YÜKSELİYOR SESİMİZ

 

Gaziantep maçı yazımı bitirirken Portekiz’den puan ve puanlarla dönmemizin öneminden bahsetmiştim. Aradan geçen 4 günde tarafsız(!) basınımız her gün tonunu arttırarak önce takımımızın puan almasının çok zor, daha sonra da mümkün olmadığını yazar oldular..

Benfica karşısında sergilediğimiz oyun ve sonuçla bu yanlış yaklaşıma en güzel cevabı verdiğimize inanıyorum. Sanırım basın Londra’dan dönmek sanki 1.5 saatmiş gibi “Galatasaray 4.5 saatlik yorucu bir yolculuktan sonra yurda döndü” tarzı haberleri yapmaya çekinecektir dün akşam oynadığımız oyundan sonra..

Skibbe Gaziantep ve Benfica maçlarında; takımımıza oynattığı oyun anlayışını 4 defans, Ayhan-Meira ve forvetler olarak değil top rakipteyken mümkün olan en çok sayıda oyuncuyla topun gerisinde olan ve hücumda 2’li, 3’lü varyasyonları zengince ortaya koyan bir zihniyete başarıyla taşıdı..Top rakibe geçtiğinde topu kapmak için tüm takımca topun gerisine yerleşen bir yapı gösterince ortaya çıkan “diri” futbolun meyvelerini en iyi şekilde aldı takımımız..

Benfica karşısında oynadığımız oyun bana 99-00 sezonunda UEFA mücadelesinde deplasmanda Mallorca’ya karşı oynadığımız oyunu ve aldığımız 4-1’lik galibiyeti anımsattı..Deplasmandaki Mallorca maçından sonra kupanın ucundan tuttuğumuza inanır olmuştum; dünkü oyunu gördükten sonra da sahadaki en az 10 oyuncumuzun (dün sadece Baros beklenen düzeyde değildi) bu kadar üst seviyede futbol oynadığı durumda kupayı alma şansımızın çok ciddi olduğunu söyleyebilirim..Ama bu satırlardan hep dediğimiz gibi, bunları konuşmak için henüz çok ama çok erken olduğuna inanıyorum..

Maçtan sonra yaptığım değerlendirmede, takımımızın gruptaki durumunu ele aldım. Merak ettiğinizi biliyorum, gruptan çıkmamamız hemen hemen mucizelere bağlı; Grupta geriye kalan 6 maç sonucunda 729 ayrı puan tablosu oluşabilir..729 olası sıralamadan sadece 2’inde gruptan çıkamıyor oluruz; bunun için bizim  evimizde Metalist’e ve deplasmanda H.Berlin’e kaybetmemiz, Benfica’nın Metalist’i, Metalist ve Benfica’nın Olympiakos’u yenmesi ve Olympiakos’un H.Berlin maçını berabere bitip averajımızın H.Berlin’den kötü olması veya Olympiakos’un H. Berlin’i yenmesi gerek..Bu hesaplamayı sadece teorik bir çalışma olarak değerlendirmenizi rica ediyorum; takımımız 3. maçında Metalist’i ASY’de yenerek gruptan çıkacaktır… (Metalist maçına da teorik açıdan bakacak olursak gruptan çıkmak için beraberlik yeterli; galip geldiğimizde ise grup lideri olarak çıkıyoruz)

Skibbe, maç sonrası yaptığı değerlendirmede deplasmana değil “Kadıköy’e” gitmekten, galip gelmekten değil “bayrağımızı en iyi şekilde” temsil etmekten bahsetti..Her bilge yönetici gibi kendisinden de bu önemli mücadele de sahaya akıllı ve rakibi şaşırtacak bir taktikle çıkmasını bekliyorum Pazar günü..Kewell’ın oynayacak durumda olması bekleniyor ve O oynarsa Arda en azından maça sol kanatta başlamayacaktır, bence Skibbe taktiğini bu şekilde kurmamalıdır..Rakibin son haftalarda, orta saha ve defansın ortasından çok pozisyon verdiği düşünülünce, yine baskılı bir futbolla ortadan Lincoln’un,  soldan Arda’nın geliştireceği ataklarla rakibin üzerine gitmeli ve bilhassa rakibin Arda’nın karşısında kendisine karşı koyabilecek oyuncu eksikliğinden doğan avantajı kullanmalıyız..Diyelim ki maç 65. dakikada berabere gidiyor, asla ve asla oyunu rölantiye almamalı; hücum futbolu oynamaya devam etmeliyiz, Skibbe’nin de bu maçta planlarını “puan değil, puanlar üzerine” kuracağını inanıyorum..

Pazar akşamı 20:45’de puan cetvelinde ezeli rakibimizin 7 puan önünde olacağımıza inancım sonsuz…

Haydi Aslanlar..Kazanız mübarek, yolunuz açık, galibiyet sizin olsun..

Saygı ve sevgilerimle,

Ant İpek



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler