Gheorghe Hagi: "Galatasaray'ı seçtim! Çünkü..."

10 numarayı giyen futbolcular genellikle çok sevilir. Buna güçlü kişiliğinizle ve kendi kararlarınızı verebilme yeteneğinizle layık olabilirsiniz. Sahaya çıkıp kendinizi güçlü hissederek, kararlar ve riskler alarak kapasitenizi gösterebilirsiniz. Cesur olmalısınız ve hesaplanmış riskleri almalısınız. Oynadığımda ve orta sahadan iki gol attığımda bu, tarihe geçiyordu. Bence benim yaptıklarımı yapan veya benden daha iyi yapabilen başka birisi yoktu. Yine de hepsini güzel bir şekilde yapmak çok iyi bir şey. Ianis, en az benim kadar olursa onun adına mutlu olurum. Büyük kulüplerin onun adına savaşmasını isterim. Böyle bir şey olursa çok mutlu olurum. Umarım ki bunu başarır.

10 numara, teknik direktörün bile düşünemeyeceği şeyleri yapar, kimse bunları göremez. Çünkü tahmin edilemezdirler, doğuştan gelen doğal yetenekleri vardır. Bence bu, 10 numaranın rolüdür. 10 pas veya şut girişiminden 5’inde bile başarılı olursan bu, kendi içinde iyi bir şey. Eğer 6 tane kaçırıp da 3-4 hareketiniz başarılı olursa bu da fantastik bir şeydir çünkü yaptıkları her şeyde maksimum risk mevcuttur. Fakat gol atmayı denemeniz için bunları yapmaya ihtiyaç duyarsınız. 10 numarayı giyen futbolcular genellikle çok sevilir. Buna güçlü kişiliğinizle ve kendi kararlarınızı verebilme yeteneğinizle layık olabilirsiniz.

Üzerimde çok büyük bir etkisi vardı, çünkü 1970’lerdeki Ajax takımını izleyerek büyüdüm. Total futboluyla, atak futboluyla çok iyilerdi ve onlarla aynı düşünceye sahip oldum. Şu an bile takımıma bu tip futbolu aşılamaya çalışıyorum. Johan Cruyff, futboldaki görüşü ve düşünce tarzıyla çok etkiledi. 2 yıl süreyle Barcelona’da onunla birlikte görev yaparken bana olan etkisini daha yakından hissettim ve bence bu da beni daha iyi ve bütünüyle bir futbolcu yaptı.

İngiltere’de oynamadığım için pişmanım. Bazı teklifler almıştım, Newcaste ve Tottenham beni istiyordu ama bu gerçekleşmedi. Fakat İngiltere’yi seviyorum, hem ülkeyi hem insanların mentalitesini. Bundan keyif alabilirdim fakat hayatta bazen her istediğinizi yapamazsınız. Belki ilerde Ianis daha iyi bir oyuncu olduğunda buralarda oynar.

Türkiye, potansiyelli ve üst düzey bir ülke. Kendimin ve ülkenin fikirlerinin aynı paralelde ilerlediğini gördüm. Bu yüzden Türkiye’ye gittim. Avrupa’da kupa kazanırsak özel bir prim alacağımı yazan bir maddenin olduğu kontrata bile sahiptim ve bu gerçekleşti. Bunu önceden planlamıştım.

“İnternetin bu konuda çok yardımı olmuştur. Saha içerisindeki savaşçı ruhumla onları mutlu edebildiğimi düşünüyorum. Goller ve asistlerin yanı sıra, savaşçı bir futbolcuydum. Onlar bunu sevdiler. Sahada hırsıyla her şeyini veren ve onların ruhuyla hareket eden bir futbolcu gördüler. Bu yüzden düşünce yapım sayesinde çoğu zaman beni de kendilerinden birisi olarak gördüler.

Gheorghe Hagi: “Romanya’da Dobrin, Iordanescu ve Dumitru vardı. Yurt dışı için de her zaman Cruyff’u takip ederdim çünkü 1970’lerin Ajax’ını, Hollanda’sını ve total futbolunu izleyerek büyüdüm. Sonrasında Maradona ve şimdilerde Messi.

Stüdyo mikrofonu Gheorghe Hagi: “Çocukları seviyorum. Futbol, bana her şeyi sundu. Bunun için buradayım ve benim de bir şeyler geri vermem gerekiyordu. Ben de çocukları yetiştirmeye karar verdim. Bu yüzden Rumenler, Avrupa seviyesinde bir altyapısı olan bir akademiye sahip olmayı hak ettiler. Aynısını yapmaya devam edeceğim, yeni bir jenerasyon yaratmak, yeniden finaller oynattırmak, Romanya’ya hizmet edebilecek 8, 10 veya 11 oyuncu yetiştirmek için...

Oğlunuz Ianis ile ilgili anılarınız nelerdir?
Ianis ile ilgili anıları hatırlamak benim için kolay. Çünkü, küçüklüğünden beri topla oynamayı seviyordu. Bunun nedenini keisn olarak bilmiyorum ama her zaman yanında bir top olurdu ve oynamaktan hoşlanırdı. Futbolla birlikte büyüdü ve bu onun için oldukça kolay oldu. O eski bir futbolunun oğlu. Doğal oalrak futbolu sevdi, topla oynadı ve bu nedenle onun adına mutluyum. Şimdilerde de futbolu ne kadar sevdiğini görebiliyoruz. Oynadığı sırada her zaman yüzünde bir gülümseme var.

Onu nasıl eğittiniz? Öğütler verdiniz mi?
Herhangi bir futbolcu veya özellikle genç bir futbolcu için birinci şey iyi bir tekniğe sahip olmasıdır. Sonrasında adım adım, zamanla koşmak ve fiziksel güçlülük gibi futbolun diğer elementlerinin de oluşmasıyla bunu yakalarsınız ama her zaman en önemlisi oyunun teknik yönüdür. Teknik açıdan çok iyi bir oyuncu. Fiziksel açıdan da zamanla her yıl kendisini ne kadar geliştirdiğini görebiliyorsunuz. Zaman geçtikçe daha iyi hale geldi ve şu an gayet iyi görünüyor. Tabii ki halen oyun stili ve taktiksel anlamda bazı özelliklerini geliştirmeli. Keza fiziğini de aynı şekilde. Fakat, bana kalırsa şu an yüksek bir standartta oynuyor.

Bir gün profesyonel futbolcu olacağını düşünüyor muydunuz?
Bilmiyordum. Futbol oynarken büyük bir zevk aldığını görebiliyorduk. Büyük bir futbolcu olabilmek için doğuştan gelen yeteneğinizle birlikte çok çalışmanız gerekiyor. Ianis futbolu çok seviyor, bunun için kendisini adamış durumda ve çok çalışıyor. Bir oyuncu olarak eğitilmesi kolay biri, futbola kendini veriyor ve bu da kariyerli bir oyuncu olmak için esas olan bir şey. Şu an için geriye sadece onun çok iyi bir futbolcu olduğunu görmek kaldı. Fakat, çok büyük ve fantastik bir potansiyele sahip.

Ianis'in hayatının evresinde futboldan başka bir hobi oldu mu?
Daha önceden de dediğim gibi, küçüklüğünden beri futbol topuyla oynamayı çok severdi. Türkiye'de doğduğu için sıklıkla Galatasaray'daki antrenmanlarımıza gelirdi. Her zaman bizimleydi ve bizle oynardı. Futbol oynama isteği onun 1 numaralı tutkusuydu.

Onu futbol oynarken ilk nerede gördünüz? Galatasaray'da mı veya evde de oynadığını gördünüz mü?
Onunla birlikte oynardık. Onu başkalarıyla oynarken değil, birlikte oynarken gördüm. Kişisel tekniğini benimle oynaya oynaya öğrendiğini söyleyebilirsiniz. Onun yetenekli bir futbolcu olmasına büyük yardımım dokundu.

Sizin için hem Ianis'in ebeveyni hem de antrenör olmak zor bir durum mu?
Hayır, çünkü çocuklarla çalıştığınız zaman onlara yardımcı olma ve onları destekleme konusunda istekli olmanız gerekir. O da başka herhangi bir çocuk gibiydi. Çünkü, akademimizde bunu hedefledim ve ona diğer çocuklardan farklı bir şekilde davranılmadı.

Onu TV'de izlerken duygusallaşıyor musunuz?
Tabii ki, diğer ebeveynlerin yaptığı gibi ben de duygusallaşıyorum. Özellikle, İtalya'daki U-21 Avrupa Şampiyonası'nda oyun standartı çok yüksekti.