Haldun Üstünel: "Galatasaray ile kanarya dost olamaz"

Haldun Üstünel (G.Saray'ın eski ikinci başkanı) G.Saray ezeli rakibi ile dost olmaz. Özel hayatınızda sevdiğiniz eşiniz dostunuz arkadaşınız olabilir. Ama Galatasaray ile Kanarya dost olmaz. Geçmişte Ünal Aysal dost olmadı, rahmetli Mustafa Cengiz dost olmadı kupalar şampiyonluklar kazandık. Tekrar söylüyorum, özel hayatınızda olabilir ama G.Saray ile karşı yakadaki spor kulübü dost olamaz. Olursa kaybeden Galatasaray olur. Bunu başkan ve yönetim kurulumuz bilmiyor ise başlarına bu olay gelir. TÜSİAD başkanının seviyesini gördük. Bu konuda söyleyecek fazla söz yok. Galatasaray ne zaman onlarla dost olsa kaybetmiştir. Bizi dostluk fair play vesaire argumanla uyutup her şeyi yaparlar. Tarih boyunca bunları hep gördük. Maç Ali Sami Yen’de ise bütün spor medyasını arkalarına alarak ‘dostluk’ naraları atarlar. Kadıköy de olunca her şey mübah. Diğer bütün kulüplerle dost olabiliriz ama onlarla asla olamayız, olmamalıyız.

Semih Haznedaroğlu (G.Saray'ın eski ikinci başkanı) Erol Bilecik’in sözleri hoşuma gitmedi. Bunlar dostluğa gölge düşürür. Yakışık almayan ters laflar. Açıkçası iyi niyetli insanların canını sıkar. Ne yazık ki bu söylemle G.Saray ve F.Bahçe başkanlarının iyi niyetle attığı dostluk adımları istismar edilmiş. G.Saray ve F.Bahçe dost olabilir. İkisi de Türk futbolu için mücadele ediyor. Biz düşman değiliz. Spor dostluktur. Burak Elmas ve Ali Koç’un yakın arkadaş, dost olması iyi bir şey. Ancak bu söylemler bunca güzel adımlara gölge düşürüyor. Cincon ne demek? Ben 82 yaşındayım ve bu ifadenin iyi niyetli kullanıldığını zannetmiyorum.

Şahan Gökbakar (Galatasaraylı sanatçı) Şu konuşmaya bakar mısınız... Koskoca, saçına ak düşmüş bir iş insanı, TÜSİAD başkanlığı falan da yapmış bir insanın Kadına Şiddet’e karşı yapılan bir “dostluk” maçına yaklaşımı bu mu olmalı... Ah be Erol bey amca. Fanatimiz kötüdür.

Dünya ırk, din-dil, cinsiyet ayrımcılığı ile savaşırken, biz burada korkarım ki spor kulübü ayrımcılığı gibi eşsiz bir sorun yaratma yolundayız. Ben takım fanatikliğini asla bir kimlik olarak benimsemem, bana heavy-metal hayranlığı ya da pul koleksiyonerliği gibi genç işi gelir. Ancak sokakların algısı böyle değil. İnsanlar takım taraftarlığı üzerinden ayrıştırılıyor, düşmanlaştırılıyor. O yüzden bu sözcükleri sarf ederken daha hassas olmak lazım bence. Size şaka olarak gelen bir şeyin sokaktaki karşılığı ayrıştırıcı olabiliyor. (Hürriyet)