"Kupa kazanma zamanı"
Genç Futbolcumuz Serkan Çalık, Galatasaray Televizyonu'nda Yayınlanan Son Pas Programının Konuğu Oldu.
Galatasaray.org

Merhaba sevgili seyirciler Son Pas programıyla karşınızdayız. Bu haftaki konuğumuz taraftarın tabiriyle Almanya patentli Türk Javier Saviola yani Serkan Çalık ile birlikteyiz. Serkan hoşgeldin programımıza.Taraftar seni böyle çağırmış, böyle lutfetmiş. Oradan başlayalam mı? Saviola’ya benzetiyormusun kendini?
Evet. İlk geldiğimde Saviola ile Ribery isimlerini çok duydum.Tabi ki ben Serkan Çalık’ım.. Ama ikisininde boyunun kısa olması, teknik ve hızlı oldukları için beni onlara benzettiler.
Sen sakatlıktan yeni çıktın. Bunu pek konuşmak istemiyorsun ama taraftarlar da Serkan Çalık bu kadroda demek istiyor.Onun için önce ordan başlayalım.Sonrada medyadaki eleştirileri ve Galatasaray’ın önünde çok kritik bir viraj var. Ona değineceğiz. Şuan Serkan nasıl? Antremanlar nasıl gidiyor?
Antrenman şuan çok iyi gidiyor. Sizin dediğiniz gibi cok önemli bir sakatlık geride kaldı. İki haftadan beri takımla beraber calışıyorum. Yani artık bir problemim yok.4-5 aydan beri olan tek eksiklğim zaten kuvvet eksikliğiydi. O kadar kas erimişki calıştım calıştım bir kaç ay. En sonunda bu kuvvet eksiklğimi tamamladım. Herşey iyiye gidiyor.. Şuan bir problemim yok.Takımla beraberde calışmaya başladım.
Frank Rijkaard eğer takdir ederse forma giyebilecek düzeydesin...
Evet..
Serkan şimdi Trabzonspor maçıyla başlayalım. Trabzonspor maçında bir olay yaşanmış ünlem koyalım sonuna... Medyada yer alan haberlere göre Serkan Çalık Ali Sami Yen Stadyumu’nda güvenlik görevlileri tarafından tanınmamış. Bir de konuyu senden dinleyelim..
Böyle bir durum olmadı.. Çünkü sabah ben tesislere giriş yaptım.Günaydın Serkan dün ne oldu sana stadyuma giremedin mi? Ben güldüm tabi ki ne değini anlamadım. Sonra gazeteye baktım.Büyük başlık atmışlar arkadaşım sen kimsin diye. Görevliler maça sokmamış beni.Öyle birşey yok. Böyle bir haberi nerden çıkarıyorlar anlamıyorum... Ben Emre Güngör’ le gittim. Normal girdim stada, oturdum yerime..
Yani negatif haber yapmak için belki de böyle ucuz birşeyimi seçtiler diyorsun?
Bu onların mesleği ama mesleğini de doğru yapacaksın. Biz nasıl futbolcular doksan dakika top peşinde koşuyoruz. Onlar da mesleğini doğru yapmalı. Böyle birşey yaşanmadı. Yaşansa tamam derim. Ama yaşanmadığı için insan üzülüyor böyle haberlere..
Peki biz futbola geri dönelim. Böylece bu eleştrilere cevap vermiş oldun Galatasaray Televizyonu aracılığıyla. Ki bu televizyon futbolcuların televizyonu, bu kulüpte hizmet eden herkesin televizyonu. Böyle bir avantajınız var. Burdan medyaya cevabı vermiş oldun. Trabzonspor maçına dönersek, zor bir karşılaşma oldu. Attığınız gollerden çok yediğiniz goller konuşuldu. Sen ne düşünüyorsun bu konuda?
Galatasaray’da çoğu futbolcu Milli Takımlar’ındaydı..Yorgundu takım. Orta sahada biraz kolay top kaybettik. Ama bu oluyor futbolda. Sonuçta biz onlardan bir gol fazla attık ve kazandık.Ve bu da Dinamo Bükreş maçı öncesi bize moral oldu. Biz Trabzon maçını aldık ve bu maç geride kaldı. Hatalarımızdan ders alıp, Dinamo Bükreş maçına konsantre olmalıyız.
Serkan senin oynadığın bölgeyi sağ kanat olarak diyebiliriz. Sol bölgedede oynuyorsun. Ve o bölgedelerde çok önemli oyuncular var. Keita, Kewell, zaman zaman Arda’ da o bölgeye kayıyor. Forma rekabeti bir hayli güç, birazda sakatlığından dolayı geri kaldın. Birazda forma şansından, forma rekabetindende bahsedelim istiyorum.
Her takımda rekabet olmalı. Galatasaray gibi büyük bir camiadada tabi ki forma rekabeti olmalı. Ben hergün idman yaparak daha da güçlenmeyelim. Hoca Eyüpspor ile yaptığımız dostluk maçında beni sol bölgede oynattı. Hem sol hem sağda oynatıyor beni. Hoca bana nerede şans verirse oynarım. Sol, sağ farketmez.. Rekabet olarak çok kaliteli kadromuz var. Bu sene Keita gibi çok iyi oyuncular geldi. Bunlar olmalı. Ben de elimden geleni yapmaya çalışacağım.
Kendinde eksik gördüğün bir özelliğin varmı? Şu özelliğimide geliştirirsem biraz daha iyi olur dediğin?
Futbolcularda her zaman eksik vardır. Herzaman daha iyi şeyler yapmaya calışıp, eksiklerimizi gidermeliyiz.
Antrenmanlardan sonra zaman zaman sahada kalıyorsun. Diğer takım arkadaşların gittikten sonra çalışıyorsun.
Ben bunu sakatlanmadan öncede yapıyordum. Ve sakatlıktan sonra daha da ihtiyacım var. Sahada kalıp, çalışıyorum. İdmanlardan sonra bunlara ihtiyacım var. Eksiklerimi tamamlamaya çalışıyorum.
Yarın kritik bir sınav var. Dinamo Bükreş maçı öncesi seni konuk etmemiz iyi oldu. Dinamo Bükreş maçıyla ilgili neler söylemek istersin?
Hafta sonu onlarda deplasmanda kazandı. Herkes Ali Sami Yen’de Galatasara’ yı yenmek ister. Dinamo Bükreş’te bunun için gelecektir. Biz tabi ki buna imkan vermeyeceğiz. UEFA Kupası’nı alalı 9 yıl oldu.Yine yeni başarılar yakalamamız gerekir. Bunun için Dinamo Bükreş maçına iyi konsantre olmalıyız.Ve maçı almalıyız.
Tekrar yeni ismiyle UEFA Avrupa Ligi’nde şampiyon alalım, o 2000 yılındaki başarıyı tekrarlayalım diye konuşuyormusunuz kendi aranızda?
Tabi ki bizim camiamız en iyisine laiktir. Hem Türkiye Lig’inde hem UEFA Ligi’nde başarılı olmamız lazım. Artık zamanı geldi. UEFA Avrupa Ligi’ni kazanıp taraftarımıza hediye etmeliyiz. İnşallah o da bu sene olur.
Sende hücum gücünün bir parçası olarak çok gol atıyorsunuz. Ve hücumcu bir teknik direktörle total futbol oynamaya çalışıyorsunuz. Herhalde buda senin için büyük bir avantajdır. Bu konuda neler söylemek istersin?
Hoca tabi ki ofansif futbolu seviyor seviyor. Hızlı oyuncuları seviyor. Ve Hollanda’da böyle.. Hocamız da Hollandalı olduğu için böyle ofansif futbolu seviyor. Çok goller atıyoruz. Çok iyi golcülerimiz var. Nonda olsun, Baros olsun, Keita olsun. Biz de her futbolcu çok kaliteli. Her an herşey yapabilirler.
Bu da beraberinde golleri getiriyor diyorsun.
Evet.
Hatta zaman zaman o niye oynamıyor, bu niye oynamıyor diyorlar. Yakında seninde ismin o listeye girecek gibi gözüküyor. Çalışman en azından o yönde.
İnşallah. Futbolu çok özledim. En yakın zamanda inşallah bu da olur.
Fenerbahçe maçı her Galatasaraylı futbolcu içinde, taraftar içinde çok önemli ve özel bir karşılaşma. Bir futbolcunun ağzındanda derbi heyecanını dinlemek bizim için büyük keyif olacaktır. Neler söyleyeceksin? Fenerbahçe-Galatasaray derbileri, Galatasaray-Fenerbahçe derbileri nasıl olur? Kadıköy’ de ve Ali Sami Yen Stadı’nda maçlar öncesinde futbolcular nasıl bir psikoloji içinde olur?
Ben Türkiye’ye geldiğim ilk senede derbide, ilk onbirde oynamıştım. Kadıköy’de. Her maç önemli fakat insan derbiye daha farklı hazırlanıyor. Her futbolcu derbide oynamak ister. Çünkü derbi maçlar çok farklı oluyor. Birkaç sene oldu orda kazanamadığımız. Artık bununda bir sonu gelmeli. Benimde içimdeki his bu sefer kazanacağımız yönde.İlk başta yarınki maça konsantre olmalıyız. Yarınki maçı alıpta, inşallah bu moralle Fenerbahçe maçına gireriz. Ve Kadıköy’de’de artık bu dokuz senelik beklentiye son vermeliyiz.
Bu peki ekstra bir motivasyon sağlarmı? Tam tersi bir motivasyon mu, demorilize eder mi futbolcuyu? Yoksa dokuz yıldır yenemiyoruz bu sefer bu işi halledecez diye ekstra bir motivasyon mu sağlıyor?
Motivasyon her zaman var. Olmalı zaten. Takım içersindede bu maçı konuşuyoruz. Çok önemli bir maç bizim için. Türkiye Ligi’nde en önemli maçlardan biri Fenerbahçe-Galatasaray derbisi. Herkes birbirini motive ediyor. Pazartesi gününden beri idmanlarda herkes başladı bu derbiyi konuşmaya. Ama sakin olmalısın ve heyecanlanmamalısın. Diğer maçlara hazırlandığın gibi o maça da öyle hazırlanmalısın.
O konuşmaları merak ediyorum. Birbirinizi nasıl destekliyorsunuz? Aranızdaki diyaloglardan örnekler verebilir misin? Arkadaşlar bu maçı almamız gibi çok ciddi bir hava mı var?
Herkes birbirini daha fazla motive ediyor. Fenerbahçe maçının olması takımı daha çok kenetlendiriyor.
Teknik direktör Frank Rijkaard’ın yorumuna göre derbide önemli olan teknik direktör değil, futbolcular önemlidir. Futbolcusunun psikolojisi iyi ayarlanmalıdır. Futbolcu o atmosfere kapılmayıp, hırsını kontrol etmesi lazım değil mi?
Tabikide sakin olacaksın ve heyecanına kapılmayacaksın. Maç gününde de bütün futbolcular elinden geleni yapmaya çalışacak. Bütün futbolcular 89 dakika değilde 90 dakika koşması gerekiyor. Bu maçı herkes kazanmak istiyor. Kazanacağımızdan da ümitliyim.
Derbi ile ilgili tahminin var mı? Nasıl bir oyun bekliyorsun?
Bence sakin bir oyun olacak. İki takımda maça disiplinli başlayacak. İleriki dakikalarda hücumda varlık göstermek için çalışacağız.
Frank Rijkaard ile birlikte futbolcuların artık maç günü kampa alınmaması konuşuluyor. Sanırım derbi öncesinde de aynı gelenek devam edecek. Sence bir futbolcunun kapma alınmaması doğrumudur? Ya da alınması mı doğrudur? Hangisi futbolcuyu daha çok memnun eder?
Almanya’da oynadığım zamanlarda biz de maç günü öncesi kampa girmiyorduk. Avrupa’daki genel sistem bu şekilde. Bence bu sistem oldukça iyi. Her profosyonel futbolcu kampa girsede girmesede ne yapacağını iyi bilir. Yapmayanlar benim anlayışıma göre profosyonel değildir. Kampa olduğu zaman futbolcu ister istemez maçın etkisi altında kalıyor. Kamp olmadığı zaman ailenle vakit geçiriyorsun. Başka konulardan konuşarak kafanı boşaltabiliyorsun.
Şimdi de biraz senin kariyer hedeflerinden bahsedelim. Serkan Çalık kendini nerede görmek ister? Galatasaray’daki hedefleri nelerdir? Gelecekte uzun vadeli hedefleri nelerdir?
Her futbolcunun tabiki hedefleri olmalı. Benim de hedeflerim var. Kısa vadeli hedefim ilk olarak eski Serkan olmam, belki de daha iyi seviyeye gelmem. Her zaman daha iyi olmak için çalışıyorum. Ardından Galatasaray takımında forma şansı bulmak istiyorum. Hedeflerini kısa kısa koyarak büyük hedefe ulaşabilirsin. %100 performansa sahip olduktan sonra formayı tekrardan giymek istiyorum. Uzun vadeli hedef olarak da, Şampiyonlar Ligi deneyimi yaşamadım. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki maçlarında forma giymek isterim. Her futbolcu gibi Avrupa’da büyük bir takımda oynamak isterim.
Küçüklükten Avrupa’daki takımlardan sempati duyduğun var mı?
İngiltere Premier Ligi hoşuma gidiyor çünkü agresif ve hızlı futbol oynanıyor. Herkes Manchester United gibi büyük takımlarda oynamak ister.
Peki, İstanbul’daki yaşam nasıl gidiyor? Barış Özbek ile Almanya’dan geldiniz. Dışarıda arkadaşlığınız nasıl? İstanbul’da nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Barış ile 5 senedir aynı takımda oynuyoruz. İstanbul tabiki çok güzel bir şehir. Buraya gelmeden önce İstanbul’da yaşam zor zannediyordum ama buraya geldikten sonra kopamaz oldum. Buradan da gitmek istemiyorum. Barış’la dışarıda da zaman geçiriyoruz. Dışarıda yemek yiyoruz, geziyoruz. Kendisi benim çok samimi bir arkadaşım.
Daha çok nerelere gitmeyi seviyorsunuz? Ne tip mekanlar sizi cezbeder? Çünkü futbolcunun bir gününü nasıl geçirdiği hep taraftarlar tarafından merak edilir, ilgi duyulur.
İstanbul’da ne yazık ki trafik oldukça yoğuın olduğu için uzak yerlere gitmemeye çalışıyoruz. Florya çevresinde zaman geçiriyoruz ya da İstinye Park’a gidiyoruz. Bütün futbolcuların antrenmanlardan sonra genel tavrı evde uyumak olur. İlk başta 1-2 saat uyuduktan sonra yemek yemek için çıkıyoruz.
O zaman Serkan Çalık’ı görmek isteyenler Florya civarında zaman geçirmeleri gerekiyor. Sana dışarıdaki ilgi nasıl?
O kadar zaman sakattım. Sakatlığım gerçekleşeli 15-16 ay oldu. Taraftarlar beni unutmamış. Almanya’da tedavilerimi sürdürdüğüm dönemlerde de olsun beni ziyarete gelenler bana mektup atanlar oldu. Bende bu kadar ilgiyi beklemiyordum. Bütün taraftarla bana verdikleri desteklerden dolayı çok teşekkür etmek istiyorum. Tedavi olduğum yerde çalışan kişilerede çok teşekkür etmek istiyorum. Bana çok yardımcı oldular.
Birazda hocamızdan bahsedelim.Futbolcularla yaptığımız röpojtajlarda Frank Rıjkaard bizim için büyük şans diyorlar. Sen neler söylersin Frank Rıjkaard ve ekibi için?
Aynı arkadaşlarımın dediği gibi bizim için çok büyük bir şans.İlk geldiğinde gözlerimi ondan alamadım. Barcelona maçlarında televizyondan izliyordum kendisini. Kendisi büyük bir futbolcuydu.Hocalık döneminde de çok büyük işler yaptı.Çok şeyler öğrenebiliriz hocamızdan. Anlattığı şeyleri çok iyi dinliyorum. Çünkü böyle bir hocayla çalışmak herkese nasip olmaz. Benim gözümde Neeskens bile oda aynı öle. Onlara bazı sorularımız oldumu sormaya çalışıyoruz. Çünkü böyle bir kısmet herzaman olmayacak.
O farkı hissediyorsunuz demi? Hocalardaki o klas farkı diyelim..
Tabi ki klas farkını hissediyorum. İdmanlarda da görüyorsun. İdmanlardaki disiplinli sistmemini de hissediyorsun. Özellikle genç futbolcular için Rijkaard gibi büyük hocalarla çalışmak büyük bir şans. Gözlemlediğim üzere hocamız, size çok ağır bir antrenamnı çok neşeli bir şekilde tamamlatabiliyor. Çok gülüyorsunuz, eğleniyorsunuz bir bakıyorsunuz ki antrenman sona ermiş. Antrenmana başlıyorsunuz, takım o kadar neşeli ve olumlu idman çok çabuk gerçekleşmiş oluyor. Kondisyon çalışması olsun, şut çalışması olsun bütün hepsini bir antrenmanda gerçekleştiriyor. Bu sayede de antrenman çok çabuk geçiyor. İnsan yaptığı işten zevk alıyor.
Kritik bir haftaya girdik önce UEFA Avrupa Ligi maçı ardından derbi karşılaşması. Taraftarlara ve camiaya mesajın var mı?
İnşallah iki maçı da kazanırız ve taraftarlarımıza bunları hediye ederiz.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Diğer Haberler
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL

Luis Diaz'dan vefasız hareket!

Arsenal ile Gyökeres anlaştı, Sesko transferi tehlikede!

Borna Sosa, Crystal Palace'a doğru!

Muhammed Kudus'un aklı Tottenham'da

Bayern Münih oyuncusu Musiala 4 ay sahalardan uzak

Arda Güler, haftanın takımında kendine yer buldu!

Newcastle'de Elanga'nın alternatifi Bakayoko!

Atletico Madrid, Sörloth'un bonservisini belirledi!

Everton'da anlaşma: Gana Gueye

Arsenal'de Gyökeres için geri sayım!
