı... Lakovicin geçmişini kalitesini tartışacak değilim ama en iyi sezonunda bile olsa mevki itibariyle o bölgeyi dolduramaz ara sıra 1 numarada oynayabilen bir 2 numara çünkü Lakovic...

Ayrıca bizim almamız gerekn oyuncu oyun sıkıştığı anlarda insiyatif alarak, perdeden çıkar çıkmaz çok çabuk bir şekilde potaya şutu gönderebilen tam manasıyla ve en kaba tabiriyle "ŞÜTÖR" alınması gerekiyor... Örnek verecek olursak bunu en iyi İbrahim Kutluay yapıyordu, son zamanlarda Vujacic etkili ve Domercant sakatlanmasa bu işi iyi yapıyordu... bu tip şütörler her ne kadar tarihte kaldı densede neredeyse tüm takımlar artık rakip takımların şütörlerine özel önlemler alıyorlar boş şut bulabilmek neredeyse imkansız ki boş buldugu zaman da her oyuncu skor yapabiliyor... Artık 3 sayılık şut bulmak için özellikle euroleauge seviyesinde takımlara karşı ya çok tempolu oynayacaksın ve top dolaşımını hızlı yapacaksın ki bunu yapıyor zaten takımımız ama bu fiziksel kanunlardan ötürü en fazla 15 dakika sürüyor ondan sonra rotasyondan dolayı bu tempoyu kaybediyoruz ve temposuzlukta kendi şutunu yaratabilecek oyuncu eksikliğinden rakiplerimiz ya farkı kapatıyor yada öne fırlıyor...

Su durumda savunma yapması bile gerekmiyor çok üst düzey bir yıldızada gerek yok Fenerbahçedeki Bogdanovic seviyesinde bir oyuncu bizi hedefe götürmeye yetecektir ... Ama düzen dışı oynayan bir NCAA kaçkınından ziyade Avrupa basketboluna aşina uyum sorunu yaşayamayacak bir tecrübeye sahip oyuncu transfer edilmeli...Daha öncede yazmıştım yine belirtiyorum Yönetimin Okeye dördüncü olsun diye transfer ettiği Cris gönderilip ona verilecek 6 aylık parayla iyi bir oyuncu transfer edilebilir...

Son sözlerimm Göksenin Köksala alt takımlarda sayı krallıkları, 30 küsür sayılık performansları olan çok değerli bir genç skorer olarak çıktığı A takımda sadece savunma göreviyle anılmaya başlandı, şutları bile bir garip çıkmaya başladı elinden !!! bu hüveyitini tam olarak kaybetmeden her maç çift haneli sayılara ullaşacak performansa yükselmesi gerekiyor bir an önce... tabi sakatlığını tam olarak atlattıktan sonra...