GALATASARAYIMIZ VE ÖTEKİLEŞEN DİĞERLERİ

Bugünlerde futbolumuzda sıcak günler yaşıyoruz; bir yandan beş sezon sonra asıl yerimiz olan Şampiyonlar Ligi'ndeki grubumuz ve bu grupta mücadele edeceğimiz rakiplerimiz belli oldu, öte yandan taraftarlarının büyük beklentiler içine girdiği Avrupa Kupalarında mücadele edebilme uğraşında olan ne yazık ki Fenerbahçe, Bursaspor ve Trabzonspor'un hüsranla sonlanan büyük beklentileri… Fenerbahçe'nin bu durumuna uzun zamandır alıştık, öyle büyük beklentiler içinde değildik, Şampiyonlar Ligi'ne katılamayışı ne yalan söyleyeyim Galatasarayımızın maddi gelirlerini bir maç sonunda önemli ölçüde yükseltmesi yönünden de iyi oldu sayılır. Ancak Bursaspor'un böylesine önemli bir avantajı bir anda yitirmesi, büyük beklentiler içinde olunan Trabzonspor'un isimsiz bir Macar takımına elenmesi dün gecenin Türk futbolu adına Avrupa'da topyekün çöküşünün önemli göstergesi niteliğindeydi. Ne kulüp puanı kaldı ortada ne de ülke puanı. Bakıyorum da Avrupa'nın isimsiz takımları bile gruplarda mücadele etme hakkını yakalamış. Yazıklar olsun bize. Peki şimdi ne olacak dersiniz? Hiçbir şey… Dönecekler analarının ligine, sezon sonuna kadar da birbirlerini yiyecekler. Yazık…

Gelelim Galatasarayımıza… Beklentimiz büyük, umutlarımız dağ kadar. Yapılan transferler fena değil. Ancak Şampiyonlar Ligi kuralarının çekildiği sıralarda, önemli ve tecrübeli defans oyuncumuz Tomas Ujfalisi'nin antrenman sırasında ön çapraz bağlarının koptuğu haberi her Galatasaraylı'nın moralini oldukça bozdu. Olmaz böyle şanssızlık… Büyük geçmiş olsun. Bu durumdaAtletico Madrid'de yedek kalan Portekizli sağlam bir defans oyuncusu var, o düşünülebilir mi?

Gruplar belli oldu. H Grubu'nda eski bir tanıdıkla yine birlikteyiz. Umarım yıllar önce Arif'in çataldaki örümceği aldığı gibi yıllarca konuşulacak bir maçla, istediğimiz oyun ve skorla özlediğimiz Şampiyonlar Ligi'ne güzel bir başlangıç yaparız. Futbolda önceden konuşmak her ne kadar doğru olmasa da ve her ne kadar maçlar sahada kazanılsa da bizim umudumuz kendimiz açısından hep güzellikleri görmek istiyor. Sanırım, Manchester United ile grup birinciliğine oynarız. O gücümüzün ve kapasitemizin var olduğuna yürekten inanıyorum.

Braga, Portekiz futbolunun her ne kadar yükselen yıldızı olsa da ne bir Porto ne bir Benfica… Nitekim geçen sezon BJK bu takımı deplasmanda yenmiş ve elemişti. Cluj, tam bir kapalı kutu, Böyle takımlar asıl tehlikeli olan. Ne oyun felsefelerini anlayabilirsiniz ne de bu tür takımlara karşı tam anlamıyla konsantre olabilirsiniz. Benim önerim, Fatih Hoca'nın yardımcılarından birinin bu takımı bir hafta sonu kendi lig maçında izlemeleri ve ona göre değerlendirme yapılması…

Biz hazırız Galatasaray, umuyoruz ki Fatih'in Aslanları olarak, Avrupa Fatihi olarak, Türk futbolunun Avrupa'ya ve Dünya'ya açılan penceresi olarak umuyorum ki futbol takımımız da hazırdır. Yolun açık, başarıların daim, her şey gönlümüzce olsun…