Futbol gerçekten de Avrupa'da farklı oynanıyor. Yalnızca Galatasarayımıza  baktığımızda değil, Avrupa'da mücadele eden diğer takımlarımızda da son yıllarda o çok eski geleneke sanki geriye döndü. Nedir o gelenek; top sizde, abskı sizde, oranlar sizde ancak gol yok. Baskılı oynuyorsunuz, birçok pozisyona giriyorsunuz ama futbolun meyvesi olarak nitelendirilen golle bir türlü buluşamıyorsunuz. Haliyle durum böyle olunca öncelikli hedefiniz olan bir üst tura çıkma umutlarınız da giderek zayıflamaya başlıyor.

Dün gece Braga ile oynadık. Son derece ofansif, baskılı biroyunla Braga'yı resmen sahadan sildik. Hatta Braga'nın oyun anlayışının bizim Süper Lig'de mücadele eden zayıf Anadolu takımlarından farkı yoktu. Ancak sonuç olarak onlar istediğini aldı, bizimse düşlediklerimiz yavaş yavaş zayıflamaya başladı. Aslına bakacak olursak seyirciden teknik direktörümüze, teknik direktörümüzden futbolcularımıza herkes üzerine düşeni yaptı. Ancak olmayınca olmuyor işte. Öyleyse birçok spor yorumcusunun maçtan sonra belirttiği gibi takımımızın oyun anlayışını değiştirmesi gerekiyor. Öncelikle gol yememeye dayalı bir anlayışla sahaya çıkmamız gerekiyor. "Yenemiyorsan yenilme"yi yerleştirmek gerekiyor. Çünkü sonuçta grupta sizden başka üç takım var ve yenildiğiniz her maç size her yönden büyük eksiler olarak hanenize yansıyor. Öyleyse takımımızın normal lig maçı anlayışından uzak durması gerekiyor. Akşam istesek Braga'dan bir beraberlik rahatlıkla koparabilirdik. Ancak defans yapmayı bilmiyoruz.

Maçta en beğendiğimiz oyuncuların başında kalecimiz Muslera ile solda oynayan Riera vardı. Burak ise tam bir golcü olmadığını bir kez daha gösterdi. Avrupa maçlarında başarılı olmak istiyorsanız elinize gelen birkaç fırsatı mutlaka gole çevirmeniz gerekiyor. Burak'ın hem ayakla hem kafayla yaptığı vuruşlar bence gol vuruşu değil. Örneğin ilk yarıda uygun bir kafa vurulu vardı. Bunu bir çok iyi golcü mutlaka gole çevirirdi. Akşam Hamit'in yokluğu apaçık belli oldu. Yapılan transferler bence Şampiyonlar Ligi için yeterli değildi. Aşkam bunu her haliyle gördük. Ben hâlâ Chris'in niye alındığını merak ediyorum.

Gruptan çıkma umudumuz sürüyor elbette. Braga'yı deplasmanda yen, Cluj'u hem içerde hem dışarıda yen. Manchaster'le en azından bir berabere kal 10 puanla ikinci olarak çıkarsın. Ancak daha dikkatli olmak gerekiyor. Bekleyip göreceğiz. Ancak bundan sonraki maçta bir beraberlik bile çıkma şansımızı alıp götürür...