Genç Futbolcumuz Serkan Kurtuluş, Galatasaray Televizyonu’nda Yayınlanan "Son Pas" Programına Konuk Oldu.

Serkan Kurtuluş'a yöneltilen sorular ve kendisinin verdiği cevaplar şu şekilde;

Futbol hayatına nasıl başladın?

Futbol hayatıma Bursaspor’un bir yaz okulu vardı Profesyonel Dayanışma Derneği Futbolcular Kulubü adında. Burada başladım. Aylık bir ücret ödüyorduk. Daha sonra buradaki performansa göre Bursaspor’un altyapısına seçmeler oluyordu. Bu seçmeler sayesinde de altyapıya geçiş oluyordu. 10 ay burada kaldıktan sonra Bursaspor’un altyapısına geçiş sağladım. Daha sonra Bursaspor’un altyapısında devam ettim. Böylece futbol hayatım başlamış oldu.

Son haftalarda ciddi bir performans yüksekliğini görüyoruz sende. Bu sene formayı kaptın bir anlamda. Geçen sezon hiç böyle umutsuzluğa kapıldığın oldu mu?

Bazen çalışıyorsunuz çalışıyorsunuz, bir yerden sonra beklentileriniz olmadığı sürece bu sizi demoralize edebiliyor. Nitekim ben bunları Abimde futbolcu olduğu için bana bu konuda çok yardımcı oluyordu. Sürekli kafama takmamam gerektiğini söylüyordu. Ağabeylerimin sayesinde bu konunun üstesinden gelebildim. Sonuç olarak  çalışmalarımın neticesini alıyorum.

Ağabeyinle ilgili de konuşalım istersen. Aynı mevkii de oynuyorsunuz. Birbirinizi kıyasladığınız oluyor mu? Mesela karşılaşma sonrası konuşuyor musunuz?

Maçtan sonra birbirimizi ararız ve kritik yaparız. Sizinde bildiğiniz gibi Abim futbolcu ve beni hayatta en iyi anlayanlardan biri. Yeri geliyor Abim oluyor, yeri geliyor dostum oluyor, yeri geliyor arkadaşım oluyor. Her şeyi rahatlıkla konuşabiliyorum. Özellikle futbol konusunda o da futbolun içinde olduğu için beni en iyi anlayanlardan biri. Her maçtan sonra eksiğimiz neyse onu konuşuyoruz. Neler yapmamız gerektiğini konuşuyoruz. Birbirimize önerilerimizi sunuyoruz.

5 senelik bir sözleşme imzalayarak Galatasaray’a geldin. Haliyle herkesin senden büyük umutları var ve 18 yaşındaydın bu takıma geldiğinde. Bir baskı hissettin mi üzerinde? Şu anda ki durum nasıl?

Şöyle söyleyebilirim. İlk geldiğimde 18 yaşında ailemden ayrı olarak İstanbul’ a gelmiştim. Bunun zorluğunu yaşadım. Sonuçta çocuk denecek yaşta İstanbul’a geldim ve bir sene tesiste kaldım. Gün geçtikte daha çok alışıyorum ve bu da performansıma pozitif olarak yansıyor. İlerleyen günlerde daha da iyi olacağımı düşünüyorum.

Oynadığın maçlarda ileriye çıkışlarını gördük ve hücuma da destek verdin. Bu senin insiyatifinle olan bir durum muydu? Yoksa taktiksel bir şey miydi?

Ben genel olarak şöyle cevaplayabilirim. Dünya futboluna baktığınızda bekler önemli bir pozisyona geldi. Sürekli hücuma destek veren oyun içinde olması gereken bir pozisyon. Ben de mümkün olduğunca dünya futboluna ayak uydurmaya çalışıyorum. Elimden geldiğince hücuma destek vermeye çalışıyorum. Hocam da zaten bizden bunları istiyor. Yeri geldiğinde savunmadaki görevimizi de ihmal etmiyoruz.

Rijkaard’tan bahsedelim biraz. Onların gençlere bakışı nasıl?

Öncelikle ben hocamız hakkında şunu söyleyebilirim. Hocamızın güçlü bir duruşu var. Özgüveni olan bir kişilik. Ben hocamızın en çok bu özelliğinden etkilendim. Gerçekten özgüveni çok fazla.

Genç yaşta Rijkaard gibi bir hoca ile çalışmakta senin için büyük bir avantaj.

Avantajlarını da görüyoruz zaten. Beni en çok etkileyen tarafı da bu. Böylesine özgüveni olan birinden size güven verecek konuşmalar geldiğinde ister istemez bu da performansınıza yansıyor. Pozitif olarak etkileniyorsunuz. Nitekim takımda da böyle olduğunu düşünüyorum.

Transfer olduğun dönemde zaman zaman şans bulduğun maçlarda olmuştu. Herkes eleştiri alabilir tabii ki. Sende eleştiri aldığın dönemlerde bir motivasyon düşüklüğü yaşıyor musun? Kendi iç dünyanda neler yaşıyorsun, eleştiri aldığın zamanlar?

Eleştiriler her zaman olacaktır. İyi olsanız da kötü olsanız da illa sizi beğenmeyen birileri olacaktır. Ben bunlara fazla aldırmamaya çalışıyorum. Kendi bildiğim gibi oynamaya çalışıyorum. Dediğiniz gibi forma şansı buldum. Ne kadar verimli oldum bunu tartışabiliriz. Çünkü ben buraya geldiğimde oynamadan gelmiştim. O dönemde forma şansı buldum. O yaşta Galatasaray’da oynamak gerçekten zor bir şey bu zorluğu da yaşadım. O stresi herkes kaldıramaz. Ben daha yeni yeni üstesinden geliyorum.

Karşılaşamaya çıkmadan önce heyecanlanıp da hata yaptığın maçlar oldu mu?

Heyecan her maçtan önce oluyor tabii ki kolay bir şey değil oraya çıkmak.

Senin oynadığın mevkide iki isim daha var. Ali Turan ve Sabri Sarıoğlu. Üç kişi sağ bek için forma savaşı vereceksiniz. Ne düşünüyorsun rekabet ile ilgili? Ben artık bu formayı aldım. Bir daha benden alamazlar diyor musun?

Ben rekabetin güzel bir şey olduğunu düşünüyorum. Öyle bir düşüncem yok tabii. Rekabet ne yönden güzel? Takıma olumlu yansıdığı için güzel. Rekabet oldukça futbolcu kendi performansını arttırmak zorunda ki arkasında iyi bir oyuncu olduğunu bilmesi iyi birşey. Yeri gelecek ben oynayacağım, yeri gelecek Sabri Ağabey oynayacak. Önemli olan takım.

Oynadığın mevkiinin durumuna göre kendinde eksik gördüğün bir şeyler var mı?

Fizik  kondisyonum biraz daha iyi olabilir. Tabii bu da maç oynamayla alakalı bir şey. Maç oynadıkça zaten fizik kondisyonunuz da maç performansınız da artıyor. Ne kadar antrenman yapsanız da maçın yerini tutmuyor. Bu yönde eksiğim olduğunu düşünüyorum.

Ön liberoda da görev alıyorsun. Sen hangi mevkiide daha verimli olabileceğini düşünüyorsun?

Ben şu an sağ  bekte verimli olabileceğimi düşünüyorum.

Her futbolcunun bir hayali vardır. Senin hayalin nedir? Mesela ilerde Avrupa’da oynamak ister misin?

Öncelikli hayalim Galatasaray’da sürekli olarak oynayan biri olabilmek. Bundan güzel birşey var mı sizce? Türkiye’nin en büyük kulübündesiniz ve sürekli  oynuyorsunuz. Sonra A Milli Takım’da oynamak istiyorum bu da benim hayallerimin arasında. Buradaki vizyonum tamamladığı ve görevim bittiğinde de Avrupa’da oynamak istiyorum.

Bir röportajında Arsenal’da forma giymek istediğini söylemişsin...

Evet, İngiltere Ligi’ni beğeniyorum çok. Taraftar olsun, statları olsun, sahanın zemini olsun, futbolcuları olsun... Tamamıyla hayallerimi süsleyen bir lig, bu nedenle öyle bir düşüncem var.

Peki kendine örnek aldığın, idolün olan bir futbolcu var mı?

Sergio Ramos’un oyununu beğeniyorum. İdol olması bile futbolcu olarak beğeniyorum.

Bursaspor’da oynarken, Türkiye’de forma giyen en genç oyuncu oldun. O anki duyguların nelerdi?

O anki duygularımı şuan kelimelerle ifade edemem. İlk maçımı oynarken, Ağabeyim de karşı rakipte oynuyordu. Benim için çok anlamlı bir maç oldu. İleride çocuklarıma, torunlarıma anlatabileceğim çok güzel bir anıydı.

Geçtiğimiz hafta Türk Telekom Arena’yı gezdiniz. Neler hissettin?

Muazzam bir stat olmuş. Türkiye standartlarının çok çok üstünde. Avrupai bir stat. Umarım orada oynamak nasip olur. Galatasaray’ın adına yakışır bir stat.
 
Sabri Sarıoğlu’yla nasıl bir diyalogunuz var. Aynı mevkii de oynuyorsunuz?

Her mevkii de olduğu gibi bizim mevkiimizde de tatlı bir rekabet var. Sabri Abi gerek futboluyla gerek kişiliğiyle olsun son derece saygı duyduğum bir insan. Çok güzel de bir abi-kardeş ilişkimiz var. Aramız da gerçekten iyi. Dediğim gibi her mevkide olduğu gibi rekabet olacak ve olması da gerekiyor zaten.

Galatasaray’da gençler hep forma şansı bulur ve yükselir. İki sezon önce Galatasaray’ı tercih etmende bu durum etkili oldu mu, şu anda bu durum onun için motivasyon oluşturuyor mu?

Yüzde 100 etkili oldu. Galatasaray kültürüne baktığınızda sürekli altyapısından futbolcu çıkaran bir kulüp. Ben de transfer olduğumda bunu göz önünde bulundurdum. Bunu değerlendirerek transfer oldum.

Peki biraz özel hayatından bahsedelim istersen ailen burada mı ailenle mi kalıyorsun?

Sürekli gidip geliyorlar Bursa’dan.

Peki aktif futbol yaşantının dışında neler yapmaktan hoşlanıyorsun ?

Evde arkadaşlarımla zaman geçirmekten hoşlanıyorum. Zaten evde çok yakın bir dostum var birlikte kalıyoruz o da üniversite öğrencisi. Sürekli play station oynuyoruz. Onun olmadığı zamanlarda DVD izliyorum. Yeri geldiğinde kitap okuyorum.

Galatasaray’da gelmiş geçmiş en beğendiğin futbolcu kim?

Gheorghe Hagi

Ligin genel gidişatıyla ilgili neler söylemek istersin?

Geçen yıl ön plana çıkan takımların bu yıl da aynı ivmeyi koruduklarını düşünüyorum. Biz olsun, Fenerbahçe olsun Beşiktaş olsun Bursaspor olsun. Ligin gidişatının bu takımların elinde olduğunu düşünüyorum. Anadolu takımlarına baktığımızda geçen yıl gibi bu yıl da yükselişte olduklarını görüyoruz. Çıtayı yükseltmişler hep beraber. İyi futbol oynuyorlar şu an hiçbir deplasman kolay değil. Her takım birbirini yenecek güçte. Ligin sonunu kestirmek zor ama ben Galatasaray ve Fenerbahçe’nin zirveye oynayacağını düşünüyorum.

Geçtiğimiz sezon eski takımın Bursapor şampiyon oldu. Neler hissettin?

Açıkçası çok sevindim.  Türk futbolunda bir Anadolu takımı ilk kez şampiyonluk yaşıyor. Benim bugünlere gelmemi sağlayan takımım, onlar sayesinde bugünlere geldim. Bursa’da doğup büyüdüğüm için Bursaspor’a bir sempatim var. Bu sebeplerden sevindim.

Peki taraftarla ilgili neler söylemek istersin?

Taraftar gerçekten iyi günde de kötü günde de desteğini veriyor. Bir de onlara elimizden geldiğince mutluluk vermeye çalışıyoruz. Onları memnun etmeye çalışıyoruz. Gösterdikleri tepkilerde de son derece haklılar. Bizi alkışladıklarında da haklılar.

Peki Milli Takım’dan konuşalım biraz da istersen. Hiddink geldi takımın başına. Milli Takım’la ilgili neler söylemek istersin.

Milli Takım’ın performansı şu an için iyi durumda. Hiddink gibi kariyerli bir hoca mutlaka futbolcuların ne durumda olduğunu gözlemliyordur. Bu bilinçle futbolcuları A Milli Takım’a çağırıyordur. Türk futboluna katkı sağlayacağı düşüncesindeyim.

Takımda en iyi anlaştığın arkadaşlarından biri olan Mustafa Sarp telefon hattımızda. Mustafa Sarp, Serkan’la ilgili neler söylemek istersin?

Mustafa Sarp: Öncelikle iyi yayınlar diliyorum. Serkan çok sevdiğim kardeşlerimden bir tanesi. Bizim ağabey-kardeş ilişkimiz Bursaspor’dan başlıyor. Orasının verdiği samimiyeti Galatasaray’da devam ettiriyoruz. Serkan Kurtuluş futbolculuğundan daha çok konuşulması gereken bir karaktere, adamlığa ve terbiyeye sahip. Bunun yanında da çok kaliteli bir oyuncu. Çok da genç ve gelecek vaad eden bir oyuncu. Serkan’la ilgili düşünceler bu söylediklerimden çok daha fazla. Galatasaray’ın büyük bir camia olmasından dolayı genç oyuncular biraz daha az şans buluyor. Ama Serkan her şans bulduğunda da bunu oldukça iyi değerlendirdi. Son haftalardaki performansı alkışlanacak nitelikte. İnşallah sezon sonuna kadar bu performansının üstüne koyarak devam eder.

Başka biri var mı böyle çok yakın olduğun?

Genel olarak herkesle aram iyidir benim. Öncelikle Mustafa Ağabey’e çok teşekkür ediyorum. Gerçekten çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir insan. Gerek ağabey anlamında, gerek kardeş anlamında... Öyle bir ilişkimiz var bizim. Bursaspor’dan beri beraberiz. Birlikte çok zamanımız geçti. Burada da hep beraberiz. Genç olduğum için sahip çıkıyor bana. Neler yapmam gerektiğini anlatıyor. Tekrar teşekkür ediyorum kendisine.

Sana maçlardan önce tavsiyeler veriyor mu?

Sürekli destek oluyor. Rahat olmamı, sahaya futbolumu yansıtmam gerektiğini söylüyor. Sen zaten yetenekli futbolcusun, bunu sahaya yansıttığında hiçbir sorun olmayacağını söylüyor. Heyecanımı yenmemi söylüyor.

Genelde futbolcular kötü zeminde futbol oynamaktan şikayet eder. Bir önceki hafta oynanan Bucaspor maçında kötü zeminden şikayetçiydiniz. Bununla ilgili neler söylemek istersin?

Futbol karakterimize baktığımızda pas yapan bir takımız. Sahanın kötü olması bizi etkiliyor. Karabükspor deplasmanında da aynı sıkıntıyı yaşayabiliriz. Zor bir deplasman. Şu an ligde iyi bir performans sergiliyorlar. Etkili oyuncuları var. Özellikle iç sahada nasıl oynamaları gerektiğini biliyorlar. Galatasaray’a karşı oynayacak olmaları da ekstra bir motivasyon. Zorlu bir deplasmana gidiyoruz diyebilirim.

Sağbek mevkiinde oynamasaydın kendini hangi mevkide görmek isterdin?

Forvet oynamak isterdim. Çünkü futbolun meyvesi goldür ve gol atmaktan daha keyifli bir şey yoktur. Gol attığınızda taraftarın sizi alkışlaması, taraftarın sizle beraber heyecan duyması yeterli bir duygu.


Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın