2 maçtır 2500(!) kişinin desteklediği 11 + 3 Genç Adam
Geçen senenin Kupa Şampiyonu Kayserispor karşısına kalede Aykut,sol kanatta Volkan-Ferdi ikilisi ile çıkan takımımızda M.Topal uzun bir aradan sonra ilk 11’de görev alırken; sağ kanatta Aydın’a teslim edilmişti.. Arda oyuna girene kadar rakibine göre daha az gollük pozisyon üreterek etkisiz futbol oynayan takımımız son yarım saatte Arda’nın bindirmeleriyle rakibi hataya zorlaması ve Aykut’un uzun ve akıllıca paslarla Baros’un yerine oyuna giren Ümit’i topla buluşturması ile rakip sahada tehlikeler yaratmaya başladı ve maç boyunca etkisiz bir oyun sergileyen Aydın’ın takipçiliği sayesinde bulduğu golle kupadaki en önemli rakiplerinden birini büyük olasılıkla kupa dışına itiverdi..Bu maçta gözümüze çarpan en önemli noktalar; Aykut’un kalesinde güven vermesi, Arda’nın varlığının takımımız için ne kadar önemli olduğu idi..
25 yıldır Ali Sami Yen’de maça giden birisi olarak; Kayserispor maçında söylenen tezahürat kadar çirkin ve anlamsız bir tezahürata şahit olmadığımı belirtmek istiyorum. Biz renkleri ve armayı sebepsiz yere sevmekten bahsederken; tribünlerin nerdeyse bomboş olmasının verdiği otorite boşluğunda bu kadar anlamsız ve biçimsiz bir tezahürat neden dakikalarca söylendi, inanın anlayabilmiş değilim; anlamakta istemiyorum.. Umarım bundan sonra hiçbir ortamda bu tezahürat tekrarlanmaz..
Dikkatinizi çektiği üzere Kayserispor maçından çok fazla bahsetmeyi anlamlı bulmuyorum. Pazar günü aldığımız mağlubiyet ve bunun etkilerini, oyuncular-teknik ve idari kadro arasında yaşananların konuşulması bu günlerde daha doğru olacaktır. Bu ortamda son 4 resmi maçta 3 galibiyet ve 1 Fener mağlubiyeti alan futbol takımımızı yerden yere vurmamı da kimse beklemesin benden..
Maçın pozisyonlarını izleyince pazar günü çoğu pozisyonu sağlıklı irdeleyemediğimi farkettim; yine pek de ince sayılmayacak bir kıyım yaşanmış. Çoğu medya organı maçın hakemi Lincoln topa vurmadan çift vuruşu gösterdi diye yorumlar yaparken hemen hemen hiç kimse o pozisyonda neden serbest vuruşa hükmedilmediğinden bahsetmiyor. Aynı şekilde sarı kartları netlemek için rakip oyunculara da bize uygulanmış olan standartlar dışında muamele yapıldığının üzerine basmıyor (tam 7 sarı kart gördü bizim oyuncularımız). Arda’ya gösterilen sarı kartı gerektiren nedenlerin aynısını sırasıyla pek çok rakip oyuncu yaptılar taraftarımızın önünde..Peki ya bunlara neden sarı kart gösterilmedi?
Saha dışındaki etmenleri bir kenara bırakıp saha içine dönelim şimdi..İçeriden aldığım duyumlar futbolcularımızın kendi aralarında bu sene kesin şampiyon olacaklarına inandığı yönünde..Buna bende inanıyorum fakat her geçen gün fobi haline gelen deplasman maçları ve bu maçlarda doğru ve akıllı oyun şablonu, futbolcu ve taktik tercihleri konusunda Skibbe’nin beni hayal kırıklığına uğrattığını eklemek istiyorum. Bugün gelinen nokta Skibbe’den bu noktadan sonra net bir katkı beklemenin çok gerçekçi olmadığıdır..
Neden mi? Ne yazık ki neden çok;
• Kadıköy’de devre arası yaptığı değişikliklerle oyunu kendi kendine sıkıştırdı ve dakika 65’den sonra orta sahayı Turkcell Süper Lig’in en vasat göbek ikililerinden Josico-Selçuk’lu rakibimize teslim etmemize göz yumarak mağlubiyetimize engel olamadı.
• Ligin daha 2. maçında Kayserispor ile deplasmanda oynadığımız maçta beraberliğe razı oldu (Haftalar sonra gördük ki aynı sahada aynı mantalite ile oynayan Beşiktaş ve İstanbul’da bize karşı aynı mantalite ile oynayan Kayserispor’da 85. dakikadan sonra yedikleri gollerle evlerine puansız döndüler)
• Bursaspor karşısında rakibin en tehlikeli oyuncusuna gerekli önemi göstermedi, aynı hataya Kadıköy’de de düştü. Hafta başından beri oynamayacağı kesin olan ama maç öncesi psikolojik savaşta bir hafta boyunca oynayabileceği yalanı basının manşetlerini süsleyen Alex’siz Fenerbahçe karşısında dikkat edilmesi gereken tek adamın Deivid olduğunu sezemedi. Maça başladığı taktik tutmadıktan sonra yaptığı anlamsız iki değişiklikle olası bir B planını devreye sokma şansını ortadan kaldırdı.
• 8 günde 3 maça çıkmakta zorlanan Emre’nin bu 3’lü serilerin bilhassa son maçlarında fiziksel olarak çok zorlandığını ve bireysel hatalar yapabileceğini hesaba katmadı. Tamam Fenerbahçe maçında yaşanan şanssızlıktı ama buna benzer bir pozisyonda Eskişehir’de yapılan hatada ne yazık ki yine Emre vardı. (Bu arada Hasan’dan sonra takımımızın en eski ve kıdemli oyuncusu olan Emre’nin profesyonelliğinin ve duruşunun bilhassa Kadıköy’de 2. golden sonra kendisine hesap soran Sabri’ye örnek olmasını diliyorum. Biz Sabri’yi 2015 yılında da takımımızda görmek istediğimiz için kendine iyiyi örnek alması gerektiğini düşünenlerdeniz)
• Orta sahanın tüm yükünü aylardır Ayhan’a yıkmak dışında bir sonuç üretemedi Skibbe..Aynı şekilde stoper yokluğunda Murat’ı Ankaraspor maçı dışında görevlendiremedi; Vestel Manisaspor’da çoğu maç sol stoper oynayan Hakan’ı bu mevkii de görevlendirmeyi düşündüğünü bile hiç zannetmiyorum.
Bu ve bu gibi nedenler arttırılabilir Skibbe hakkında; yalnız bugünlerde yaşanan başka bir konu Skibbe’nin bu noktadan sonra Galatasaray’a katkı sağlayamayacağı görüşünü destekler nitelikte..Meira ve Lincoln’e Benfica maçı sonrası izin vermesine rağmen yönetimin teknik Direktörün varlığını hiçe sayarak bu oyunculara para cezası vermeyi düşünebilmesi Skibbe’nin artık buradaki misyonunu tamamlamış veya tamamlatılmış olduğunu gösteriyor bana..2 yardımcısı görevden alındığında da buna ses çıkaramayan Skibbe belki de son kez yönetim tarafından by-pass’a tabii tutuluyor..
Bu koşullar altında futbol takımının bu dönemi minimum kayıpla atlatıyor olması çok ama çok önemli. İki kupada gruptan çıkmayı büyük olasılıkla garantilemiş olarak lig maçlarına daha çok konsantre olup 16. haftada ASY’de oynanacak Beşiktaş maçına kadar alınacak 15 puanla o maçın farklı havada geçmesini sağlayabiliriz..Burada esas yük geçtiğimiz sezon yönetici misyonunu üstlenen H.Şükür ve H.Şaş’ın boşluğunun Ayhan ve Ümit tarafında doldurulup doldurulamayacağı. Bu noktada iki kaptana destek olma konusunda takımın eskileri Sabri, Arda ve Emre’nin alacakları sorumluluklarda takım içi dinamikler açısından çok önem teşkil etmekteler…
İzninizle sözlerimi Kayseri maçından önce saygı duruşunda andığımız, İstiklal Savaşı’mızın hayatta uzun kalmış son gazisi Rahmetli Emekli Kurmay Albay Mustafa Şefik Birgöl’ün ve diğer tüm gazilerimizin yüce hatırası önünde saygıyla dileyerek bitirmek istiyorum..
Saygı ve sevgilerimle,
Ant İpek
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

Serie A'da düğüm çözüldü: Şampiyon Napoli!

Arda Güler'den Ancelotti'ye veda mesajı

Milan'da yeni dönem: Igli Tare resmen sportif direktör

Real Madrid'de Carlo Ancelotti ile yollar ayrıldı!

Real Betis'ten kuşlu logo totemi

Barcelona, Raphinha ile sözleşme uzattı!

Luka Modric, Real Madrid'den ayrılacağını açıkladı!

PSG'de yeni imza: Luis Campos

Bruno Fernandes'in ayrılık yanıtı!

Cesc Fabregas'tan Nico Paz için Real Madrid'e yanıt!
